

Halk TV Program Koordinatörü Kürşad Oğuz, Silivri Cezaevi’nde bulunan İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki yıllık demokrasi ve ekonomi karnesini sordu. İmamoğlu, dikkat çekici bir makale kaleme aldı. İşte o yazının detayları:
ERDOĞAN’IN İKİNCİ YILI
Öğrencilerimizin karne alacağı günler yaklaşıyor ve karne, onların dönemi boyunca elde ettikleri başarıları gösteriyor. Ben de çocuklarımıza sevgi dolu bir mesaj gönderiyor, başarılı bir eğitim hayatı diliyorum.
Bu kez çocuklarımızdan ziyade Erdoğan’ın karnesine odaklanacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesi üzerinden iki yıl geçti. Bu süre zarfında neler yapıldığına bir göz atalım ve sonuçları değerlendirip hükümete bir karne verelim.
Halkımızın gündeminde hayat pahalılığı, sürekli artan enflasyon, siyasetçilerin, öğrencilerin ve gazetecilerin hapse atılması gibi önemli meseleler bulunuyor. Şimdi gelin, Erdoğan hükümetinin demokrasi ve ekonomi alanlarındaki karnesini inceleyelim.
DEMOKRASİ KARNESİ
Kayyum Atamaları
Son iki yılda Erdoğan, kayyum atama tutkusundan vazgeçmedi. Daha önce yaptığı gibi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kayyumlar atamaya devam etti. Hakkari, Batman, Tunceli, Siirt ve Van’a yine kayyumlar atandı. İstanbul’a da göz diken Erdoğan, Esenyurt ve Şişli’ye de kayyum atadı. Uzun yıllar “millet iradesi her şeyin üstündedir” diyen Erdoğan, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak bu durumu devam ettirdi. Bu durum, hem belediye başkanlarını görevden almakla kalmadı, hem de millet iradesini ve demokrasiyi yerle bir etti.
Anayasa Mahkemesi’nin Yetkileri Aşındı
Anayasa Mahkemesi kararları göz ardı edildi. TİP Milletvekili Can Atalay, milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmedi. Mahkemenin iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen Yargıtay bunlara uymadı. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına sadece alt mahkemeler değil, idare de uymadı. 2023 sonunda Taksim Meydanı’ndaki yasaklamanın anayasaya aykırı olduğu sonucuna rağmen İstanbul Valiliği bir kez daha kutlamaları yasakladı. Artık, kararlarına saygı gösterilmeyen bir Anayasa Mahkememiz var.
AİHM Kararları Göz Ardı Edildi
Sadece AYM’nin değil, AİHM’nin de kararları yok sayıldı. Osman Kavala, AİHM’nin verdiği karar doğrultusunda serbest bırakılmadı. Kavala’nın cezaevinde tutulması, uluslararası sözleşmelerin de görmezden gelindiğini gösteriyor.
Rekabetin Tasfiyesi
Erdoğan, yalnızca benimle ve CHP ile rekabet etmekten kaçındığı için tüm ülkeyi büyük bir kriz ortamına soktu. 2019’da mazbatamızın alınmasını sağlayanlar, Cumhurbaşkanı Adaylığımı engellemek için diplomamı iptal etti ve beni gözaltına aldı. Böylece seçmenlerin talebiyle Cumhurbaşkanı Adayı olan Ekrem İmamoğlu’ndan “kurtulmaya” çalıştılar. Ülkemiz, adaletin yerleşmemesi nedeniyle zor bir dönem yaşıyor.
Siyasilerin Hapsedilmesi
Hukuksuzluk genel bir durum haline geldi. HDP eski eş başkanları dahil pek çok siyasetçiye hapis cezası verildi. AİHM’nin verdiği hak ihlali kararlarına rağmen ceza almaya devam eden siyasi liderler, Türkiye’deki otoriter yönetimin bir göstergesi.
