

Canik ilçesindeki bir akaryakıt istasyonunun yanındaki oto yıkama bölümünde, 27 Nisan akşamı otomobillerini yıkayan Adem Kaya ve kızları Açelya Mina ile Alya Kaya, dağdan kopan kaya ve toprak parçalarının altında kalarak hayatını kaybetti. Bu olayda anne Çiğdem Kaya ise yaralandı. Samsun Mimarlar Odası Şube Başkanı Burak Şener, yaşanan heyelanla ilgili yorumlarda bulundu.
‘Neden Böyle Bir Yer İmara Açıldı?’
İhmallerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Burak Şener, şunları ifade etti:
“Böylesine dik bir kaya kütlesini hiç bir şev çalışması yapmadan bırakmak kabul edilemez. Evet, yıllar boyunca yağan yağmur ve eriyen kar, zamanla o kütleyi zayıflatmış olabilir. O taşın düşmesini önlemek için gerekli önlemler alınmalıydı. Şev çalışmaları yapılmalı, uygun oranlarla teraslama uygulanmalıydı ama bunlar yapılmamış.
Burada neyin nasıl yapılması gerektiğini tartışıyoruz çünkü gerekli adımlar atılmamış. Bu sadece teknik bir eksiklik değil; bu ihmali doğuran esas sebep, oranın imara açılmış olması. Asıl sorgulanması gereken, neden böyle bir alanın imara açıldığıdır. Bu kararı kimler aldı? Hangi gerekçelerle onaylandı?
Orada bugün üç insanın hayatına mal olan bir ihmalkarlık söz konusu ise, bu ihmallerin tohumları çok daha önce ekilmiş. İmar kararları bu kadar kolay olmamalı. O alanın imara açılmasını isteyen herkesin ve o kararı mecliste onaylayanların sorumluluğu var. Eğer o alan bu şekilde bırakıldıysa, bu açık bir ihmaldir. Herkes o acılı annenin yerine kendini koysun. Orada 3 can kaybedildi. Bu durumu bu kadar basit geçmek mümkün değil.”
‘İmar Planları Anayasa Gibi Olmalı’
‘Deprem, sel ya da bu tür heyelan durumları ortaya çıkınca gerçekler gün yüzüne çıkıyor ve maalesef çok geç oluyor. Bu nedenle kentlerin imar planları bir anayasa gibi olmalı’ diyen Şener, sözlerine şöyle devam etti:
“Eğer bir alan ‘burası park alanı’ olarak belirlenmişse, bu böyle kalmalıdır. Hiçbir şahsi çıkar veya ekonomik kaygı bu tür kararların önüne geçmemelidir. Ancak görüyoruz ki raporlarla oynanmakta, kararlar değiştirilmektedir. Belki de artık bu sistemin yenilenmesi gerekmektedir. Belediyelerdeki karar süreçlerinin mutlaka teknik bilgiyle desteklenmesi şart. Eğer yeterli teknik bilgi yoksa, bilgisi olan kurumlardan görüş alınmalıdır.
Mimarlar Odası olarak kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşuyuz ve hiçbir ticari ya da siyasi çıkarımız yok. Tek amacımız kamu yararıdır. Bu nedenle belediye meclislerinde, karar süreçlerinde meslek odalarının görüşlerine mutlaka yer verilmelidir. Çünkü biz şehirleri ve insan yaşamını siyasetin üzerinde tutuyoruz.
Eğer bu felaket bize bir ders verecekse, o ders sistemin tamamen gözden geçirilmesi gerekliliğidir. Bu tür ihmallerle bir daha karşılaşmamak için teknik akla, kamu yararına ve meslek etiğine dikkat edilmesi şarttır.”