

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı sırasında ‘para karşılığı oy kullandığı’ yönelik iddialarla başlatılan soruşturma devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisinin de yer aldığı 86 şüpheli arasında, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına SEGBİS aracılığıyla ifade verdi.
‘HANGİ HUKUK ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞTIRILABİLİR?’
İmamoğlu, 2 Mayıs’ta verdiği ifadede gizli tanıkların iddialarına yanıt verdi.
Başsavcılığın sorularına sadece tek bir yanıt vermek isteyen İmamoğlu, şu şekilde konuştu:
– “Tanık olarak adlandırılan fakat tanık olmayan aynı 3-5 kişi, her seferinde yeni bir dosyada yeniden ortaya çıkıyor. Ya benim ya da partimin üzerine yepyeni bir iftira kurgulamakla görevli kılınıyorlar. Eğer bu kişiler bu denli önemliyse, hepsini toplayıp İstanbul’daki soruşturmaya gönderin.
– Hiç şaşırmam, muhtemelen orada da ifadeleri hazırdır, belki de vermişlerdir. Sorulması gereken esas soru şudur: Bu mantıksız beyanları kimlerin ezberlettiği ve hangi odakların bunlara yol gösterdiğini sorgulamak yerine, bağımsız olması beklenen yüce Türk yargısının bu kişileri ‘muteber tanık’ olarak ilan etmesi hangi hukuk anlayışıyla bağdaştırılabilir?”
‘BU GİDİŞATA SESSİZ KALAN HERKES BU SUÇUN ORTAĞI OLUR’
– Hukuk, bir ülkenin onurunu temsil eder. Adaletin terazisine iftirayı, dedikoduları ve siyasi siparişleri koymak, sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize büyük bir saldırıdır. Yargının akıl ve vicdan dışı bu senaryoların figüranı haline getirilmesi, yalnızca hukuki bir çürüme değil, aynı zamanda halkın adalet duygusuna açık bir ihanettir.
– Milletimize büyük bedeller ödeten bu süreç, hukuku siyasetin aracı haline getirmekte ve bu gidişata sesiz kalan herkesin bu suçun ortağı olacağı gerçeğini gözler önüne sermektedir.”