Marmara (Silivri) Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi tarafından 18 Mart 2025’te iptal edilen diplomasının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle 6 Mayıs 2025 tarihinde idari yargıya başvuruda bulundu.
“BAŞVURU BUGÜN YAPILDI”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya hesabında paylaştığı mesajda şu bilgileri verdi:
– “Ekrem İmamoğlu, mazbatasının iptal edildiği 6 Mayıs 2019 tarihinin üzerinden tam 6 yıl geçtikten sonra, 6 Mayıs 2025’te 31 yıllık diplomasını iptal eden haksız idari işlemin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için idari yargıya başvurdu. Bilindiği üzere, bu diploma, diplomanın düzenlendiği İÜ İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu tarafından değil, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından 18 Mart 2025 tarihinde iptal edilmişti.
– Yapılan açıklamada, diplomanın iptalinin Yönetim Kurulu üyelerinin oybirliği ile kabul edildiği belirtilmiş olsa da, o tarihten itibaren iptale ilişkin imzaların detaylarını içeren karar metni kamuoyu ile paylaşılmadı ve muhatabına bir tebligat yapılmadı. Daha önemlisi, veri tabanında diplomanın varlığı ve yeri korunmaya devam etti. Siyasi tartışmalar bir kenara, idare hukuku açısından işlemin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için yapılan başvurunun zamanlaması, kamuoyunun ilgisini çekmeye devam ediyor.
– Eğer 18 Mart 2025 tarihli idari işlem tebliğ edilmiş olsaydı, başvuru için 60 günlük süre 16 Mayıs 2025’te dolacaktı. İmamoğlu ve avukatları, tebligat yokluğu sebebiyle idari yargıya başvuruda bulunmasalar, daha sonra süreyi kaçırdıkları iddiasıyla karşılaşabilirler miydi? Hukuken hayır ama içinde bulunduğumuz siyasi sistemde her şeyin mümkün olabileceğinin bilincindeyiz. Bu nedenle riskleri bertaraf edecek bir yaklaşım benimsenmesine yönelik bir mutabakat oluştu ve başvuru günümüzde gerçekleştirildi.
“KUM SAATİ ÇALIŞIR, ADALET ER GEÇ YERİNİ BULUR”
– Tesadüfe bakın ki, İmamoğlu’nun diplomasının veri tabanından silinmesi, başvurunun yapıldığı gün gerçekleşti. Bu başvuruyla İmamoğlu, tebligat yokluğuna rağmen diplomasının iptalini zımnen kabul etmiş mi oldu? Hayır, dilekçede bu husus detaylı olarak açıklığa kavuşturuldu. Hukukta iyi niyet esastır; hukuk kuralları, iyi niyet ilkesine aykırı şekilde kullanılamaz. Ancak mevcut siyasi atmosferde bu değerlendirmenin naif kaldığını görmekteyiz. Bu nedenle İmamoğlu, olası ‘süreyi kaçırdınız’ iddiasına karşı kötü niyetli yaklaşımı boşa çıkardı.
– İdari yargı, tebligat yokluğu nedeniyle başvuruyu reddedebilir. Bu durumda diplomanın geçerliliği olumsuz yönde etkilenebilir ki, bu istenmeyen bir durumdur. Ayrıca, başvurunun yapıldığı gün diplomanın veri tabanından silinmesi ve 18 Mart 2025 tarihli diploma iptaline ilişkin işlemin tarih ve sayısının paylaşılması, kamuoyuna açıklanan öğrenme tarihi olarak öne sürülebilir.
– Tüm bu gelişmelere rağmen, ilerde bir tebligat işlemi yapılması durumunda başvurunun yenilenmesinde herhangi bir engel olmayacaktır. Tamamen siyasi saiklerle gerçekleştirilen bu idari işlemin unsurları açısından yapılan hukuki açıklamalar, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacını gütmektedir.
– Son olarak, daha önceki tartışmaları tekrarlamadan, şu noktayı vurgulamak isterim: İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndan siyasetin istediği kararın çıkarılamaması, fakülte dekanının istifası gibi durumlar, bu kararın yetkili olmayan İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’ndan oybirliğiyle çıkarıldığı bilgisinin verilmesi, yaşananların özeti halindedir. Kum saati çalışır, adalet er geç yerini bulur.”
