

Son iki gündür Halk TV’ye yönelik başlatılan operasyon iddiaları gündeme damgasını vurdu. Saray’a yakın medyada yer alan haber kanalları ve yorumcular, coşkuyla Halk TV’ye kayyum atanacağı yönünde haberler yapmaya başladı…
Gazeteci kimliğiyle ekranlarda boy gösterenler, Halk TV’ye operasyon yapıldığı haberleriyle sevinç içindeler; Halk TV’nin etkisinin kırılacak olmasına dair paylaşımlar yapıyorlar…
Ancak asıl mesele, Halk TV’ye yönelik bir operasyon değil; demokrasiye yapılan bir saldırıdır.
Defalarca dile getirdim, yine hatırlatayım; Türkiye, Rusya’nın gidişatına sürüklenmeye çalışılıyor. Dağılmış bir muhalefet, zayıf bir siyasal ortam, iktidara biat eden medya, taraflı hale getirilmiş bir yargı, ‘Başkan’ın her söylediğini onaylayan bir yasama organı ve tepkilerini dile getirmekten çekinen halk kitleleri…
Rusya’da bu türden bir durum var… Biz de benzer bir sert otoriter rejime doğru hızla ilerliyoruz…
Bu süreçte iktidar, Halk TV’yi de kendi sisteminin bir parçası haline getirmeyi istiyor.
Bütün mesele burada yatıyor!…
Şimdi belki diyeceksiniz ki; Saray’ın çok sayıda kanalı, gazetesi ve yüzlerce haber sitesi var; bu yetmiyor mu? Halk TV’nin burada ne gibi bir önemi var?..
Cevap vereyim. O kanallar, yorumcu ve köşe yazarları, her gün çıkan manşetler ve sosyal medyada yürütülen algı operasyonları, bir etkide bulunmuyor…
Çünkü inandırıcılıkları kalmadı…
Çünkü söyledikleri gerçeklere dayanmıyor…
Çünkü söyleyecek yeni bir şeyleri yok…
Ama Halk TV’nin bir sözü var. Bu yüzden Halk TV’nin suçu büyük! Hem suçluyuz hem de haddimizi aştık! İzlenme oranları ortada. Farklı kesimlerden insanlar, her yaştan ve meslekten birey, Halk TV’yi takip ediyor…
Haddimizi çok aşmış durumdayız!
Halkın sesine kulak verir, ekonomideki derin sorunları dile getirir, sokaktaki insanların dertlerini ekrana taşır, yoksulluğu gündeme getirir, eğitim sisteminin ciddi sorunlarını ifade eder, adalet arayışında olursanız haklı olarak operasyonla karşılaşırsınız…
Yoksulluğu görmezden gelir, hükümetin her kararını sorgusuz sualsiz desteklerseniz, gazeteciliği rafa kaldırır ve kimlik olarak kullanırsanız belki alkış alırsınız…
Şimdi bazıları diyebilir ki; Halk TV’nin sesini susturmaya kalksalar gazetecilere operasyona girişmezler mi…
Belki yine de yapabilirler, bilemem ama bunun çözüm olmadığını fark ettiler. Çünkü özgür medya, özellikle Halk TV gibi bağımsız bir yapının yerini kimse dolduramaz. Birisi gider, diğeri gelir; kalite düşmez. Ekranlarda yer almak için bekleyen birçok yetenekli genç bulunuyor. Bu yöntemle başa çıkamazlar…
Başa çıkamayacaklarını bildikleri için Yönetim Kurulu Başkanımızı hedef alarak, kişilere değil, tüm Halk TV’yi etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar.
Zor ve çalkantılı bir yaza girdiğimizin farkındayım…
Pek fazla umudum yok ama umarım serin ve huzurlu günler görürüz…