

Son yıllarda önemli bir ekonomik krize maruz kalan Türkiye’de eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor. İktidar, bozulan ekonomik gösterge ve kaybedilen oyları geri kazanmak için Mehmet Şimşek’i mali politikaların başına getirdi.
Şimşek’in liderliğindeki ekip, bütçe açıklarını kapatmak amacıyla vergilerin artırılmasına karar verdi. Merkez Bankası ise faiz oranlarını kademeli olarak düşürmeye başladı. Türkiye’nin dezenflasyon sürecinde olduğunu belirten Şimşek, ülke dolaşarak yatırımcı arayışını sürdürüyor.
İmamoğlu’nun Tutuklanması Şimşek’in Planlarını Alt Üst Etti
Bu gelişmeler yaşanırken, cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun tutuklanması sonucunda dolar kuru 41 lirayı gördü. Doların denetim altına alınması için bütçeden 100 milyar dolardan fazla harcama yapıldığı iddia ediliyor.
Liranın değer kaybının ardından, Merkez Bankası daha önceki uygulamalarından farklı olarak yeniden faiz artırımı yoluna gitti.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Zeybekçi, Şimşek Yönetimindeki Ekonomiyi Eleştirdi
AKP Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, Ekonomim dergisine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Şimşek yönetimindeki yüksek faiz oranlarına tepki gösteren Zeybekçi, böyle bir ortamda yatırımcıların üretim yerine, faiz mevduatlarına yönelmek zorunda kalacaklarını bildirdi.
“Ekonomide nasıl bir dönüşüm öngörüyorsunuz?” sorusuna cevap veren Zeybekçi, yüksek faizlerin engelleyici etkisini vurgulayarak, “Ben o parayla üretim yapmam” dedi ve belirtti:
“Faizler yüksekken iş insanıyım. Eğer işletme sermayeme ihtiyacım yoksa ve kendi param olduğu varsayımıyla, o parayla yatırım yapmam. O parayı faize yatırırım. Faizler yüzde 30’un altına düşerse insanlar ‘boşver faizi’ der ve yatırımlar yapmaya başlar. Ticaret canlanır ve her talep kendi arzını yaratır.”