reklam
reklam
DOLAR38,7396% 0.27
EURO43,6051% -0.04
STERLIN51,3376% -0.25
FRANG46,5979% 0.32
ALTIN4.124,73% 0,51
BITCOIN102.600,013.243
reklam

Mahmut Arıkan: 19 Mart’ın Maliyeti 52 Milyar Dolar

Yayınlanma Tarihi : Google News
Mahmut Arıkan: 19 Mart’ın Maliyeti 52 Milyar Dolar
reklam

TBMM’de düzenlenen Yeni Yol Grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 1 Mayıs’ın kutlanacağı yer hakkında gündeme gelen tartışmaları gereksiz buldu. Bu özel günde emek, sosyal güvence, taşeron işçilik ve asgari ücret konularının ele alınması gerektiğine dikkat çeken Arıkan, şu ifadeleri kullandı: “Biz isterdik ki, 1 Mayıs’ta Taksim’i tartışmak yerine, açlık sınırının altında kalmış asgari ücretlileri konuşalım. Keyfi uygulamalarla işten çıkarılan işçileri, emekçileri ve 14 yaşında çalışmak zorunda kalan, yaşamını kaybeden çocuklarımızı gündeme alalım. Gelin, bu yıl ‘dayanışma’ günü olan 1 Mayıs’ı kutuplaşma günü olmaktan çıkaralım.”

40 Milyar Doların Üzerindeki Deprem Vergisi Nereye Gitti?

1999 Marmara depremi sonrası getirilen geçici deprem vergisinin, AKP dönemiyle kalıcı hale geldiğini belirten Arıkan, toplandığı iddia edilen 40 milyar dolardan fazla deprem vergisinin akıbetine dikkat çekti: “Bu vergi nereye gitti? Dönemin Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, ‘deprem vergileri duble yollara gidiyor’ demişti. Tuhaf değil mi? Deprem vergilerini duble yollara harcayan iktidarın bakanı, depremin bütçeye büyük yük olduğunu dile getiriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı, ‘İstanbul toparlanamayacak bir şehir değil, birkaç yıl içinde toparlarız’ demişti. Madem bu kadar kolay, neden 23 yıl boyunca toparlayamadınız?”

19 Mart’ın Maliyeti 52 Milyar Dolar

19 Mart’ta başlayan sürecin bugünkü maliyeti 52 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası, doları korumak için tam 52 milyar doları kaybetti. Bu para ile 800 binden fazla sosyal konut inşa etmek mümkündü. Aynı zamanda, 6 Şubat mağdurlarının çadırlardan ve konteynerlerden kurtarılmasını sağlardı. 2025 bütçesinde çiftçiye destek için ayrılan miktarın tam 14 katına denk gelen 52 milyar dolarla, her bir çiftçiye 951 bin 809 lira destek verilebilirdi.

Türkiye Ancak Yüksek Faizle Borç Bulabiliyor

Bu para ile emeklilere bayramda 4 bin TL değil, 6,5 maaş ikramiye ödenebilirdi. Yine, ‘Aya dört şeritli yol yapacağız’ desek vatandaş buna inanırdı; çünkü 52 milyar dolarla aya 4 şeritli yol yapılabiliyor. Sayın Şimşek, Erasmuslu üniversite öğrencisi gibi ülke ülke dolaşıyor ve yatırımcı arıyor. Son olarak IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları için Amerika’daydı. Kendi ifadesiyle, ’60’tan fazla kuruluşla görüşmüş ve büyük ilgi görmüş’. Gördüğü kuruluşlar arasında IMF, Dünya Bankası ve diğer finans kuruluşları var. 90’lı yılların ünlü şarkısı ‘Hey George versene borç?’ aklıma geliyor. Bulunan paranın maliyeti oldukça yüksek olacak. Neden? Çünkü Türkiye, ancak yüksek faizle borç bulabiliyor.

Kıbrıs Gözden Çıkarıldı da Haberimiz mi Yok?

Doğu Akdeniz oldukça hareketli. Kıbrıs, bu hareketliliğin ortasında kayıp gitmekte. Kıbrıs’ta kaset ve mafya iddiaları, İsrail ile normalleşme sinyalleri veren Suriye yönetimi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde hızla artan silahlanma ve ‘Türkleri Kıbrıs’tan kovmalıyız’ diyen patrikler var. Türkiye’yi adada ‘işgalci’ sayan ülkeler de bulunmakta. Kıbrıs, Türkiye’nin kilidi değil mi? Kıbrıs, Doğu Akdeniz’deki varlığımızın güvencesi değil mi? Kıbrıs gözden çıkarıldı da bizim mi haberimiz yok? Hükümetin Kıbrıs’a yaklaşımı milli olmayan bir tutum sergiliyor. Bu kadar gelişme yaşanırken, iktidarın bu kadar sessiz kalması anlaşılır değil.

Suriye’ye İsrail Tepkisi

Doğu Akdeniz’de, Gazze’yi, Kıbrıs’ı, Yunanistan’ı ve Suriye’yi takip ediyoruz. Size bir haber göstermek istiyorum. ‘The Times of Israel’ gazetesinde 24 Nisan tarihinde yayınlanan habere göre, ‘Ahmed el-Şaraa, İsrail ile barış arayışında, Suriye’yi İbrahim anlaşmalarına dahil etmek istiyor’. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri Suriye yönetimine kötü örnek oluyor. Suriye için toprak bütünlüğü söz konusu iken, Türkiye için ekonomik istikrarsızlık tehlikesi var. Suriye yönetimine diyoruz ki, İsrail’le normalleşmek, Siyonizm’le normalleşmek demektir. Ne Türkiye ne de Suriye, bölgenin ve İslam dünyasının geleceği için bu tuzağa düşmemelidir.”

reklam

YORUM YAP