reklam
reklam
DOLAR38,8193% 0.02
EURO43,5072% 0
STERLIN51,7328% 0
FRANG46,2697% 0.09
ALTIN4.043,51% -0,25
BITCOIN103.879,081.395
reklam

İYİ Partili Paçacı: PKK’ya Bizlerden Sakladığınız Neyin Taahhüdünde Bulundunuz?

Yayınlanma Tarihi : Google News
İYİ Partili Paçacı: PKK’ya Bizlerden Sakladığınız Neyin Taahhüdünde Bulundunuz?
reklam

TBMM Genel Kurulu’nda İYİ Parti’nin, AKP iktidarının terörle mücadele alanında gerçekleştirilen çalışmalarının ve oluşturulan politikaların olumsuz sonuçlarının tartışılması amacıyla verdiği grup önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

“Terörle Mücadele Çok Yönlü ve Sürekli Olmalı”

Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı, şunları kaydetti:

– “Terör örgütleriyle mücadele çok yönlü, sürekli ve doğru stratejilerle yürütülmelidir. 23 yıldır ülkemizi yöneten iktidarın, terör örgütünü yok etmeyi bir kenara bırakın, FETÖ örneğinde olduğu gibi teröristlerle işbirliği yaptığı dönemler de olmuştur. Güvenlik güçlerimizin başarılı mücadelesiyle neredeyse sona eren terör örgütü, stratejik bir hata olarak ‘çözüm süreci’ adı altında müzakere yöntemine yönlendirilmiştir.

– 2009-2013 yılları arasında uygulanan ‘çözüm süreci’ müzakereleri, PKK’nın yeniden güçlenmesine ve terör saldırılarının artmasına yol açmıştır. Terörle mücadelede genel bir kural vardır, silahlı terör örgütleriyle devlet müzakere etmez, mücadele eder; aksi halde devletin mücadelesinin başarısız olduğu kabul edilir. Nitekim, PKK’nın son bildirisinde silahlı mücadelesinin zaferle sonuçlandığını belirtmektedir.

– İktidar, halktan, kamuoyundan ve milletvekillerinden gizli projelerle terör örgütü ile müzakere etmektedir. Bu müzakerelerin, PKK’yı yeniden canlandırması korkusunu taşıyorum. Buradan soruyorum: Bu müzakerelerde PKK’ya neyi vermeyi taahhüt ettiniz ve neyi kabul ettiniz?

– Gerçek şu ki, BOP Projesi hedeflerine doğru ilerlemekte; ABD ve İsrail destekli yeni bir Kürdistan devleti kurulma çabaları devam etmektedir. Türkiye’de PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme baskısıyla, Suriye’de terör devleti kuruluşuna karşı tepki azaltılmaya çalışılmaktadır; bunu PKK’nın bildirgelerinde görebiliyoruz. Abdullah Öcalan’ın süreçteki etkisi ve 50 bin kişinin katili olarak bilinen Öcalan’ın affı ve siyaset yapma talebinde bulunulması söz konusudur.”

“Türkiye’nin Sorunları Meclis Zemininde Çözülmeli”

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, sürecin sağlıklı yürütülmesi için hem barışa hem demokrasiye ihtiyaç olduğunu ifade etti:

– “Bu sürecin olumlu bir sonuca ulaşması gerektiğini ve Türkiye’yi güçlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mevcut iktidarın birçok hatası mevcut. Fakat önemli olan, ne yapılacağıdır. Ortada kanlı bir terör örgütü var.

– Bu örgütün silah bırakma ve kendini feshetme açıklamalarını önemli buluyoruz. Ama bu sürecin dikkatli izlenmesi gerektiğini söylemeliyiz. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için, Meclis zemininde ve demokratik usullerle sorunların çözülmesi gerekmektedir.

– Türkiye’nin hem barışa hem de demokrasiye ihtiyacı var. Kayyumlar atanırken, sıkı yönetim uygulamalarını yürütmekle barış süreci oluşturmak mümkün değildir.

– Lozan, Türkiye’nin tapusudur ve bu konu kapanmıştır. Bu konuların tekrar tartışılması sadece zaman kaybıdır. Türkiye’nin geleceği için daha iyi bir perspektife ihtiyacımız var.”

“Cumhuriyetin Yanında mı Olacaksınız, Yoksa İhaneti mi Alakışlayacaksınız?”

Yeni Yol Partisi’nin grup önerisi üzerine söz alan İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, süreci bir pazarlık olarak nitelendirerek CHP’ye “Meclis’te bir taraf olmak zorundasınız” diye seslendi. Sunat’ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

– “PKK’nın sözde kongresinden çıkan bildirge, Cumhur İttifakı eliyle milletimizin kaderine konulmaya çalışılan bir leke. Bu çirkin açıklama, milletimize, devletimize ve aziz şehitlerimize açık bir meydan okumadır. Ey Cumhur İttifakı, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefiniz, PKK’ya mı bir zafer sunmaktadır?”

– “Devletin tapusuna saldırmak, Türk milletini soykırımcı ilan etmek ve bu ülkenin bütünlüğünü hedef almak, yalnızca teröristlerin değil, yönetimdeki işbirlikçilerin cüretkar bir tavrıdır. Devletin ordusuyla, polisiyle bitirme noktasına getirdiği terör örgütü şimdi iktidar ve küresel ortakları tarafından yeniden diriltilmekte ve meşrulaştırılmakta.”

– “Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden CHP’ye de sesleniyorum: Lozan’a saldırı var, cumhuriyete bir soykırım iftirası var, ama sizin yaklaşımınız belirsiz; artık tarihinizle yüzleşmeli ve Meclis’te bir taraf olmalısınız; ya cumhuriyetin yanında olacaksınız ya da ihanetin alkışlandığı saflarda yer alacaksınız. Lozan’a sahip çıkmak, Mustafa Kemal’in mirasına sahip çıkmaktır.”

reklam

YORUM YAP