İktidar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu siyasetin dışına itmeye çalışırken şimdi de ona yönelik bir karartma uygulamaya başladı.
İmamoğlu’nun mesajlarını paylaştığı X hesabı erişime kapatıldı.
Kapama gerekçesi ise, cezaevinde bulunduğu için X hesabını kendisinin kullanamayacağı ve “halkı suça tahrik etme ihtimali” olarak gösterildi.
Birçok politikacı da X hesabını bizzat kullanmıyor; mesajlarını ekip arkadaşları paylaşıyor.
İmamoğlu da bu durumu kendi lehine kullanarak, mesajlarını avukatları aracılığıyla gönderiyor ve ekibi de X hesabından bunları paylaşıyor.
X hesabının kapatılması, İmamoğlu’na uygulanan karartmanın kalıcı olup olamayacağı soru işareti yaratıyor.
Cezaevinde de olsa İmamoğlu’nu susturmak mümkün mü?
Elbette hayır.
X hesabının kapatıldığı haberinin yayınlanmasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendi X hesabını İmamoğlu’na tahsis ettiğini duyurdu. Bunun hemen ardından binlerce kişi de hesaplarını İmamoğlu’na tahsis ettiklerini açıkladılar ve profillerine onun fotoğrafını eklediler.
İktidar bu hesapları da askıya almaya başladı.
Ancak binlerce, on binlerce hesabın askıya alınması, milyonlarca CHP’linin X hesabını kapatarak susturulması mümkün değildir.
İktidarın uyguladığı karartmayı halk aydınlatmaya devam ederken, halkı karartmak ise imkansızdır.
İktidar, CHP lideri Özgür Özel’in İmamoğlu’nun diplomasını iptal eden İstanbul Üniversitesi’nin önündeki Beyazıt Meydanı’nda düzenlediği mitingi de karartmaya çalıştı.
CHP’nin aydınlatma malzemelerinin meydana girmesine engel oldu.
Peki, meydan gerçekten karardı mı?
Hayır.
Büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olan 160 bin kişi, ellerindeki telefonların ışıklarını açarak Beyazıt Meydanı’nı aydınlattılar ve orayı gündüze çevirdiler.
Miting alanlarını karartmak da mümkün değildir.
İktidar karartmaya çalıştıkça halka aydınlatmaya devam ediyor.
X hesabını kapatarak, fiziksel saldırılarla, meydanları karartarak İmamoğlu, Özel veya CHP’yi susturmak mümkün mü?
Elbette ki hayır.
Tersine, bu tür uygulamalar İmamoğlu, Özel ve CHP’yi daha da güçlendiriyor.
Zor kullanarak iktidarın ömrünü uzatması veya seçim kazanması mümkün değildir.
Siyasi tarihimiz buna dair pek çok örnekle doludur.
İktidarlar yasaklar getirdikçe halk, sandıkta yasaklananı destekleyip, yasakçıları cezalandırmıştır.
Halk her zaman sandıkta, iktidarın getirdiği yasakları ortadan kaldırarak karanlığı aydınlığa çevirmiştir.
Bu sefer de böyle olacaktır.
İktidar, getirdiği yasakları, susturma çabalarını ve karartma girişimlerini sandıkta etkisiz hale getirecektir.
İktidarların halka rağmen sürdürdükleri politikaların başarıya ulaşması mümkün olmamıştır.
İktidarın unutmaması gereken gerçek de budur.
