Havalar ısınmaya başladığında, İtfaiye Müdürlüğü’nden oluşan 6 uzman dalgıç ekip, geçen yıl 10 kişinin hayatını kaybettiği iç sularda, akarsu, çay ve göletlerde detaylı inceleme yaparak su altındaki tehlikeleri görüntüledi.
Su altı kameralarının kaydettiği görüntülerde, suların bulanık olduğu, yüzmeye elverişli olmadığı ve zeminlerin balçıkla kaplı olduğu görüldü.
Potansiyel boğulma vakalarına karşı 7/24 esasına göre görevde olan ekipler, daha sonra su kenarındaki vatandaşlara sudaki tehlikeleri anlatarak, suya girmemeleri konusunda uyarılarda bulundular.
‘BİR ANLIK SERİNLEME UĞRUNA CAN KAYBI YAŞAMAYALIM’
İtfaiye Müdürlüğü’nde 5 yıldır dalgıç olarak görev yapan Necat Tanış (31), iç sularda yüzme koşullarının uygun olmadığını belirterek, şunları dile getirdi:
“Yaz aylarıyla birlikte hava sıcaklıkları artmaya başladı. Bu nedenle vatandaşlarımız serinlemek için su kenarlarına ve çaylara yönelmeye başladılar. Ancak ne yazık ki bu durum istenmeyen olaylar ve boğulma vakalarına yol açabiliyor.
Su kenarına girmek kesinlikle yasaktır. Vatandaşlarımızdan ricamız, lütfen kesinlikle kendileri ve çocuklarıyla birlikte su kenarlarından uzak dursunlar çünkü sularımız yüzmek için uygun değildir. Suyun içindeki bataklıklar aniden derinleşebilir. Bu nedenle can kayıpları yaşanabilir ve bu durum bizleri son derece üzmektedir.
Biz dalgıç ekipleri olarak suda boğulmuş insanları çıkardığımızda içimizde derin bir yara açılıyor. Vatandaşlarımızın, çocuklarımızın ve evlatlarımızın hayatlarına son verilmesini istemiyoruz.
Lütfen, serinlemek veya eğlenmek için su kenarlarından uzak duralım. Bir anlık serinleme uğruna can kaybı yaşamayalım. Buradan gençlerimize çağrıda bulunuyoruz; lütfen köprülerden ve yüksek yerlerden atlamayın, bunun sonucunda çokça can kaybı yaşandı.”
‘HER BİR ADIMIMIZDA BİR BATAKLIKLA, BALÇIKLA KARŞILAŞIYORUZ’
5 yıldır dalgıç olarak görev yapan Uzman Dalgıç Hasan Tekin (39), çevre illerdeki boğulma vakalarına müdahale ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Geçen yıl 10 vatandaşımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Barajlar ve göletler yüzmek için uygun değildir. Tek istediğimiz halkımızın bu konuda destek vermesidir. Göletler ve barajlar yüzmek için değil, yüzmek için havuzlarımız mevcuttur. Üzülerek belirtmeliyim ki, boğulma vakalarının çoğu maalesef çocuklara yönelik olmaktadır. Bu nedenle çocuklarımızın dikkatli olmaları ve ailelerin de onlara göz kulak olmaları gerekiyor.
Ailelerimizin bu konuda daha duyarlı olmalarını bekliyoruz. Kanallarımız, barajlarımız ve göllerimiz yüzmek için uygun değildir ve her adımda bir bataklıkla, balçıkla karşılaşma ihtimalimiz vardır.
Ayak batması panik yaratmakta ve bu durum boğulmaya yol açabilmektedir. Batman Belediyesi İtfaiye Dalgıç ekibi olarak sadece Batman’da değil, Diyarbakır, Siirt, Botan Çayı, Kezer Çayı ve Tunceli’de Munzur Vadisi’nde de müdahale edebiliyoruz. Her yere elimizden geldiğince yetişmeye çalışıyoruz.”
