reklam
reklam
DOLAR40,2605% 0.13
EURO46,7434% 0.12
STERLIN53,9764% 0.26
FRANG50,0877% -0.16
ALTIN4.317,69% 0,48
BITCOIN118.860,001.521
reklam

'Kadınlar Ülkesi' Gerçekten Var: 4750 Yıllık Anaerkil Topluluk Keşfedildi

Yayınlanma Tarihi : Google News
'Kadınlar Ülkesi' Gerçekten Var: 4750 Yıllık Anaerkil Topluluk Keşfedildi
reklam

Arkeologlar, Çin'in doğusundaki Shandong eyaletindeki Sarı Nehir ağzının yakınlarında, kadınların egemen olduğu Dawenkou kültürüne ait bir yerleşim alanı keşfetti.

Eyaletteki bir köyün adı olan “Fujia”, M.Ö. 2750 ila M.Ö. 2500 yılları arasında varlığını sürdürdüğü öğrenilen topluluğun toplamda 37 hektarlık bir araziye sahip olduğunu gösteriyor.

Nature dergisinde yayımlanan bu araştırma, 4750 yıl önce Cilalı Taş Devri'nde kadınların liderlik yaptığı bir topluluğun gerçekten var olduğuna dair ilk genetik kanıtı sunuyor.

Peking Üniversitesi'nde çalışan biyobilimci Ning Chao, “Fujia, tamamen anaerkil bir topluluktu.” diyerek zamanla sosyal yapıların nasıl evrim geçirebileceğine dikkat çekti.

Kurtarma Kazılarında İki Mezar Bulundu

Çin'deki birçok diğer kazı alanında olduğu gibi, Fujia'nın yerleşim alanı da ülkenin hızla gelişen altyapı ve kentleşme çalışmalarının bir parçası olarak keşfedildi. O dönemde yerel yönetimler, sit alanının çevresine otoyollar ve apartman kompleksleri inşa ediyordu.

Fotoğraf: Ning Chao

1980'li yıllarda başlamış olan “kurtarma kazıları” sürecinde, Fujia'nın yerleşim alanında çanak çömlekler ve mezar alanları gün yüzüne çıkarıldı.

Aynı Kadın Soyundan Gelenler Bir Mezara

Araştırmacılar, yakın zamanda iki mezardan toplamda 60 kişinin kemik örneklerini toplayarak DNA analizleri gerçekleştirdi. Kuzey mezarlığına gömülen bireylerin hepsinin yaklaşık 250 yıl boyunca aynı kadın soyundan geldikleri belirlendi. Güney mezarlığına gömülenlerin ise farklı bir anne soyunu paylaştığı tespit edildi.

Her iki klan da farklı kadın atalardan gelmelerine rağmen birlikte yaşamış ve hatta evlilikler yapmışlardı.

Erkekler, Eşlerinin Klanına Geçmiş

Araştırmalar, soy takibinin yalnızca anneden geçen mitokondriyal DNA ile mümkün olduğunu ortaya koydu. Dikkati çeken bir diğer husus, yalnızca erkeklerden geçen Y kromozomunun çeşitli olduğu gözlemlenmiştir.

Bilim insanlarına göre, kadınlar evlendikten sonra ailelerinin yanındaki yaşamaya devam etmiş, erkekler ise iç güveysi rolünde eşlerinin klanına katılmıştı. Bu durum, günümüzde pek çok toplumda görülen “kadının erkeğin ailesine katılması” geleneğinin zıttını işaret ediyor.

Ayrıca, Fujia yakınlarındaki Wucun arkeoloji alanında da benzer toplumsal izlere rastlandı. Bu, Fujia'nın o dönemde istisnai bir topluluk olmadığını gösteriyor.

Fujia'nın bulunduğu yer, aynı zamanda Çin medeniyetinin doğduğu yerin yakınlarındadır.

reklam

YORUM YAP