Grand Kartalkaya Otel yangını davanın süreçleri devam etmekte. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin salonunda gerçekleştirilen duruşma için çevrede kapsamlı güvenlik önlemleri alındı.
Dava kapsamında, otel işletmecileri, şirketin yönetim kurulu üyeleri, teknik ve idari kadro, iş güvenliği uzmanları ile Bolu İl Özel İdaresi'nden çeşitli yetkililerin de aralarında bulunduğu 19'u tutuklu toplam 32 sanık hâkim karşısında yer alıyor.
Cumhuriyet Savcısı, geçtiğimiz celsede, 2018-2022 yılları arasındaki süreçte otelin LPG tesisatının projesiz olduğunu bilmesine rağmen gerekli denetimleri yapmadığı gerekçesiyle LPG tesisatı bakım görevlisi Doğan Aydın ile yangın güvenliği konusundaki eksiklikleri rapor etmemiş olan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir'in ağır kusurlu olduklarını belirtmiş ve tutuklanmalarını istemişti.
Müştekilerin davaya katılım taleplerinin kabul edilmesini talep eden Cumhuriyet Savcısı, sanıklar Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ve itfaiye eri İrfan Acar'ın “ev hapsi” uygulanmasına devam edilmesini talep etti.
'Gördükten Sonra Bayıldım'
Duruşmanın 10. gününde, otelde aşçı olarak çalışırken yangında yaşamını yitiren Eslem Uyanık'ın ablası Emel Uyanık, yangın haberinin kendisine telefonla bildirildiğini belirterek, “Arayan kişi, 'televizyonu açarsanız durumun vahametini anlarsınız' dedi. Gördükten sonra bayıldım. Bolu'ya geldim ve kardeşimin cesedini teşhis ettim. Ben de SGK'da denetçiyim. Bu kadar basit bir iş değil bizim işimiz. Raporlarımızda tek bir harfin bile açıklamasını yapıyoruz. Bu insanları görünce işimizi ne kadar düzgün yaptığımızı anlıyoruz” dedi. Uyanık, konuşması sırasında duygusal anlar yaşadı.
'Pencereden Atlayarak Kurtulduk'
Yangından eşi ve çocuğuyla birlikte pencereden atlayarak kurtulan Gülnihal Temizkan, yaşadığı anları şöyle anlattı: “Eşim, 'Yangın var' diye bağırdı. O sırada pencereye bakıp yangının büyüklüğünü görünce panikledik. Koridora çıkınca dumanın içinde sıkıştık. Eşimle yeniden odaya döndük fakat çıkış yoktu. Bir odanın kapısı açıldı ve orada bulunanlarla birlikte pencereye atladık. Önce oğlumu dışarı attım sonra biz atladık. Eşim, araç anahtarını aşağıda birine attı ve hemen aracın yanına geldik. Pencerelerden çarşaflar bağlayarak aşağıya inenler oldu. Alarm yoktu, çıkışı gösteren bir tabela yoktu. Hayatta olduğumuz için şükrediyoruz ama suçlu olan herkes için şikayette bulunacağız.”
'Allah'tan Korkmaz, Kuldan Utanmaz'
Yangında 8 akrabasını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, sanıklara sert bir dille tepki göstererek, “Emir Aras'ın otelden eşi ve çocuğuyla birlikte kaçtığı görüntüler tüm Türkiye'de infial yarattı. Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz. Gözümüze baka baka yalan söylemenin bir utanması yok. Bu bir organize cinayet şebekesi. Burada bu olaya karışan aileler, belediye ve il özel idare personeli ile Mudurnu enerji şirketi yetkililerinin hepsinin olası kastla yargılanmasını talep ediyoruz. Emir Aras'ın kaçış görüntüleri milyonlarca kişi tarafından izlendi. Eğer böyle bir cinayet sonrasında dışarıda sanık kalırsa, kalbimizde kan durmaz. Bu insanlar derhal tutuklanmalıdır; başka bir açıklaması yok. Kat görevlisi şefi ve resepsiyon şefinin dışarıda olması kabul edilemez” dedi. Gültekin'in sözleri salonda alkışlarla karşılandı.
Emir Aras: Çok Pişmanım
Duruşmanın devamında, mahkeme başkanı, müştekilerin konuşmaları sonrası sanıklara tahliye taleplerini sordu. Sanıklar, önceki beyanda bulundukları gibi tahliye talep ettiklerini belirtti. Grand Kartal Otel Genel Müdürü ve otelin sahibi Halit Ergül'ün damadı Emir Aras, çok pişman olduğunu ve tahliye istemediğini söyledi. Halit Ergül ise kendini savunacak durumda olmadığını ifade ederek, ilerleyen günlerde savunma yapacağını belirtti.
