

Kocaeli’nin İzmit ilçesindeki Körfez Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda 20 Haziran 2024’te meydana gelen kazada, İzmit yönüne giden Gökhan Koyunoğlu yönetimindeki 41 GK 691 plakalı cip, Sıla Acar’a ait 41 ACR 774 plakalı otomobile çarptı. Savrulan cip, kaldırımda yürüyen Muhammet Ali Kraan ve Ayberk Erkut’u yol kenarındaki duvara sıkıştırarak takla attı ve savruldu.
Kazada, Kraan ve Erkut yaşamlarını yitirdi. Muhammed Ali Kraan’ın ailenin tek çocuğu olduğu ve Kocaeli Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği bölümünden yeni mezun olduğu, özel bir firmada çalışmaya başladığı belirtildi. Ayberk Erkut’un da yurt dışında 2 yıl tıp eğitimi aldığı ve eğitimini tamamlayarak Türkiye’ye döndüğü, yeniden üniversite sınavına hazırlandığı ifade edildi.
Kazadan yaralı olarak kurtulan cip sürücüsü Gökhan Koyunoğlu, tedavi sonrası taburcu edildi. Olayla ilgili inceleme başlatan polis, güvenlik kameralarından kazaya 81 ACC 964 plakalı otomobilin sürücüsü İsmail Oruç’un sebep olduğunu tespit etti. Üç aracın sürücüsü de gözaltına alındı ve mahkeme tarafından tutuklandı. Sıla Acar ise daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Sürücüler hakkında, Kocaeli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan dava açıldı.
“Oğlumun kanını geri istiyorum”
Davanın karar duruşmasında tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile ölen Kraan ve Erkut’un aileleri ve avukatları hazır bulundu. Muhammet Ali Kraan’ın annesi Tezcan Tezgel, “23 yaşındaki oğlumu zamansız olarak aldılar, tek evladımdı. Kimsesiz kaldım. Oğlumun kanını geri istiyorum” dedi.
“Eşim bu olayı kaldıramadı”
Ayberk Erkut’un annesi Fatma Şennur Erkut ise, “Eşim Bülent vefat etti. Eşim bu durumu kaldıramadı, kalp krizi geçirdi ve ben yalnız kaldım. Bu durumun dikkate alınmasını istiyorum” diye konuştu.
“Olayda asli kusurlu değilim”
Kaza ile ilgili olarak üzgün olduğunu dile getiren sanık İsmail Oruç, “10 aydır tutukluyum, olayda asli kusurlu değilim. Olay esnasında olay yerindeydim, itfaiye ve diğer ekiplerle çalıştım. Hakkımda yakalama kararı çıkınca kendi isteğimle teslim oldum. Yatalak babam var, ailem mağdur durumda. Verilecek cezaya razıyım ancak tahliye istiyorum” dedi.
“Olayın bu hale gelmesini istemezdim”
Sanık Gökhan Koyunoğlu ise, “Olayın bu hale gelmesini istemezdim. Bu durumu istemiyorum. Olayda kusurlu değilim. Karar verilirken bu husus gözetilsin” şeklinde konuştu. Sanıklardan Sıla Acar, önceki savunmasını tekrarlayarak beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, olayda asli kusurlu olduğu tespit edilen İsmail Oruç ve Gökhan Koyunoğlu’na ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 9’ar yıl hapis cezası verirken, tali kusurlu olarak değerlendirilen Sıla Acar’a 4 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca, İsmail Oruç ve Gökhan Koyunoğlu’nun 2 yıl 6 ay, Sıla Acar’ın ise 1 yıl süreyle ehliyetlerinin geri alınmasına hükmedildi.