

İzmir’de 164 gündür grevde bulunan Temel Conta işçileri, aynı fabrikada çalışan kişiler tarafından fiziksel bir saldırıya uğradı. Darp raporu alan işçiler, saldırganlar hakkında yasal işlem başlattı.
Sendika temsilcisi Sinem Kaya, saldırının işverenin kışkırtması sonucu gerçekleştiğini iddia etti.
Grevdeki işçiler, olay sonrası fabrika önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
– “Grevimiz, yalnızca bir işyeri mücadelesi değil, aynı zamanda tüm emekçilerin onur mücadelesidir. Temel Conta işçileri olarak, insanca çalışma koşulları, adil bir ücret ve sendikal haklarımızın tanınması için mücadele ediyoruz.
– Bu süreçte işverenin uyguladığı baskılar, tehditler ve provokasyonlar, bizim haklı davamızdan vazgeçiremeyecektir.
– Aksine, her bir saldırı, her haksızlık, bizi daha da kenetlemekte ve kararlılığımızı artırmaktadır. Grevimiz, emeğin onurunu koruma mücadelesidir ve bu yolda hiçbir engel bizi durduramayacaktır.
– Grev kırıcılığına derhal son verin, işçilerin anayasal haklarına saygı gösterin ve diyalog masasına oturarak adil bir çözüm yolu açın. Provokasyonlara son verin, hakkaniyetle bu süreci sonlandırmaya hazırız.”
‘TEMEL CONTA YÖNETİMİ EMEKÇİYİ ESİR ALAMAYACAK’
Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak da Temel Conta işçilerinin yanında olduğunu belirterek şunları ifade etti:
– “Bu işletmede artık yönetim işçi düşmanlığı yapıyor. Hiçbir şekilde masaya oturmadı, bir rakam telaffuz etmedi. Eğer böyleyse, adaletin önünde yeniden savaş başlamıştır. Hukuksal mücadelemiz başlamıştır ve bunu son damlamıza kadar takip edeceğiz.
– Ne olursa olsun, Temel Conta yönetimi emekçisini esir alamayacak ve köle gibi çalıştıramayacak. Temel Conta patronlarını uyarıyorum. Eğer bir daha böyle bir şeye kalkışırsanız, bir arkadaşımın saçına bir şey olursa yemin ederim ki kapınıza dayanacağım.
– Akılcı davran, aklını başına al. Gel, masada oturalım, uzlaşalım ve üretimimizin başına dönelim diyorum. İzmir kamuoyuyla değil, Türkiye kamuoyuyla paylaşıp yaptığınız yanlışları anlatacağız. Yeter artık, bu işçinin sesine kulak verin.”
– Çalışma Bakanlığı’na da bir sözüm var: Sayın Bakanım, yönetim masaya oturmuyor. Ne yapmamız gerekiyor? Bize yol gösterin, biz de o yolda gidelim.”
‘PATRONUN KIŞKIRTMASI’
Temel Conta Fabrikası işçilerinden sendika iş yeri temsilcisi Sinem Kaya, yaşananları şöyle anlattı:
– “Olay günü aslında dezavantajımız vardı. Olayın olduğu yerde ne güvenlik kamerası vardı ne de biz işçilerden o telaşla görüntü alacak biri. Saldırgan arkadaşımıza vururken güldüğünü gördüm. Bu aklımdan çıkmıyor. Bu neyin öfkesi, anlamadık.
– Gerçekten onun için, onun çocuğu için de savaşıyoruz. Bu yapılan şey patronun kışkırtması, bilinçli bir eylem. Ama keşke bu öfkesini bize değil de bu zulmü yapanlara karşı ifade etseydi.
– İşveren, insan kaynaklarıyla birlikte saldırganı karakola götürdü ve oradan alıp iş yerine getirdi. Bizim için en büyük üzüntü buydu. 164 gündür bu kapının önündeyiz. Soğukta, çamurda hakkımızı bekledik.
‘GÜLEREK İÇERİ GİRDİ’
– Saldırgan bizden biri, işçi ve insan kaynakları ile birlikte gülerek içeri girdiler. Biz ‘geçmiş olsun’ bekledik ama gülerek gittiler. Canımızı yakan şey onların hoşuna gitti. Sağlıksız koşullarda, asgari ücret karşılığı, insan onuruna yakışmayan koşullarda çalıştık.
– Biz 2025 yılının Temel Conta köle işçileriyiz. Bunu söylemekten utanmıyorum. Farkına vardık artık bir köle olduğumuzun. Diyoruz ki sendika hakkımız, anayasal hakkımız tanınana dek bu kapının önündeyiz.
– Sendika hakkımızı tanıyın, biz yine üretmeye devam edelim. Çocuklarımıza güzel bir gelecek kuralım. Ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünmeyelim. İşveren üçüncü fabrikasını kuruyor ve ‘Yatırım yapıyorum’ diye bizimle övünüyor. Peki, insan ailesine bunu yapar mı?” dedi.
– Patronuma seslenmek istiyorum. Tamer Bey, gerçekten vicdanınız varsa, bizi dinleyin. Biz çok bir şey istemiyoruz. Sizin de çocuklarınız var. Artık sesimizi duyun. Burada kadın çalışanlar çoğunlukta.
– Bugün bu saldırı bütün işçi sınıfına bir saldırıdır. Temel Conta’nın kazanması, tüm işçilerin kazanması olacaktır. Bugün yaşadığımız bu kölelik sistemini çocuklarımıza miras bırakmayacağız. Annelerimiz, babalarımız ezildi, bizler ezildik ama çocuklarımıza bunu miras bırakmayacağız. Bu yüzden sendika hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.”
‘İŞVEREN BU SALDIRIYI YAPTIRDI’
Saldırıya maruz kalan işçilerden Yücel Korkmaz, şunları kaydetti:
– “Öğle yemeğinden geliyorduk. Arkadaşlarla yemeğimizi yememiştik. Grev alanımıza doğru gidiyorduk. Bir anda ne olduğunu anlayamadık. İçeridekilerden biri, arkadaşımıza ‘Hayırlı cumalar’ dedi. O da döndü ve kadınlara karşı saldırıda bulundu. Ağza alınmayacak küfürler etti.
– Üzerimize yürüdü, beline elini attı. Elinde bir şey yoktu. Bu işverenin üzerimize saldırttığı bir şahıstı. Grevimizi kırmak, grevi bozmaya çalışmak için… Çünkü içeride dayanacak halleri kalmadı. Ortamı bozmak için işveren bu saldırıyı yaptırdı.”