İsrail’in İran’daki Amaçları: Nükleer Programın Ötesinde

Yayınlanma Tarihi :

İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği sürpriz saldırıların asıl hedefi, Tahran’ın nükleer programını ciddi şekilde zayıflatmak ve İran’ın nükleer silah geliştirme sürecini geciktirmekti. Ancak saldırıların kapsamı, hedef alınan bölgeler ve İsrailli liderlerin açıklamaları, başka bir amacın daha mevcut olduğunu ortaya koyuyor: İran rejimini zayıflatmak veya tamamen değiştirmek.

Saldırılar, nükleer tesisler ve füze fabrikalarının yanı sıra; İran’ın askeri hiyerarşisindeki önemli figürleri ve nükleer bilim insanlarını da hedef aldı. Uzmanlara göre, bu durum, Tahran’ın içindeki kamuoyu ve bölgesel müttefikleri nezdinde itibarını sarsmayı hedefleyen bir stratejinin parçası olabilir.

Netanyahu’dan İran Halkına Mesaj

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırılardan kısa bir süre sonra yayımladığı video mesajında İran halkına doğrudan hitap etti. Yaklaşık 50 yıldır süregelen rejim baskılarından bahseden Netanyahu, İran yönetiminin İsrail’i yok etme tehditinde bulunduğunu kaydetti.

“Nükleer ve balistik füze tehditini ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz,” diyen Netanyahu, devamında şunları ekledi: “Aynı zamanda sizin özgürlüğünüze giden yolu da açıyoruz. Rejim, neyle karşı karşıya olduğunu bilmiyor ve daha nelerle karşılaşacağını da. Bu, sesinizi duyurmanın fırsatı.”

Saldırının Kapsamı: Hedefteki Kilit İsimler

İsrail’in ilk saldırı hamlesi sırasında, İran’ın hava savunma sistemlerinin büyük bir kısmı etkisiz hale getirildi; nükleer tesisteki yer üstü zenginleştirme ünite de imha edildi. Bunun yanı sıra, İran ordusunda yüksek rütbeli görevlerde bulunan isimlerin ve kritik nükleer bilim insanlarının hedef alınması dikkat çekti.

İsrail’in Washington Büyükelçiliği’nden Reuters’a yapılan açıklamada, “Demokratik bir ülke olarak İsrail, bir ulusun yönetimini belirlemenin o ülkenin halkına ait olduğuna inanır,” denildi ve İran’ın geleceğinin yalnızca İran halkı tarafından inşa edilebileceği vurgulandı.

ABD’nin Desteği Var mı?

Eski ABD Başkanı George W. Bush döneminde görev almış ve şu anda Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü’nde çalışan Michael Singh, saldırının rejim değişikliğini hedeflediğini öne sürdü. Singh, “İsrail’in, İran halkının ayaklanmasını umduğu anlaşılıyor,” dedi.

Ancak, İsrail’in yakın müttefiki ABD’nin, İran’da bir rejim değişikliği yönünde resmi bir açıklama yapmadığı da dikkat çekiyor. Beyaz Saray ve İran’ın New York’taki BM misyonu, konu ile ilgili yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.

Nükleer Program Tamamen Yok Edilebilir mi?

İsrail, İran’ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırmanın askeri yollarla mümkün olmadığını kabul ediyor. İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, “Bir nükleer program askeri yöntemlerle yok edilemez,” dedi. Ancak saldırıların, ABD ile yapılacak bir anlaşma için uygun zemin oluşturmayı amaçladığı değerlendiriliyor.

Eski Mossad analisti ve İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Sima Shine, saldırılarda hedef alınan kişilerin rejim güvenliği açısından son derece önemli olduğunu belirtti: “Bu kişiler uzun yıllardır görevde ve rejimin güvenlik boyutunun istikrarında kritik bir rol oynuyorlar.”

Rejim Değişikliği Riskli Bir Hedef Olabilir

Atlantik Konseyi’nde görev yapan ve daha önce ABD Ulusal İstihbarat Dairesi’nde Orta Doğu’dan sorumlu başkan yardımcısı olan Jonathan Panikoff, rejim değişikliği arayışının beklenmedik sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Panikoff, “Yıllardır birçok İsrailli, İran’da rejim değişikliğinin her şeyin daha iyi olacağını savunuyor. Ancak tarih, her zaman daha kötü sonuçların olabileceğini gösteriyor,” dedi.

Basın No:
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/karsimedyacom/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54