

İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun korumasının iki bavulla otelden ayrıldığı görüntüler, iktidar medyasında “yolsuzluk” imasıyla haberleştirildi.
CHP, bavullarda ölüm tehditleri alan İmamoğlu’nun güvenliği için sinyal kesici cihazların taşındığını duyurdu.
Bu cihazların bombalı saldırı riskine karşı koruma amaçlı kullanıldığı ve birçok kamu kurumunda da mevcut olduğu belirtildi.
Otel kameralarının kapatıldığı iddialarına ise CHP, kameraların kapatılmadığını, yalnızca kişisel veri güvenliği için geçici bir önlem alındığını açıkladı.
ÖZGÜR ÇELİK’TEN AÇIKLAMALAR
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, bavullarda sinyal kesici jammer cihazlarının bulunduğunu ve bu cihazların ağırlıkları dolayısıyla valizlerle taşındığını hatırlattı. Ayrıca, İmamoğlu’nun İçişleri Bakanlığı tarafından özel koruma altında olduğunu söyledi.
Çelik, içinde para olduğu iddia edilen bavulları açarak jammer cihazlarını gösterdi.
İktidar medyası başlangıçta ‘para dolu’ bavullar hakkında haberler yaparken, jammer cihazlarının ortaya çıkmasının ardından ‘neden kullanıyorlar o halde’ şeklinde bir imalı yanıt geliştirdi.
Özgür Çelik, servis edilen görüntülerdeki valizlerin içeriğini gözler önüne serdi.
İktidar medyası, İmamoğlu’na özellikle IŞİD’den gelen birçok ölüm tehdidini göz ardı etti.
İDDİALARIN TUTANAĞA YANSIMASI
İddia edilen ‘para dolu’ bavulların var olmadığı, ifade tutanaklarına da yansıdığı belirlendi.
İmamoğlu’nun gözaltına alınan koruması Çağlar Türkmen, ifadesinde şu şekilde açıkladı:
- Görüntülerde elinde valiz taşıyan kişi benim. Valizin içinde bir jammer cihazı bulunmaktadır. Genelde bu cihazın bir yere taşınmasını Ekip Şefleri söyler, ancak o zaman kimin söylediğini bilmiyorum ve neden taşındığı hakkında bilgim yoktur. Bu işlem rutin bir önlem olarak yapılır, bende götürdüm, detayını sorgulamadım. Cihazın hangi yere götürüldüğü hakkında da bilgim yoktur.
KAMERA KUMPASINI ANIMSATTI
İmamoğlu’na geçmişte yapılan güvenlik kamerası kumpasını hatırlatan Türkmen, neden bant çektiği hakkında şunları ifade etti:
- “Toplantı katındaki kameralara bant çeken kişi benim. Ekrem İMAMOĞLU’nun buraya geleceğinden dolayı kamera görüntüleri kapatılmıştır. Daha önce Ekrem İMAMOĞLU’nun bulunduğu görüntülerin basına sızdırılması nedeniyle, sonraki ziyaretlerinde kamera görüntüleri bantlanır ve görüntü alınması engellenir. Bu, Ekrem İMAMOĞLU’nun koruma ekibi olarak aldığımız bir karardır. Rutin bir işleme bağlı olduğu için kimse bana talimat vermedi, ben kendim bu işlemi gerçekleştirdim.”
SOHBETİ BİLE GÜNDEME GELDİ
İktidar medyasının görüntüleri sızdırmasının ardından, Türkmen’in arkadaşına gönderdiği esprili ve kişisel Whatsapp konuşması sorgulandı. Türkmen bu konuda da şunları söyledi:
İKTİDAR MEDYASINDAN YASA DIŞI TAKİP İTİRAFI
Tüm bu gelişmelerin ardından Türkmen’in avukatı, dikkat çeken Yeni Şafak notunu paylaştı.
Avukat, söz konusu olayda iktidar medyası Yeni Şafak‘ın polislerin ‘garson’ kılığında otele girmeye çalıştığını ancak otel sahibi tarafından engellendiğini ifade etti.
Bu durumun, İmamoğlu’nun yasal dayanak olmadan takip edildiğini ‘itiraf’ niteliğinde olduğunu da sözlerine ekledi. Avukat şunları belirtti:
- “Soruşturma süreci kapsamında tarafımıza gösterilen görüntüleri, müvekkilimle birlikte tüm kamuoyu da izledi. Çağlar TÜRKMEN’in lekelenmeme hakkı ihlal edilmiştir; soruşturmanın gizliliği de ihlal edilmiştir. Güvenlik kameraları kamu güvenliği sağlama amacı gütmektedir. Delil elde etme amacıyla kullanılamaz. Ancak 2024/228233 numaralı soruşturma, 18 Ekim 2024’te başlamıştır. İddia edilen görüntülerin tarihi ise 12 Ekim 2024’tür.”
- “Ayrıca, Yeni Şafak isimli gazetenin internet sitesinde belirtildiğine göre, hiçbir karar olmaksızın polisler teknik ve fiziki takip amacıyla garson kılığına girerek otele girmeye çalışmıştır; bu durum otel sahibi tarafından engellenmiştir. Bu da Ekrem İMAMOĞLU’nun yasadışı bir şekilde izlendiğinin itirafıdır.”
- “Müvekkilim, güvenlik personelidir (öncü ekip korumasıdır). Koruma, koruduğu kişiyi her koşulda korumakla yükümlüdür; hele ki bu rutin bir uygulama olduğunda, yargı makamlarınca kabul edilen 5188 sayılı Kanuna göre müvekkilimin bu uygulamayı gerçekleştirmemesi görevi ihmal suçunu oluşturur.”