reklam
reklam
DOLAR39,7307% 0.15
EURO45,9110% 0.28
STERLIN53,6493% 0.42
FRANG48,8813% 0.81
ALTIN4.326,39% 0,68
BITCOIN101.532,942.256
reklam

İsyan etti: 'Boğaziçi'nde niye hiç başörtülü hoca olmadı' diyenlere nasipmiş

Yayınlanma Tarihi : Google News
İsyan etti: 'Boğaziçi'nde niye hiç başörtülü hoca olmadı' diyenlere nasipmiş
reklam

2016 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi’nde ders veren Dr. Öğretim Üyesi Feyza Akınerdem’in dersi iptal edildi. Akademisyen, gelişmeyi kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında yaptığı bir paylaşımla duyurdu.

Sözlerine “Ben Boğaziçi’nden mezun olurken Boğaziçi’nde veya başka bir üniversitede hoca olabileceğimi asla hayal etmezdim” ifadesiyle başlayan Akınerdem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanmış Prof. Dr. Naci İnci’nin açıklamalarına atıfta bulunarak, şunları belirtti:

“Doktora öğrencisiyken Şehir Üniversitesi’nde dersler verdim, ancak üniversite kapatıldı. Ardından profesyonel iş yaşamımın yanında 2016 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nde ders vermekteydim.

Ne yazık ki 2025 Güz döneminde Boğaziçi’nde ders açamayacağım. Dekanlık, sosyoloji bölümünde açtığım dersi iptal etti.

Beni üniversitede çok severek verdiğim ‘Yalan Sosyolojisi’ dersimden mahrum bırakmak, ‘Boğaziçi’nde hiç başörtülü hoca olmadı’ diye propaganda yapanlara nasip oldu. Neredeyse 30 yıldır bu üniversitelerdeyim. Rektörler geldi geçti ama biz yine buluşuruz.”

NACİ İNCİ NE DEMİŞTİ?

Prof. Dr. İnci, akademisyenin bahsettiği ‘detaya’, kendisinin bu pozisyona atandıktan sonra artan ‘kayyum rektör’ protestolarını eleştirirken değinmişti:

Independent Türkçe’ye verdiği röportajda, “Dünyanın önde gelen birçok üniversitesinde rektörler atanarak göreve gelir. Bazıları ABD ya da Avrupa üniversitelerinde doktora yapmış kişilerin Boğaziçi Üniversitesi’nde ille de seçim istemesini garip buluyorum.” ifadelerini kullanmış ve devam etmişti:

– “Aynı şekilde Türkiye’deki Koç veya Sabancı Üniversitesi gibi rektörü atanan okullarda çalışan arkadaşların tepkileri de ilginç. Eğer eleştirileri samimiyse daha önce atanan rektörü de protesto ederlerdi; fakat makamlarını korudukları için oldukça uyumlu çalıştılar.

– Kaldı ki üniversitemizde öğretim üyelerinin yönetim süreçlerine katılımı anlamında bir demokrasi hiç olmadı. Ben 30 yıldır bu üniversitede öğretim üyeliği yapıyorum. Bunu çok iyi biliyorum. Daha çok bir oligarşi yapısı mevcuttu. Her zaman aynı kişiler yönetimde kalıyor, idari makamları kendi aralarında değiştiriyor ve kendi sosyal gruplarının dışındaki kişileri dışlıyorlardı.

– Seçimler genellikle malumun ilanı gibiydi. Yeni akademisyenlerin belirlenmesine de hep bu grubun baskınlığı sebep oluyor. Mesela ben sormak isterim: Üniversitemizdeki 200’den fazla kadın öğretim üyesi arasında neden başörtülü bir akademisyen yok?

– Oligarşik tutumlarını emekli olmalarına rağmen sürdüren bazı hocalar, genç akademisyenlerin yönetim süreçlerine katılımlarını ne ölçüde sağlıyor? Demokrasi adına öncelikle bunları konuşalım. (…)”

DR. FEYZA AKINERDEM KİMDİR?

Akınerdem, Boğaziçi Üniversitesi’nde sosyoloji lisans ve yüksek lisansını tamamladı. 2015 yılında City, University of London’dan Kültür Politikaları ve Yönetimi alanında doktora derecesi aldı. Akademisyenin toplumsal cinsiyet ve medya, temsil politikaları gibi konulardaki araştırmaları yayımlanmıştır.

Son on yıldır Türkiye’de kadın hareketinin içinde yer almakta olup, farklı siyasi, etnik ve dini arka plana sahip kadınların bir araya geldiği ağların kurulması için çalışmalar yürütmüştür.

reklam

YORUM YAP