DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, dün (14 Mayıs) Muş’ta terör örgütü PKK’nın silah bıraktığını belirterek, artık koruculara gerek kalmadığını dile getirdi. Bakırhan, “Korucuları işsiz bırakmayacağız inşallah. Elindeki silahı al, ver sopayı, köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni itham eden haksız yaklaşımlar” başlığıyla TBMM Genel Kurulu’nda bugün (15 Mayıs) söz aldı.
İmralı Süreci‘ni eleştiren İYİ Partili Türkoğlu, Bakırhan‘ın koruculara yönelik ifadelerine sert tepki gösterdi.
Türkoğlu, bu sözlerin ‘hadsiz‘ ve ‘hayasızca’ olduğunu belirtti. Türkoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya‘nın da Bakırhan‘a sessiz kalmasını eleştirdi.
“HADSİZ VE HAYASIZCA SÖZLER”
Türkoğlu, korucular için sarf edilen bu sözlerin yarın polis ve askerlere de söylenebileceğini öne sürdü. Şunları aktardı:
- “Kürsüye çıkıp halktan, barıştan söz edip bir terör örgütünün ağzıyla konuşanlara da sesleniyorum. Bu millet barışı da bilir, ihaneti de ve zamanı geldiğinde ihaneti sandıkta da, meydanda da, dağda da susturacak iradeyi gösterecektir. Biz bu cumhuriyeti kuranlara borçluyuz ve bu borcu ödemek için susmayacağız. 1985 yılında bölücü terörün katliamlarıyla başlayan terörle mücadelenin en önemli unsurlarından biri geçici koruculardır.
- Tuncer Bakırhan’ın hayasızca söylediklerinin muhatabı İçişleri Bakanı’dır; bir gün geçmesine rağmen, köy korucularını aşağılayan Tuncer Bakırhan’a karşı hâlâ açıklama duyamadık. Şımarıklık belki de bu yüzden bu seviyesizliğe ulaşmıştır. Bugüne kadar 1850 korucumuz şehit olmuştur.
- Bugün korucular için söylenen sözler, yarın emniyet güçlerimiz, askerlerimiz ve polislerimiz için de sarf edilecektir.
- Bu nedenle İçişleri Bakanı’na görevini hatırlatıyorum; şehit korucularımızı rahmetle anıyorum.”
“SİNİR UÇLARIMIZLA OYNAMAYIN”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkoğlu’na yanıt vermek üzere söz aldı.
DEM Partili Koçyiğit, Türkoğlu’nun ‘acziyet’ içinde olduğunu öne sürerek, daha nazik bir üslup kullanmasını istedi. Koçyiğit, “Burada bir genel başkana hadsiz diyenin kendisi hadsizin en büyüğüdür. Hadsizin en önde gidenidir. Hadsize hadsiz demek, had bildirmek de bizim sorumluluğumuzdur” şeklinde konuştu.
Türkoğlu‘nun ‘şov yaptığını’ savunan Koçyiğit, şunları ekledi:
- “Sosyal medyaya çıkarız diye kalkıp hakaret edenler, bizim sinir uçlarımızla oynamasın. Ne genel başkanımıza ne partili arkadaşlarımıza ne de milletvekillerimize söz söylemek kimsenin haddi değildir! Bu parti, ölümlerle sınanmış bir parti. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesinde binlerce bedel ödemiş bir partidir. Herkes biraz sözlerini biçsin, yeter artık! Yeter!”
“İŞİNİZ GÜCÜNÜZ BEBEK KATİLİNİN SÖZCÜLÜĞÜ”
Türkoğlu, bu sözler üzerine Koçyiğit‘e yanıt verdi. Türkoğlu, şunları ifade etti:
- “Hangi üslupla konuşacağımızı sizden öğrenmeyecek kadar büyüdük. Meclisin en üslupsuz sözleri size ve grubunuza aittir. Meclis hayatınız boyunca işiniz gücünüz bölücübaşı bebek katilinin burada sözcülüğünü yapmak olmuştur.
- Tuncer Bakırhan, devletin görevlisi olan ve bu görev için şehit düşmüş koruculara hakaret etmiştir. Özür bekliyoruz, özür dileyecek. O yüzden hadsiz ifadelerden dolayı Tuncer Bakırhan’dan bu millet ve korucular özür bekliyor.
- Öncelikle gidin, bu mesajı iletin ve özür beklediğimizi söyleyin.”
Koçyiğit ve Türkoğlu sıralarından bir süre daha tartışmaya devam etti. AKP’li bir vekilin söz almak için kürsüye çıkmasının ardından tartışma sona erdi. Vekiller birbirine saygısız ve hadsiz diyerek bağırdı.
