Japonya Büyükelçisi Katsumata: Türkçemi geliştirmek için Perihan Abla ve Bizimkiler’i izledim

HAŞİM KILIÇ / NEFES

TÜRKÇE eğitimine 1983 yılında ilk kez Türkiye gelerek başlayan, daha sonra iki farklı görevde Ankara’daki Büyükelçilikte diplomatlık yapan ve en son 2023 yılında Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi olarak atanan Takahiko Katsumata, Türkiye’ye olan sevgisini dile getiriyor. Türkiye’de geçirdiği 10 yıl içinde, “En sevdiğim Türkçe kelime ‘misafirperverlik’. Bu kelime, Japonya ile Türkiye arasındaki bağı ve benzerliği harika bir şekilde yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.

MUHTEŞEM İSTANBUL MANZARASI

Katsumata, NEFES’e verdiği özel röportajda Türkçe öğrenme serüvenini, burada geçirdiği yılları ve birikimlerini paylaştı:

“Japonya’da hukuk okudum ve ardından 1982’de Dışişleri Bakanlığı’na katıldım. Genç diplomatlar için İngilizce ve başka bir yabancı dil seçebilme imkanı vardı; ben de Türkçe’yi tercih ettim. Aklımda harika İstanbul manzarası ve Boğaziçi vardı. Türkiye’de bir yıl boyunca İstanbul Üniversitesi’nde yabancı dil eğitimi aldım.

1980’lerde Türkçeye alışabilmek için haberler ve çeşitli diziler izliyordum. Özellikle ‘Bizimkiler’ ve ‘Perihan Abla’ dizilerini büyük bir keyifle takip ettim. Son dönemlerde de ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi ilgimi çekiyor, ancak uzunluğu nedeniyle hepsini tam olarak izleyemedim ama takip etmeye devam ediyorum.

DOSTLUĞU İLERİ TAŞIMALIYIZ

Geçen yıl, Japonya ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin 100. yılı kutlandı, ancak bu ilişkiler çok daha köklü bir geçmişe sahip. 1890 yılına kadar uzanan Ertuğrul kazası, bunun sadece bir örneği. 1985’teki İran-Irak savaşında, THY Japon vatandaşlarını Tahra’dan kurtarıp İstanbul’a getirmişti. Bu tür tarihi bağlarımızı genç nesillere de aktarmalıyız. Gelecek yüzyılda bu dostluğu güçlendirerek sürdüreceğimize inanıyorum. İlişkilerimizin geçmişini unutmadan, dostluğu daha da ileriye taşımalıyız.”

GÜNDE 20 BARDAK ÇAY İÇTİĞİM OLDU

Katsumata, “Türkçe öğrenmek için Kapalıçarşı’ya giderdim. Satıcılar hemen ‘Japon musunuz?’, ‘Nerelisiniz?’ diye sorardı. Sohbet sırasında çay ikram ederlerdi. Gün içinde 10-20 bardak çay içtiğim günlerim oldu. Ayrıca hafta sonları mutfağa girip taze sebze ve et alıyorum. Kolay değil ama menemen yapabiliyorum. ‘İmam bayıldı’ gibi Türk yemekleri yapmayı da öğrenmek istiyorum ama henüz ona vakit bulamadım.” dedi.