

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2022 yılının Aralık ayında Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nda medya mensuplarıyla bir araya geldi.
Yerlikaya burada verdiği demeçte Türkiye’de 30 Kasım 2024 tarihi itibarıyla 4 milyon 171 bin kayıtlı düzenli yabancı bulunduğunu, bunlardan 2 milyon 938 bininin Suriyeli olduğunu, 1 milyon 31 bininin ikamet izni ile, 201 bininin ise uluslararası koruma altında olduğu bilgilerini paylaştı.
Yerlikaya’nın Kanaati: Avrupa’ya Geçtiler
Adres güncellemesi ile ilgili çalışmalar yaptıklarını belirten Yerlikaya, “Tüm Suriyeliler ve yabancılar için adres kontrolü gerçekleştirdik. 731 bin kişi adresinde mevcut değildi. Bu kişilere süre tanındı. 580 bini adresini güncelledi. 150 bin 327’sini ise bulamadık. Aile Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sorduk; bu aileler en son ne zaman yardım aldı? Hiçbiri yardım almamış, çocukları okulda görünmemiş, sağlık hizmeti de almamış. Bu ailelerin nerede olduğuna dair düşüncemiz, Avrupa’ya geçmiş olabilecekleridir.” dedi.
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, İran’da İsrail’in saldırılarının düzenlenmesinde MOSSAD’ın İranlı göçmenleri de kullandığı yönündeki iddialara vurgu yaptı.
Öztürkmen, dünyanın, İsrail’in İran içerisinde MOSSAD aracılığıyla yürüttüğü gizli operasyonları tartıştığını belirtti. İsrail’in İran’a saldırmadan önce yerel ajanlar aracılığıyla birçok suikast ve sabotaja imza attığını söyleyen Öztürkmen, Genelkurmay Başkanı dahil olmak üzere üst düzey komutanlar ve nükleer enerji alanında faaliyet gösteren 20’ye yakın bilim insanının öldürüldüğünü hatırlattı.
‘Afgan Göçmenler Rol Aldı’ İddiası
Öztürkmen şunları ekledi:
“Yaşanan olaylar, MOSSAD’ın hedef ülkelerdeki çalışma şekillerini gözler önüne seriyor. Daha önemlisi, İran içinde MOSSAD’ın kullandığı yerel unsurların çoğunun Afgan kökenli göçmenler olduğu iddia edildi. MOSSAD, İran içerisinde birçok Afgan göçmeni devşirmiş, eğitmiş ve kullanmıştır.
– İran’da yaşanan bu durum, ülkemiz için alarm verici olmalıdır. Çünkü son 15 yıldır milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Suriye, Afganistan ve Pakistan’dan gelen sürekli bir sığınmacı sirkülasyonu içerisindeyiz. Kontrolsüz bir biçimde milyonlarca insanla yaşıyoruz.”
“Kayıtsız ve Kontrolsüzler”
– İsrail’in İran saldırısından birkaç ay önce, milli güvenliğimizi doğrudan etkileyen bu durumu TBMM gündemine taşımış, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sorular yöneltmiş ve Meclis Araştırma Önergesi sunmuştum. Zira Bakan Yerlikaya, 10 Aralık 2024 tarihinde Türkiye’deki 150 bin 327 Suriyeliye ulaşamadıklarını açıklamıştı. Bu sözler, milli güvenliğimiz için ciddi bir sorunun itirafı niteliğindeydi.
– O gün Bakan Yerlikaya’ya; ‘Bu kayıp Suriyeliler kimdir? Nereye gittiler ya da gittiler mi? İzlerini kaybettiren bu kişilerin hala Türkiye’de olmadıklarını nasıl garanti edebilirsiniz?’ diye sormuş ve şunları belirtmiştim; ‘Kayıtları sistemden çıkartılan 150 bin 327 Suriyeli arasında kimler var? Bunlar izlerini kaybettirdikleri için adeta dokunulmaz durumdalar. Daha da kötüsü, yabancı istihbarat örgütleri tarafından kullanılmaya müsait vaziyetteler. Kayıtsız, adressiz ve kontrolsüzler.’
“Umarım İran’dan Ders Alırlar”
– İktidar yetkilileri o günden beri yaptığım uyarılara kulak tıkadılar. Sorularımıza yanıt vermedikleri gibi araştırma önergemiz de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Şimdi İsrail-İran savaşıyla birlikte, bu tehlikenin ne ölçüde ciddi boyutlara ulaştığı bir kez daha kanıtlandı.
– Türkiye’de adreslerinde tespit edilemeyen ve nerede oldukları bilinmeyen 150 bin 327 kayıp Suriyelinin olası yabancı istihbarat birimleri ve terör örgütleri tarafından kullanılma potansiyeli göz önünde bulundurularak, yerlerinin ve Türkiye içindeki hareket adreslerinin belirlenmesi, milli güvenliğimiz açısından acil bir öncelik olmalıdır. Umarım yetkililer, İran’da yaşananlardan ders çıkarıp bir an önce tedbir alırlar.