Avrupa Yayın Birliği tarafından her yıl düzenlenen ve genellikle Avrupa ülkelerinden katılım gösteren uluslararası müzik yarışması Eurovision‘da geçen yıl İsrail ile ilgili tartışmalar yeniden alevlendi.
İsrail’in Filistin’de süregelen çatışmalar nedeniyle Eurovision’a katılımı, büyük bir tartışma konusu haline geldi.
Eski Eurovision yarışmacıları, Avrupa Yayın Birliği‘ne (EBU) hitaben bir açık mektup yayımlayarak bu duruma karşı harekete geçti. Mektuba imza atan 70’den fazla şarkıcı, müzisyen ve söz yazarı, İsrail’in yarışmadan çıkarılmasını talep etti.
İsrail’in yarışmadan çıkarılmasına dair mektubu imzalayanlar arasında, 2009 yılında Türkiye’yi temsil eden şarkıcı Hadise Açıkgöz de bulunuyor.
“Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırımı ve tüm Filistin halkına karşı yıllardır süregelen apartheid ve askeri işgal rejimi” nedeniyle, İsrail’i ve ulusal yayıncısını yarışmadan men etmeleri yönünde çağrıda bulunan mektuptaki bazı imzacıların isimleri ise şöyle sıralandı: ‘Düm Tek Tek’ parçasıyla yarışmada 4. olan Hadise, Charlie McGettigan, Salvador Sobral, Fernando Tordo, İngiliz şarkıcı Mae Muller, Fransız sanatçı La Zarra, Ásdís María ve GÅTE.
İngiltere merkezli Filistin için Sanatçılar Grubu tarafından yayımlanan mektupta, İmzacıların, yarışmanın bir parçası olan İsrailli yayın kuruluşu KAN’ın “Gazze’deki soykırımı desteklediği” gerekçesiyle üyelikten çıkarılmasını istediği belirtiliyor.
“Felaket Oldu”
“Müziğin birleştirici gücüne inanıyoruz” vurgusunun yapıldığı mektupta, müziğin insanlığa karşı işlenen suçların temizlenmesinde kullanılmasından duyulan rahatsızlık ifade edildi. Mektupta yer alan değerlendirmeler şu şekilde:
“Geçen yıl, İsrail’in Gazze’de canlı yayında soykırım gerçekleştirirken EBU tarafından yarışmasına izin verilmesi karşısında şoke olduk. Sonuçlar felaket oldu.”
2024’ün Tarihteki En Politize ve Kaotik Yarışması
Avrupa Yayın Birliği’ne sunulan açık mektupta, geçen yıl İsrail’e karşı tepki gösteren sanatçılara baskı yapıldığı, oysa İsrailli delegasyonun korunduğu eleştirisi yapıldı; Eurovision 2024’ün tarihteki en politize ve kaotik yarışma olacağına dikkat çekildi.
Dünyada otoriter rejimlerin ve aşırı sağın yükselişinin yaşandığı bir dönemde sanatçıların sesini yükseltmesi gerektiği vurgulanan mektupta, şu ifadeler kullanıldı:
“Sessizlik bir seçenek değildir. Bu nedenle EBU’nun İsrail’in soykırım işbirliğine son vermek için birleşiyoruz. EBU, İsrail’in yarışmada temsil edilmesine izin vererek işlediği suçları aklıyor ve bunları normalleştiriyor. EBU, 2022’de Rusya’yı yarışmadan çıkararak yaptırım gücünü gösterdi. İsrail’e karşı bu çifte standartlı tutumu kabul etmiyoruz. Bu yılın yarışmacılarıyla dayanışma içindeyiz ve EBU’nun sorumluluk almaktan kaçınmasını kınıyoruz.”
Sanatçılar, Eurovision’un daha fazla itibarsızlaşmaması için tüm EBU üyelerinin harekete geçmesini talep etti.
