Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’na katıldı.
Erdoğan, “Modernleşmeyi ailesizleşme ve yalnızlaşma gibi iki kavram üzerine bina eden bir anlayışın, bireye ve topluma huzur vermesi mümkün değildir” dedi ve şu noktaları vurguladı:
“Kişisel konforu önceleyen yaşam tarzı, gençler aracılığıyla maalesef toplumun derinliklerine hızla yayılmaktadır.
Dayanışmacı aile yapısı, küresel pazar aktörlerinin tercih ettiği bir durum değildir ve asla onaylanmamalıdır.
Birileri ısrarla kabul etmekte zorlanabilir, ancak ailesinden koparılmış, toplumsal bağı zayıflamış bir bireyin özgün ve bağımsız olması mümkün değildir.
Dünya üzerinde aile kurumunun değer kaybetmesi ile insanlar popüler kültürün tüketim nesnesi haline gelmektedir.
Sırf LGBT konusundaki düşüncelerinden dolayı sanatçılar, iş adamları, politikacılar ve bilim insanları hedef alınmakta, adeta yaşayan ölüler haline getirilmektedir. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda bir özgürlük mücadelesi, insan onurunu savunma ve insanlığın geleceğini koruma mücadelesidir.
Aile ve nüfus konuları, tek bir yıl içerisinde ele alınacak kadar basit bir gündem maddesi değildir. Aile kurumuna yönelik küresel baskılar ve nüfus değişiklikleri, kararlı ve kapsamlı politikalarla yönetilmelidir. Kalıcı politikalar geliştirmek zorundayız. Bu bağlamda 2026-2035 dönemini Aile ve Nüfus 10 Yılı olarak ilan ediyoruz. Bu süreçte iş hayatından eğitime, kültürden şehir planlamasına, teknoloji ve sosyal planlamaya kadar aileyi merkezine alan adımlar atacağız. Mutlu aile, mutlu birey ve dolayısıyla mutlu bir toplum demektir. Aileye değer verenler olarak umudu çoğaltacak, dayanışmayı güçlendirecek, sevgi dolu bir toplumu birlikte inşa edeceğiz.”