Şüphe ve Baskı
Hükümet, 2024 yılında yazarları, gazetecileri ve sivil toplum kuruluşlarını hedef alan bir yasa hazırladı. Bu yasa, muhalif düşüncelere karşı bir baskı unsuru olarak kullanılmaya çalışıldı.
Sanatçılar ve STK’lar Üzerindeki Baskı
İktidarın baskısına boyun eğmeyen STK’lar, yargının ve yürütmenin baskısına maruz kaldı. Sanatçılar da çeşitli davalarla kriminalize edildi.
Vatandaşa Şiddet
vatandaşlarımız, haklarını savunmak için sokaklara çıktıklarında şiddete maruz bırakıldılar. Çeşitli etkinliklerde baskılarla karşılaştılar.
Medya Üzerindeki Kısıtlamalar
Medya, iktidar tarafından baskı altına alındı. Hükümete eleştirel içerikler üretenler çeşitli cezalara maruz kaldı, bu durum gazetecilerin faaliyetlerini kısıtladı.
Sosyal Medya Kısıtlamaları
Geleneksel medyanın yanı sıra, sosyal medya da sıkı denetime tabi oldu. Hükükmetin uyguladığı sansür, sosyal medyada da yankı buldu.
EKONOMİ KARNESİ
Erdoğan’ın son iki yılda neler yaptığına baktığımızda ekonomi karnesinin de pek iç açıcı olmadığı görülüyor. Hadi, ekonomideki gelişmelere bakalım.
Enflasyon Sorunu
Ülkemiz, 2021 ve 2022 yıllarında uygulanan yanlış politikalar sonucunda derin bir ekonomik krize girdi. 2023’te yapılan düzenlemelerle tekrar enflasyonu düşürme hedeflendi ancak bu hedefler tutmadı.
Reel Sektör Zorluklarla Karşı Karşıya
Merkez Bankası, faiz artışları ile enflasyonu dengelemeye çalışsa da gerçek sorunlar çözülmedi. Bu durum, üreticilerin daha fazla maliyetle karşılaşmasına neden oldu.
Artan Faiz Oranları
2023’te faiz oranları belirgin bir artış gösterdi. Kurumsal ve tüketici kredi faizleri büyük bir yük altına soktu.
Borçlar ve Faiz Ödemeleri
Devletin borç stoku hızla artmakta. Faiz giderleri de yüksek seviyelere ulaştı.
Rezervlerin Erimesi
Seçim öncesinde sağlanan rezervler, yanlış politikalar sebebiyle hızla tüketildi. Bu sefer ekonomik istikrarın sağlanması zorlaştı.
Bütçe Açığı Sorunu
Kamu harcamaları arttı, sonuç olarak bütçe açığı büyüdü. Önümüzdeki yıl için belirsizlikler sürüyor.
İşsizlik Oranları Yükseldi
Geniş tanımlı işsiz sayısı hızla artış göstermekte ve gençler arasında istihdam oranları düşmekte.
Genç İşsizlik Sorunu
Gençler iş bulma konusunda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Ülkemiz, bir “ev genci krizi” ile karşı karşıya.
Çalışanların Zor Durumu
Asgari ücretle çalışanların sayısı hızla artmakta. İşgücünün yarısı asgari ücretle geçinmeye çalışıyor.
Sağlık Sistemi Sorunları
Sağlık harcamaları düşük seviyelerde kalmış, bu durum sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştırıyor.
Sonuç olarak, Erdoğan hükümetinin demokrasi ve ekonomi karnesi ciddi sorunlarla dolu. Demokrasilerin çaresi ise başarı gösteremeyenlerin seçilmemesidir. Türkiye için de bu gerçek olacaktır: İlk seçimlerde bu hükümete tasdiknamesini verip göndereceğiz.
Değerli vatandaşlarım,
Sevgili gençler, kadınlar ve çocuklar,
Gelecek günlerde, demokrasi ve ekonomi alanındaki tüm sorunları çözecek kadrolar ile iktidara geleceğiz.
Ekrem İmamoğlu