CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin 38. Olağan Kurultayı ile ilgili devam eden yargı süreci hakkında sosyal medya üzerinden açıklamalarda bulundu.
“Sessizliğimiz Suskunluk Değil, Sorumluluktur” başlığıyla yayımladığı açıklamada Kılıçdaroğlu, son günlerde ölüm tehditleri aldığını ifade etti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasında yer alan ifadeler:
– 20 Kasım 2023’te, 38. Kurultayımızın üzerinden sadece iki hafta geçtikten sonra, kurultaya dair bazı iddialar kamuoyuna yansıdı. O gün paylaştığım videoda partimizi korumak adına gereken her şeyi açık ve kararlı bir şekilde dile getirdim. Ancak o günden bu yana, kimliklerini gizleyerek karanlıkta hareket eden trol hesaplar üzerinden organize bir linç kampanyasına maruz kalıyorum.
“Beni Elektrik Direğine Asmakla Tehdit Edenler Var”
– Can güvenliğime yönelik açık tehditlerle karşı karşıyayım. Beni elektrik direğine asmakla tehdit edenler var, silahla vurulmamı isteyenler de… Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar birbirine kenetlenmiş durumda. Sahte sosyal medya hesaplarından, fonlanan sahte akademisyenlere, iftira ve manipülasyonla mesleklerini kirleten gazetecilere kadar geniş bir cepheyle mücadele etmek zorundayız.
– Ne yazık ki, dün siyasi menfaatleri uğruna yanımda saf tutan ve benimle yol yürümeyi bir onur sayan bazı siyasetçiler bugün başka yollara savrulmuş durumdalar. Hepsi bir ağızdan, hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığım, herhangi bir dahlimin bulunmadığı bir konu hakkında konuşmamı talep ediyorlar.
“Sizden Korkan Namerttir”
– Biz, bu milletin gerçek gündeminden sapmadan hareket etmeliyiz. Şahsi değil, kamu yararına; dedikodu değil, gerçeğe dayalı durmalıyız. Ben, polemik yerine halkla konuşan bir politikacıyım. Beni tanıyan herkes bilir ki, eğer ortada bir gerçek varsa, onu çekinmeden, eğip bükmeden, dik bir duruşla dile getirmekten asla imtina etmem.
– Beni direklere asacaklara, silahla vuracaklara, yakacaklara, taşlatacaklara ve korkutmaya çalışanlara şunu söylüyorum: Sizden korkan sizden namerttir. Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Unutmasınlar ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin koruyuculuğunda boğmaya gücümüz yeter.
