CHP’nin tutuklanan cumhurbaşkanı adayı ve seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yakın çalışma arkadaşlarının aileleri, ‘Dayanışma Platformu’ oluşturdu.
Ekrem İmamoğlu ve tutuklu arkadaşlarının aileleri, Yenikapı Mimar Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi Basın Toplantısı Salonu’nda buluştu. Toplantıda konuşmalar yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Başkanvekili Nuri Aslan ve İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i andı.
Platformu basına tanıtan Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, eşinin ve arkadaşlarının özgürlüğü için açılan imza stantlarına katılma kararlılığını kamuoyuyla paylaştı.
Dilek İmamoğlu, sürecin bugün Beylikdüzü ve Büyükçekmece ile başlayacağını belirtti. Gazetecilerin, “Yaklaşık 10 gün önce Emine Erdoğan’a da seslenmiştiniz, herhangi bir dönüş oldu mu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Gerçekten Bir Üçüncü Dünya Ülkesi Göstergesi”
“Çağrımı olumlu karşılayanlar da oldu, olumsuz bulanlar da. Tepki gösterenlerin sayısı oldukça fazla. Ancak ben hepsini anlayabiliyorum. Özellikle olumsuz bulanların bakış açısını anlıyorum ve haklı olduklarını da düşünüyorum. Çünkü hukukun ve yargının işlediği, bağımsız olduğu bir ülkede, herhangi birine böyle bir mektup yazılması, gerçekten bir üçüncü dünya ülkesi göstergesi.”
Adaletin bağımsız bir şekilde işlemesi için mücadele ediyoruz ama kadınlara bu tür işkencenin çektirilmemesi önemli.
“Karşı Tarafın Vicdanına Teslim Ettim”
Emine Hanım’a yaptığım çağrı, bir kadın ve anne olarak bir duygusal çağrıdır. Yargının bağımsız çalışması gerektiğini biliyoruz. Ancak şu anda durum böyle değil. Yargı birkaç kişinin iki dudağının arasında işliyor. Bunu inkar edemeyiz. Çağrıma bir yanıt gelirse memnun oluruz. İçerideki kadınlar ve tüm kadınlar adına sevineceğiz; çünkü bu, sokaktaki kadınların sesi olacak. Cevap verip vermemek, karşı tarafın vicdanına bağlı.
“Büyük Bir Kötülükle Mücadele Ediyoruz”
Ekrem İmamoğlu ve yakın arkadaşlarının 90 gündür özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını belirten Dilek İmamoğlu, şunları ifade etti:
“19 Mart sonrası yürütülen operasyonlarla birçok insan haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Delilsiz iddialar ve iftiralarla insanları ailelerinden ayırıyorlar. Hepsinin siyasi bir amacı var. Büyük bir kötülükle yüzleşiyoruz. Bizler, 3 aydır sevdiklerimizden ayrı yaşıyoruz. Bayramlarımızı onlarla geçiremedik. Tutuklu kadınlar ve anneler çok büyük zorluklarla karşılaşıyorlar.”
“Bu Kampanyanın Tek Öznesi Ekrem İmamoğlu Değil”
“Bugün bu ortak acıyı dayanışma ile iyileştirebilmek için, tutuklu aileleriyle birlikte bir ‘dayanışma platformu’ oluşturuyoruz. Bu platform, yalnızca acılarımızı paylaşacağımız değil; adalet mücadelemizi omuz omuza sürdüreceğimiz bir birliktelik olacak. Bu süreç yalnızca İBB’nin veya CHP’nin meselesi değil; halkın vicdanının, ahlakının ve adalet anlayışının meselesidir. Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim imza kampanyası da bu mücadelenin önemli bir parçasıdır.”
“Atılan Her İmza, ‘Zulme Artık Son Verin’ Demektir”
“Bugün itibariyle ‘İmamoğlu’na Özgürlük’ stantlarımızda hemşehrilerimizle buluşup, haksızlıkları anlatacağım. Tüm yurttaşları, vicdanın sesi olmaya stantlarımıza davet ediyorum. Atılan her imza, ‘zulme son verin’ demektir. Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”
Gençlerin, kadınların ve emekçilerin bu karanlık günleri aşıp, hep birlikte ilerlemesini sağlamak için sonuna kadar çalışacağız. Yakın zamanda Ekrem’in sizlere yeniden merhaba diyeceğinden eminim. Emekleriniz için teşekkür ediyorum, ayağınıza taş değmesin.
“Tutuklu Olan Arkadaşlarımızın Bir Kısmı, Kendilerine Ait Olmayan İşlerden İçerideler” diyen Özçağdaş, şunları söyledi:
“İçerideki arkadaşlarımızın ülkeye hizmet edememe kaygıları var. Bize düşen, onları yalnız bırakmamak. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak büyük bir aileyiz, bunun da gösterilmesi çok önemli.”
“Siz Ne Zalim İnsanlarsınız”
Bir insan neden 600 kilometre öteye gönderilir? Bugün mevcut iktidara oy veren herkese sesleniyorum. Tutuksuz yargılanmış olan bir liderin yanında, arkadaşlarımız tutuklu mu yargılanıyor? Eziyet çekiyorlar, ziyaretlerde zorluklar yaşıyorlar. Bu, hukukun evrensel normlarına aykırıdır. Yaşananlar eziyettir. Bununla mücadeleye devam edeceğiz.”
