Hava Saldırıları Sona Erdi, Su Mücadelesi Başladı

Yayınlanma Tarihi :

Keşmir’in Hindistan yönetimindeki bölgesinde 26 turistin hayatını kaybetmesiyle tetiklenen dört günlük çatışma sürecinde Modi hükümeti, Pakistan’la olan su kaynakları anlaşmasını askıya alarak kritik bir karar aldı.

İndus Su Yolları Anlaşması olarak bilinen bu anlaşma, her iki ülkenin de İndus Nehri’nin su kaynaklarını nasıl kullanacağını belirleyen önemli bir düzenlemeydi. Bu anlaşma, on milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkiliyor.

65 YILDAN FAZLA SÜREN UYGULAMA TEHLİKEDE

Hindistan ve Pakistan, 1947 yılında ayrılmalarından dokuz yıl sonra, 1960 yılında dünya çapında önemli bir su anlaşmasına imza atmışlardı. Anlaşma, Dünya Bankası’nın arabuluculuğunda gerçekleşmişti. Bu anlaşmanın şartlarına göre, Pakistan, Hindistan’a akan üç nehrin akışını etkilemeyecek; aynı durum Hindistan’dan Pakistan’a akan nehirler için de geçerli olacaktı.

Ayrıca Hindistan, kendi sınırları içerisinde bulunan nehirleri sulama veya baraj inşa etme gibi durumlarda kısıtlı haklara sahipti. Anlaşmanın bugüne kadar korunmasında tarafsız uzmanların devreye girmesi ve uluslararası tahkim mekanizmalarının kullanılmasının etkisi büyüktü.

GÜVENSİZLİK HIZLA ARTMAKTA

Buna rağmen, iki ülke arasındaki güvensizlik, zaman zaman anlaşmazlıklara yol açabiliyordu. Örneğin, 1992 yılında meydana gelen yoğun muson yağışları sonucu oluşan sel felaketinde Pakistan, Hindistan’ı baraj boşaltmakla suçlamıştı.

Hindistan, bu durumu büyük yağışların bir önlemi olarak açıklamış ve anlaşmanın gerekliliklerine uygun hareket ettiğini öne sürmüştü.

Hindistan, şu anda İndus Nehri üzerinde altı baraja sahip ve daha fazlasını inşa etmeyi amaçlıyor. Pakistan, bu projelere karşı çıkarken, iki ülke arasındaki askerî çatışmalar da sorunu daha da karmaşık hale getirmiştir.

Hindistan, 2016 ve 2019 yıllarında, Keşmir’de gerçekleşen askeri saldırılar sonrası Pakistan’a su akışını durdurma planlarını gündeme getirmiş, ancak herhangi bir eyleme geçmemiştir.

HİNDİSTAN ANLAŞMADA DEĞİŞİKLİK İSTİYOR

Tarafların üzerinde mutabık kalması durumunda anlaşmada bazı değişiklikler yapılabilir. Hindistan, üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak adına bu anlaşmada değişiklik yapılmasını talep ediyor. Ancak Modi hükümeti, Pakistan’ın bu meselenin çözümüne yönelik girişimlerin çoğunu geri çevirdiğini iddia etmekte.

Pakistan yönetimi ise Hindistan’ın nehir sularını siyasi bir silah olarak kullandığını ve buna asla müsaade etmeyeceklerini belirtmektedir.

HİNDİSTAN GERÇEKTEN SUYU KESMEK İSTEYEBİLİR Mİ?

New York Times’a göre uzmanlar, Hindistan’ın Pakistan’a giden su akışını büyük oranda kesemeyeceğini öne sürmekte. Bunun nedeni, mevcut altyapının bu tür bir kesintiye imkân tanımaması. Su akışını kesebilecek baraj ve yönlendirme projeleri için oldukça uzun süreli yatırımlar gerekecektir.

Bununla birlikte, Hindistan bazı sorumluluklarını askıya aldı; bu durum hidrolojik veri paylaşımını da kapsıyor. Pakistan, coğrafi konumu dolayısıyla nehir akışlarını takip etmek adına Hindistan’a bağımlı durumdadır.

VERİ PAYLAŞIMININ DURMASI NEYİ GETİRİR?

Pakistan’ın tarım sektörü, ülke ekonomisinin yüzde 25’ini oluşturduğundan, veri paylaşımının sona ermesi ciddi bir sorun yaratmaktadır. Bu veriler; yağış miktarı, sel hızı ve su kapaklarının açılma zamanları gibi önemli bilgileri içermektedir. Pakistanlı eski siyasetçi Şiraz Memon, Hindistan’ın son yıllarda verilerin yüzde 40’ından fazlasını paylaşmadığını iddia etmektedir.

Üç yıl önce gerçekleşen büyük bir sel felaketinin, 1700’den fazla insanın ölümüne ve 33 milyon kişinin etkilenmesine neden olduğu düşünülmektedir; bu felaketin de veri paylaşımındaki eksikliklerden kaynaklandığı ifade edilmektedir.

Şu an Pakistan, bölgedeki su durumu hakkında daha az bilgi sahibi olarak muson mevsimine girmekte. Bu nedenle ülke, eş zamanlı gözlem ve acil müdahale sistemlerine daha fazla odaklanmak zorunda kalacaktır.

Basın No:
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/karsimedyacom/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54