reklam
reklam
DOLAR39,5851% -0.32
EURO45,6681% -0.99
STERLIN53,6762% -0.71
FRANG48,8102% -0.46
ALTIN4.328,32% 1,03
BITCOIN104.956,910.15
reklam

Her An Kırılabilir: Türkiye’de 30 Fay Hattı Alarm Veriyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Her An Kırılabilir: Türkiye’de 30 Fay Hattı Alarm Veriyor
reklam

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’de “deprem üretme zamanı gelmiş” 30 fay tespit ettiklerini duyurdu.

Sözbilir, 1996 yılında ilgili bakanlık tarafından gerçekleştirilen bilimsel bir çalışmada 15 civarında deprem üretmemiş fayın belirlendiğini, bu süre zarfında bu faylardan 6’sının kırıldığını belirtti.

Kahramanmaraş merkezli 2023’te gerçekleşen depremlerin akabinde, ülke genelindeki fayların durumunu incelemek amacıyla bir çalışma başlattıklarını aktaran Sözbilir, “2011 yılından bu yana Türkiye’de tanımlanan 485 fay bulunuyor. Bu faylar arasında ‘sismik boşluk’ olarak adlandırılan bir tip bulunmakta. Bu faylar, deprem üretme zamanı gelmiş kategorisine dahil ediliyor.” dedi.

Fayların Kırılma zamanı Nasıl Hesaplanıyor?

Sözbilir, fayların üzerindeki son 125 yılda meydana gelen depremlere öncelik verdiklerini belirterek, “Eğer depremler yoksa bu, fayların deprem üretmeden stres biriktirdiği anlamına geliyor. Bu, birinci çıkış noktamız. İkinci noktamız da özellikle son 20 yıldır Türkiye’de fayları kesip inceleme yöntemini uygulamaya başladık.” şeklinde konuştu.

“Paleosismoloji” olarak bilinen bu yöntemle birlikte, fayların geçmişte ürettikleri depremleri belirlediklerini açıklayan Sözbilir, bu bilgiler ışığında fayın deprem tekrarlama aralığını hesapladıklarını ifade etti. Ayrıca, fayın en son depreminin ardından geçen sürenin de dikkate alındığını vurguladı.

Bu süre ile deprem tekrarlama aralığı ne kadar yakınsa veya çakışıyorsa, fayın deprem üretmesinin çok yakında olacağı anlamına geldiğini aktararak, “Değerlendirdiğimiz kriterlere göre, Türkiye genelinde 30 sismik boşluk sınıfında fayların varlığını ortaya koymuş olduk.” dedi.

30 Kritik Fay: İzmir’den Bingöl’e, Şirvan’dan Avcılar’a

İstanbul’un güneyinde bulunan Kumburgaz, Adalar ve Avcılar segmentinin oluşturduğu fay hattında yıkıcı bir depremin beklendiğine dikkat çeken Sözbilir, şu bilgileri paylaştı:

“Akdeniz ve Ege Denizi’nde bazı faylar deniz içinde mevcut. Ancak bunların haricinde karada 30 civarında fay bulunmakta. Batı Anadolu’da İzmir’de yer alan Tuzla, Gökçeyazı segmentli Balıkesir ve Eskişehir faylarını örnek verebiliriz. Orta Anadolu’da Tuz Gölü, Kayseri-Erciyes ve Erkilet fayları bu gruba dahildir.”

Kuzey Anadolu Fayı’nın çoğu kısımda kırıldığını belirten Sözbilir, ancak bazı parçalarının Erzincan ve Bingöl tarafındaki Yedisu Fayı gibi sismik boşluk sınıfında olduğunu ifade etti. Doğu istikametine gidildiğinde Malatya ve Ovacık gibi fayların da sismik boşluk grubuna dâhil olduğunu kaydetti.

3 bin ile 4 bin yıldır deprem üretmeyen fayların sürekli stres biriktirdiğini belirten Sözbilir, “Güneydoğu Anadolu bindirme kuşağı da büyük ölçekli bir fay hattı. Burada da Şirvan, Cizre ve Yüksekova fayları sismik boşluk sınıfında değerlendiriliyor.” dedi.

Fay Üzerindeki Yerlerde Yapılması Gerekenler

Sözbilir, hazırladıkları raporları, çalışma yürüttükleri fayların bulunduğu belediyelere sunduklarını ve onların da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile iletişim kurduklarını aktardı.

Bu faylar üzerindeki yapılaşmanın engellenmesi gerektiğine işaret eden Sözbilir, “Öncelikle bu fayların mekansal planlamada dikkate alınması gerekiyor. ‘Fay sakınım bandı’ olarak adlandırdığımız bantlarla, bu fayların üzerindeki yapılaşmanın kısıtlanması ve engellenmesi gerekiyor. Fayların üzerinde mevcut olan yapıların, bu fay kırıldığında deprem etkileri açısından ne sonuçlar doğuracağını analiz etmek gerekiyor. Hasar alma oranları yüksekse, binaların kentsel dönüşüm çerçevesinde gözden geçirilmesi şart.” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP