Yaklaşık 400 bin mahkum ve milyonlarca mahkum yakını için büyük bir merak konusu olan infaz düzenlemesi, bayramdan önce Meclis’ten geçmesi beklenirken, ‘örgüt suçları’ maddesi tartışmalara neden oldu ve AKP ile DEM Parti arasında anlaşmazlık yaşandı.
Her iki partiden de görüşmelerin genel olarak olumlu geçtiği açıklamaları gelirken, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, infaz yasası hakkında, “Gelecek teklifte yalnızca hasta tutuklular ele alınacak” ifadelerini kullandı.
İNFAZ YASASI BAŞKA BAHARA KALDI
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) AKP heyetiyle bir araya geldi.
AKP heyetinde Abdullah Güler, Efkan Ala, Özlem Zengin ve Ömer Çelik yer aldı.
Görüşmede bulunan DEM Partili Sezai Temelli, İlke TV Ankara Temsilcisi Kemal Avcı’ya yaptığı açıklamalarda, yargı paketi, komisyon çalışmaları ve Türkiye’nin demokratikleşme süreci hakkında geniş bir değerlendirme yaptıklarını belirtti ve görüşmenin samimi bir atmosferde geçtiğini ifade etti.
Temelli, infaz yasasına dair şunları söyledi: “Gelecek teklifte sadece hasta tutuklular yer alacak. Kamuoyunun beklediği bazı infaz yasası değişiklikleri gerçekleşmedi. İktidar, etki analizinin yapılmadığını ve bu nedenle değişikliklerin sonbahara ertelendiğini aktardı.”
Görüşmelerdeki fikir ayrılıklarının yanı sıra ortaklaşabileceği alanların da belirlendiğini ifade eden Temelli, durumu şöyle özetledi:
AKP İLE DEM ARASINDA ANLAŞMA SAĞLANAMADI
İnfaz paketinin içeriğini değerlendiren Temelli, teklifin komisyonda görüşülmesinin beklendiğini, “Eğer tekrar bir gecikme olmazsa komisyonda ele alınacak. Gelecek teklifte yalnızca hasta tutuklular yer alacak. Kamuoyunun beklediği bazı infaz yasası değişiklikleri maalesef olmadı. İktidar, etki analizi yapılmadığını ve bu sebeple değişikliklerin sonbahara ertelendiğini belirtti,” dedi.
“YAPICI BİR ATMOSFER MEVCUT”
İmralı süreci ve infaz yasası ile ilgili görüşmelerin yapıcı bir ortamda gerçekleştiğini kaydeden Temelli, şunları dile getirdi:
“Uzlaşılmaz denilen bir konu yok. Bu, umut verici bir durum. Ancak nasıl uzlaşılacağı ve hangi adımların atılacağı konusunda hala zamana ihtiyaç var. Belki de bu kadar geniş bir mutabakatla konuşulması, oldukça önemli bir gelişme. Çözüm sürecinde bu kez daha yapıcı bir atmosfer söz konusu.”
“Bugün AK Parti ile görüşmemiz 15:00’te başladı ve yaklaşık 2 saat 20 dakika sürdü. Bu durum bazı yorumlara neden oldu; içeride bir kriz var mı gibi. Ancak hemen belirteyim, içeride bir kriz yoktu. Diğer tüm görüşmelerde olduğu gibi, bu da samimi bir ortamda geçti.”
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, infaz düzenlemesinin ne zaman geleceği sorusuna yanıt olarak, “Samimi, dostane paylaşımlarımız oldu. Her konuda karşılıklı fikirlerimizi paylaştık. Onların önerileri oldu, bizim farklı değerlendirmelerimiz oldu. İlerleyen zamanlarda daha detaylı açıklama yapacağız” dedi.
Temelli, sözlerine şöyle devam etti:
“Elbette iktidar partisiyle bir araya geldik. İktidar partisi, bize uzun değerlendirmelerde bulundu. Birinci çözüm sürecine kadar giden konular da ele alındı. Ayrıntılı bir sohbet gerçekleşti.”
“Önümüzdeki dönemde ilerlerken sorunları aşmak adına geçmiş deneyimleri paylaşmamız gerektiği ifade edildi. Bunun bir nedeninin, görüşmelerin uzaması olduğunu düşünüyoruz. Çok sayıda konunun ele alınması ve detaylara girilmesi, bu durumu etkiledi.”
Cumhurlar, görüşmeler öncesinde 25-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdikleri Demokratik Yerel Yönetimler Ara Dönem Toplantısı’na dair bir bildiri yayımladı ve taleplerini şöyle sıraladı:
1- Tüm kayyumlar geri çekilsin. Seçilmişler göreve iade edilsin.
2- Belediyeler Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenleme yapılsın, kayyum atamaları son bulsun.
3- Eş başkanlık tanımı, Belediyeler Kanunu’nda da yer alsın.
4- Merkezi idarenin, yerel yönetimler üzerindeki idari ve mali vesayeti kaldırılmalıdır.
5- Temsili demokrasiyi aşarak halkın doğrudan karar süreçlerine dahil olduğu; mahalle meclisleri, kent konseyleri, köy komünleri yasal güvence altına alınmalıdır.
6- Bu kurumların yetkisini kısıtlayan yasa maddeleri gözden geçirilmelidir.
7- Türkiye’nin özerklik şartına ilişkin çekinceleri kaldırılmalıdır.
