reklam
reklam
DOLAR38,7594% -0.05
EURO43,1461% 0.25
STERLIN51,3477% 0.37
FRANG46,0028% 0.3
ALTIN4.039,87% 0,11
BITCOIN103.760,91-0.291
reklam

Her 50 Yaş Üstü İçin Önemli Uyarı: Körlüğe Yol Açan Sinsice İlerleyen Hastalık

Yayınlanma Tarihi : Google News
Her 50 Yaş Üstü İçin Önemli Uyarı: Körlüğe Yol Açan Sinsice İlerleyen Hastalık
reklam

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Numan Alp, gözün retina tabakasındaki makula bölgesinin zarar görmesi neticesinde ortaya çıkan yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) hastalığının 50 yaş sonrasında körlüğe sebep olabileceği konusunda uyardı.

Sarı Nokta Hastalığı

Sarı nokta hastalığının genetik yatkınlık, sigara kullanımı, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar gibi faktörlerden kaynaklandığı belirtilerek, erken tanının önemine bir kez daha vurgu yapıldı.

Sarı Nokta Hastalığı Detayları

Uzman, geç kalındığında geri dönüşü olmayan görme kayıplarının yaşanabileceği hususunda dikkat edilmesi gereken belirtileri şu şekilde sıraladı:

“Merkezi görmede bulanıklık, okuma veya yüzleri tanımada zorluk, düz çizgilerin dalgalı veya kırık görünmesi, kontrast duyarlılığının azalması ve renkleri soluk görme.”

“Tedavi, Stresi Azaltarak Hasarın İlerlemesini Yavaşlatmak İçin Amaçlanmıştır”

Kuru tip ve yaş tip olarak iki şekilde görülebilen sarı nokta hastalığının daha çok kuru tipinin yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Alp, sözlerine şöyle devam etti:

“Hastalığın bu tipinde makula’da belli başlı birikmeler meydana gelir. Bu birikim sonucunda görme kaybı zamanla kademeli olarak artar. Valeda tedavisinde, farklı dalga boylarında (kırmızı, sarı ve yakın kızılötesi) özel ışıklar kullanılarak gözün arka kısmındaki hücreler uyarılır. Tedavinin amacı, gözün beslenmesini sağlayan retina hücrelerinin enerji üretimini artırmak, hücre yenilenmesini desteklemek ve oksidatif stresi azaltarak hasarın ilerlemesini yavaşlatmaktır.”

Tedavi Süreci

“Anatomik Yapısı Uygun Hastalarda Daha Etkili”

Valeda tedavisinin özellikle kuru tip sarı nokta hastalığının erken ve orta evresindeki kişiler için uygulanabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Alp, sözlerine şöyle devam etti:

“Son evreye ulaşmış ve ilerlemiş hastalarda bu tedavi tercih edilmemektedir. Bunun nedeni, genel göz sağlığı iyi olan ve göz anatomisi uygun hastalarda tedavinin daha etkili olmasıdır.”

Tedavi Sonrası Sonuçlar

“Sağlıklı Beslenme ve Sigarayı Bırakma Önemli”

Tedavinin yan etkilerinin az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alp, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Yapılan klinik çalışmalar Valeda tedavisinin görme keskinliğini artırdığını, renk görmeyi iyileştirdiğini ve gözdeki hücre fonksiyonlarını destekleyerek hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını gösteriyor. Cerrahi bir müdahaleye gerek olmaması ve ilaç ya da enjeksiyona ihtiyaç duyulmaması avantaj sağlıyor. Hastalara antioksidan vitaminler (C, E, çinko, lutein, zeaksantin), sağlıklı bir diyet, sigara bırakma ve göz sağlığını destekleyen yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir.”

Sarı Nokta Hastalığı Nedir?

“Hasta Herhangi Bir Ağrı veya Rahatsızlık Hissetmez”

Valeda tedavisinin her bireye uygulanamayabileceği konusunda uyarıda bulunan Prof. Dr. Alp, son olarak şu ifadeleri kullandı:

“Detaylı muayene ve test sonuçlarına göre hastanın gözleri bu tedaviye uygun olup olmadığı belirlenir. Tedavi, hastanın gözlerine belirli sürelerde ve kontrollü bir şekilde ışık uygulamak biçiminde gerçekleştirilir. Her seans yaklaşık 4 dakika sürer ve genellikle 3-5 hafta boyunca haftada üç kez toplam 9-12 seans uygulanır. İşlem sırasında hasta herhangi bir ağrı veya rahatsızlık hissetmez. Tedavi tamamlandıktan sonra hastalar günlük yaşamlarına hızlı bir şekilde dönebilir.”

Hastalar için Öneriler

reklam

YORUM YAP