

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Sargın, pandemi sonrası ortaya atılan erken yaşta kalp krizi vakalarının, gençlerde ciddi bir kalp krizi artışı anlamına gelmediğini belirtti. Bu duruma dair kesin bir veri olmadığını kaydeden Sargın, “10 yıl öncesine göre, ‘Gençlerde ciddi anlamda endişe verici oranda kalp hastalığı artışı var’ diyecek bir veri yok. Sadece farkındalık, insanların habere ulaşması ve bu konudaki bilgilerin daha fazla yayılması nedeniyle böyle görünüyor” ifadelerini kullandı.
Sargın, Türkiye’de 25-45 yaş arası genç nüfusun çoğaldığını ve bu yaş grubunun her üç kişiden birini oluşturduğunu ifade ederek, 10-20 yıl öncesine kıyasla bu sayının arttığını söyledi.
“Tüm Değerleri Göz Önünde Bulundurarak Değerlendirme Yapılmalı”
Nüfus artışıyla beraber hastalıkların da çoğaldığını vurgulayan Doç. Dr. Sargın, “Bu nüfus ile birlikte obezite ve sigara kullanım oranları da artış gösteriyor. Bunun yanı sıra tansiyon gibi eşlik eden risk faktörleri de artıyor. Ancak tüm bunlara rağmen genç yaşta ölüm oranlarının artması için henüz bir veri mevcut değil. Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte obezite, sigara kullanımı ve tansiyon hastalarının sayısı da artıyor. Bu durum kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümleri artırıyor. Yine de kalp damar hastalıklarıyla ilgili toplam ölümlerin oranı dünya genelinde %40 ile %50 arasında değişiyor. Bu oran sabit kalmaya devam etmekte, ancak uzun vadede kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin artma eğilimi var” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Sargın, kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanan ölümleri Kovid-19’a bağlamanın doğru olmadığını vurguladı.
Yapılan Araştırma Şehir Efsanesini Ortadan Kaldırdı!
İngiltere’de 46 milyon kişi üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmayı değerlendiren Sargın, “Bu çalışmada Covid-19 aşısı olan bireylerde, hem kalp hem de damar hastalıklarına bağlı ölümlerin daha düşük olduğu tespit edildi. Çalışmanın uzun vadeli sonuçları da yakında açıklanacak. ‘Covid-19 aşısı olan kişilerde kalp hastalığı artıyor’ iddialarını destekleyen bir veri yok. İngiltere’deki bu çalışma sonucuna göre, Covid-19 aşısı olan grup, aşı olmayan gruba göre pıhtı ve kalp krizi gibi başlıklar altında çok daha olumlu sonuçlar vermektedir” diye konuştu.
Sargın, Türkiye’de de İngiltere’deki çalışmaya benzer araştırmaların yapıldığını, ancak verilerin henüz yayımlanmadığını aktardı.
“Kontrolsüz Eforlardan Kaçınmak Gerekiyor”
Sargın, kalp hastalıklarıyla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşırken, “Kışın kalp hastalıklarının kendine özgü riskleri bulunuyor. Soğuk havada yürüyüş yapmak kalp krizini tetikleyebilir. Özellikle tok karnına yapılan soğuk hava yürüyüşleri risklidir. Yazında benzer tehlikeler mevcut. Aşırı sıcak havada yeterli sıvı almazsanız ya da çok fazla kalırsanız, tansiyon hastaları için risk artabilir. Yanlış eforlar ve vücut dengesinin bozulması durumu da risk oluşturur” dedi.
“Kışın tok karnına yokuş çıkan kilolu bir birey ne kadar tehlikeli ise, yazın da aşırı sıcak altında efor harcayan biri aynı riski taşır” diyen Sargın, “Vücut dengesini bozmamak ve kontrolsüz eforlardan kaçınmak şart. Yaz aylarında kalp hastalığı veya risk faktörleri yüksek olan kişilerin aşırı sıcaktan, susuz kalmaktan ve aşırı efordan kaçınmaları gerekiyor” şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Kanserin ilacı Covid-19. Tümörleri küçülttüğü ortaya çıktı
Covid-19 geçirenlerde risk 2 kat arttı