reklam
reklam
DOLAR39,1011% 0.04
EURO44,4609% 0.52
STERLIN53,0381% 0.6
FRANG47,6494% 1.01
ALTIN4.204,13% 1,96
BITCOIN108.287,28-2.415
reklam

Kırık Kalp Sendromu

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kırık Kalp Sendromu
reklam

Bir Japon bilim adamı tarafından tanımlanan ve ilk aşamada psikolojik bir rahatsızlık gibi algılanabilen kırık kalp sendromu (Takotsubo kardiyomiyopatisi), genel olarak %90 oranında 60 yaş üstü kadınlarda, özellikle Kafkas ve Asya kökenli bireylerde görülmektedir. Kalp krizi şüphesiyle başvuran hastaların yalnızca %1-2’sinde bu sendrom tespit edilmiştir.

Bu hastalığın en önde gelen nedeni ani ve yoğun stres ile üzüntülerdir. Yakın birinin kaybı, boşanma, kaza, iflas, ayrılık, yoğun korku ya da doğal felaket gibi büyük travmalar, kalp kasını geçici olarak zayıflatarak kırık kalp sendromunun ortaya çıkmasına neden olabilir.

Farklı bir hastalığı tetikleyebileceğinden, tedavi edilmediği takdirde ciddi hayati tehlikeler oluşturabilir. Ani göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösteren bu sendrom, sağlıklı bireylerde bile kalp krizine yol açabilir ve kalbin geçici olarak balonlaşmasına neden olabilir. Sonuç olarak, kalbin bir bölümü zarar görebilir ve kan pompalama işlevi geçici olarak sekteye uğrayabilir.

Daha önce kalp rahatsızlığı yaşamamış bireylerde de görülebilen bu sendrom, kalp ritminde anormal atımlar (aritmi) ya da kalbin aniden zayıflaması ile kardiyojenik şok riski taşıyabilir. Kalp krizi durumlarında en yaygın ölüm nedenlerinden biri de kardiyojenik şoklardır.

Ani başlayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve bayılma gibi temel semptomlar, özellikle son 1-5 gün içinde psikolojik ya da fiziksel strese maruz kalan bireyler için bir kardiyoloji uzmanına başvurma gerekliliğini işaret etmektedir.

Belirtiler her ne kadar benzer olsa da, kırık kalp sendromu ile kalp krizi oldukça farklı olgulardır. Kırık kalp sendromunda belirtiler, yoğun duygusal tepkiler sonrasında aniden ortaya çıkabilirken, kalp krizinin durumunda bu durum söz konusu değildir.

Elektrokardiyografi sonuçları, kalp krizi geçiren hastalar için farklılık göstermekte; kan testleri kalp hasarı belirtisi göstermemekte ve kalbi besleyen damarlarda tıkanıklık gözlemlenmemektedir. Kalp krizi için iyileşme süreci genellikle bir ay veya daha uzun sürerken, kırık kalp sendromunda bu süreç daha kısa olmaktadır.

Fiziksel olarak yoğun stres de kırık kalp sendromunu tetikleyebilir. Şiddetli acı yaratan durumlar, aşırı yorucu fiziksel aktiviteler, astım atakları, nefes darlığı, inme, yüksek ateş, düşük kan şekeri gibi faktörler ani fiziksel strestir.

Stres durumlarına vücut, kendini koruma refleksi olarak adrenalin, noradrenalin, epinefrin ve norepinefrin gibi hormonlar salgılayarak tepki verir. Bu hormonların kırık kalp sendromuna neden olup olmadığı veya ne derece etkili olduğu üzerine araştırmalar devam etmektedir.

Tanı konulan hastalara genellikle destekleyici tedavi uygulanmaktadır. Hastanın durumuna bağlı olarak tedavi, genellikle ilaç tedavisi yoluyla akut bulguların giderilmesi şeklinde gerçekleştirilir ve sendromun tekrar etme riskine karşı koruma amaçlanır.

Damar sertliği bulunan bireyler için genellikle kan sulandırıcılar önerilmektedir. Ancak, bu hastalığa yönelik tam olarak kanıtlanmış uzun süreli bir tedavi planı bulunmamaktadır. Düşük de olsa tekrarlama ihtimali bulunduğundan, beta blokör tedavisi belirli dozlarda sürekli uygulanabilmekte, kandaki adrenalin seviyesinin kontrol altında tutulması sağlanabilmektedir.

Sağlıkla kalın!

reklam

YORUM YAP