İran’a karşı başlattığı saldırılarla Tahran’ın nükleer faaliyetlerini sona erdirmeyi hedefleyen İsrail, uzun yıllardır sürdürdüğü nükleer programıyla “Orta Doğu’nun yegâne nükleer silah sahibi devleti” unvanını korumak istemekte.
İran’ın nükleer silah edinmesini istemeyen İsrail’in, yıllardır gizli bir nükleer program yürüttüğü uzmanlarca biliniyor; ancak bu durum İsrail devleti tarafından resmi olarak asla kabul edilmemiştir.
New York Times’un haberine göre, bu program son yıllarda genişlemeye devam etmekte.
İsrail’in Nükleer Silah Sayısı Ne Kadar?
Amerika Birleşik Devletleri merkezli Nükleer Tehdit Girişimi (NTI) ve Silah Kontrol Merkezi’ne göre, İsrail’in en az 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğu ve çok daha fazlasını üretme kapasitesine sahip olduğu tahmin edilmekte.
Birleşmiş Milletler’in nükleer denetleme kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), dünya genelinde 30 ülkenin nükleer silah üretme kapasitesine sahip olduğuna dikkat çekiyor. Ancak yalnızca 9 ülkenin gerçekte nükleer silaha sahip olduğu bilinmekte. Bu ülkeler arasında en az cephaneliğe sahip olan ikinci ülke İsrail, birinci sırada ise Kuzey Kore yer almakta.
İsrail’in savaş başlıklarını savaş uçakları, denizaltılar ve balistik füzelerle fırlatma kapasitesine sahip olduğu ifade ediliyor.
77 Yıllık Gizli Proje
Tarihsel verilere göre, İsrail kuruluşunun hemen akabinde, Holokost’un tekrar yaşanmasını önlemek için nükleer silah üretimine yöneldi.
İsrail Atom Enerjisi Komisyonu 1952 yılında kuruldu. Kurumun ilk başkanı Ernst David Bergmann, nükleer bir bombanın İsrail’in güvenliğini sonsuza dek sağlayacağını dile getirmişti.
Dimona yakınlarında inşasına 1958’de başlanan gizli nükleer tesisle ilgili olarak, 1960 tarihli bir ABD istihbarat raporu, burada bir plütonyum işleme tesisinin bulunduğunu ve projenin nükleer silah üretimiyle alakalı olduğunu belirtmişti.
1967 ve 1973 yıllarındaki Arap-İsrail savaşlarında da, İsrail’in nükleer bombardıman için hazırlık yaptığına dair iddialar bulunmakta.
Denetçilerin Erişimi Yok
Son beş yıl içerisinde Dimona’daki tesislerde büyük çaplı inşaat faaliyetleri gerçekleşti. Uydu görüntüleri, burada modernizasyon çalışmaları ve muhtemelen yeni bir reaktör inşası yapıldığını göstermekte.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, bu tesisi denetleme yetkisine sahip değil ve şimdiye dek denetçiler bu bölgeyi asla ziyaret etmedi.
İsrail, Birleşmiş Milletler Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) taraf olmayan beş ülkeden biri olduğu için uluslararası denetim altında değil.
Uzmanlar, İsrail’in bu politika ile stratejik bir caydırıcılık sağlamayı amaçladığını vurguluyor. Resmi olarak nükleer güç olduğunu bildirmemek, hem bölgede dengeleri korumak hem de uluslararası baskılardan kaçınmak amacıyla yürütülen bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/karsimedyacom/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54