

Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, enflasyon konusundaki değerlendirmeleriyle hükümete eleştirilerde bulundu.
“TAKDİR MİLLETİMİZİN”
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nin sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada İmamoğlu, şunları dile getirdi:
– “İki yıl önce %38 enflasyon oranıyla görev alanlar, halkın yaşadığı zorluklara rağmen enflasyonun %35'e düşmesini 'başarı' olarak nitelendiriyorlar. Takdir milletimizin! Bu yönetim, halkın yanında değil, yarattıkları ayrıcalıklı kesimin yanında yer almaya devam ediyor. Sonuç: Kriz derinleşiyor!
– Bakan 'program çalışıyor' diyor. Kesinlikle katılıyorum: Milleti yoksullaştırma planı başarıyla uygulanıyor! Dar gelirliye zam yapılması çok görülüyor. Açlık sınırı 26 bin lirayı geçerken, asgari ücret 22 bin, en düşük emekli maaşı ise 17 bin lira bile olamıyor.
– Doğalgaza sadece bir gecede %24 zam yapanlar, gıda enflasyonunun düştüğüne bizi ikna etmeye çalışıyor.
– Aziz Milletim, yüksek enflasyon bir tercihtir! Kötü yönetim neden, enflasyon ise sonuçtur. Hukukun işlemediği bir ortamda enflasyon düşmez. Merkez Bankası politikalarıyla enflasyonu kontrol altına almak mümkün değildir. Tarım, ticaret ve maliye politikalarında köklü değişiklikler olmadan enflasyon düşmez.
“MİLLETİMİZDEN ÇALINAN HUZURU, REFAHI VE UMUDU SÖKE SÖKE GERİ ALACAĞIZ”
– Kamu harcamaları denetlenmeden, vergi sistemi adil hale getirilmeden, sanayi katma değer üretemezken ve çiftçi borç batağındayken enflasyon düşmez! Çözüm bizim elimizde!
– Emeği koruyan, sofrayı büyüten bir düzen, çiftçiyi destekleyen tarım politikaları, ihracatçılara destek sağlayan bir ekonomi, adil vergi politikaları, disiplinli bütçe ve uyumlu bir istikrar programı ülkemizi geleceğe taşıyacaktır.
– Ne yaparlarsa yapsınlar, isterse hepimizi hapse atsınlar bu gidişatı değiştireceğiz! Milletimizden çalınan huzuru, refahı ve umudu söke söke geri alacağız.
– Türkiye büyürken, halk küçülmeyecek! Çünkü biz vazgeçmeyiz. Çünkü bu ülke bizim!”