

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mayıs ayı “Sektörel Enflasyon Beklentisi” anketinin sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Bu anket, piyasa katılımcıları, reel sektör ve hanehalkının 12 aylık enflasyon beklentilerini ortaya koyarak, üç farklı grubun enflasyon algılarındaki dikkate değer farklılıkları gün yüzüne çıkardı.
Piyasa ve Reel Sektörün Değerlendirmesi
Anket sonuçlarına göre, 2025 yılı Mayıs ayında 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri şu şekilde şekillendi:
Piyasa katılımcıları tarafından öngörülen enflasyon oranı: %25,6’dan %25,1’e düştü.
Reel sektörün enflasyon beklentisi ise: %41,7’den %41,0’a geriledi.
Bu azalışlar, piyasaların ve üreticilerin enflasyonla mücadele kapsamında alınan önlemlere olan güveninin artacağının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Hanehalkının Enflasyon Beklentisi Yükselişte
Anketin en çarpıcı bulgusu, hanehalkına ait verilere dayanıyordu. Önceki aya kıyasla, hanehalkının 12 ay sonrası enflasyon beklentisi 0,6 puan artarak %59,9’a ulaştı. Bu durum, vatandaşın artan fiyatlara karşı duyduğu endişenin devam ettiğini ve alım gücünün kaybı konusundaki endişelerin sürmekte olduğunu gözler önüne seriyor.
Ekonomik Güven İçin Kritik Bir Göstergedir
TCMB tarafından gerçekleştirilen bu anket, ekonomik aktörlerin ve halkın geleceğe dair beklentilerini ölçmek açısından büyük bir öneme sahip. Özellikle politika yapıcılar açısından, fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için kamuoyunun beklentilerini sağlıklı bir şekilde analiz etmek kritik bir rol oynamaktadır.
Beklentilerin Şekillenmesinde Etkili Olan Faktörler
Enflasyon beklentilerinin oluşmasında etkili olan başlıca faktörler şunlardır:
- Gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar
- Kur değişimleri
- Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz politikaları
- İç talep ve tüketim harcamaları
- Küresel ekonomik gelişmeler
Meydana gelen bu enflasyon beklentileri farklılıkları, Merkez Bankası’nın gelecekte alacağı kararlar üzerinde dikkatli bir denge kurma gereği duyulmasına neden olmaktadır.