

İLKE ÇITIR / NEFES
Devlet Eliyle Cinayet İhlali
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de gerçekleşen ve 7’si çocuk olmak üzere 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının üzerinden yaklaşık 7 yıl geçti. Mısra Öz, bu trajedide 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybetti.
Ailelerin yıllar süren adalet arayışları sonucunda, 4 sanığa “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan hapis cezası verilirken, 5 sanık ise “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan mahkumiyet aldı. Ne yazık ki 4 sanık beraat etti.
Öz, sorumluların “bilinçli taksir” suçundan yargılanmasına karşı çıkarak, adalet mücadelesini “olası kast”la cezalandırılmaları talebiyle sürdürdüğünü ifade etti. NEFES’e konuşan Öz, “Asıl sorumlular hakkında soruşturma dahi açılmadı ve tanık olarak bile bir soru sorulmadı” şeklinde tepkisini dile getirdi. Öz sözlerine şöyle devam etti:
“Sorumlular, devlet eliyle dokunulmazlık zırhına büründüler ve ihale ile gelir elde ettiler. Bu, devlet eliyle işlenmiş bir cinayettir. Bu cinayetlerin bir daha yaşanmaması için liyakatsizliğin ve mevcut hükümetin son bulması gerekiyor. Ben oğlumun mezarı başında yedinci yılımı anarken, üç gün sonra oğlumu öldürenlerin hiç gitmedikleri mahkeme salonunda hakkımda bir karar verilecek. Biz kendi adaletimizi aramak zorunda bırakılıyoruz. Ne yazık ki bu ülkede hukuk sistemi çökmüştür.”
Türkiye’nin Bize Adalet Borcu Var
6 Şubat 2023 depremlerinde Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de aralarında KKTC’li öğrencilerin de bulunduğu 72 kişi hayatını kaybetti. Mahkeme, otel sahibi Ahmet Bozkurt’a “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verdi.
Otel enkazında 14 yaşındaki kızı Selin’i kaybeden Ruşen Karakaya, “Bu bir kaza değil, cinayetti. Çocuklarımız kum yığınının altında nefessiz kalarak can verdiler” diyerek duygularını dile getirdi.
Karakaya, ölümlerden Adıyaman Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da sorumlu olduğunu belirterek, “Bu kişi, çürük binayı otele dönüştürerek gelir elde etti. Eğer burası bir otelse, insanlar canlarını emanet ediyorsa Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın buna göz kulak olması gerekirdi. Adalet enkaz altında kalmış durumda. Adıyaman deprem bölgesidir. Bakanlık, sen sorumlusun. Bu otellerin yapı ruhsatları ve projeleri nerede? Biz Kıbrıslı aileler olarak çocuklarımızı Türkiye Cumhuriyeti’ne emanet ettik. Türkiye’nin bize bir adalet borcu var” ifadelerini kullandı.