

Galatasaray’ı tebrik ediyoruz!
Bu zafer, yalnızca bir kupa değil; özveriyle yazılmış bir destanın, azim ve inancın zaferidir.
Sarı-Kırmızılılar, Gaziantep’teki muhteşem gecede Türkiye Kupası’nı alçakgönüllülükle kaldırırken, her ter damlası ve her çarpan kalp, tarihe altın harflerle kazındı.
Trabzonspor’a karşı elde edilen 3-0’lık zafer, sadece bir galibiyet değil, inatçılığın, uyumun ve takım ruhunun mükemmel bir yansımasıydı. Bu başarı, mücadele etmekten asla vazgeçmeyenler, her düdük sesiyle hayata yeniden dönmeyi başaranlar ve her golden sonra kalplerini tribünlere sunanların hikayesidir.
Maça gelecek olursak…
Galatasaraylı futbolcular, soyunma odasında sanki isyancı bir şemsiye gibi yemin etmişti; “Baskın basanındır!”
Hakemin düdüğü, bir savaş çağrısı gibi yankılandığında, Sarı-Kırmızılılar Trabzonspor kalesine bir fırtına gibi saldırdılar. Ön alan baskısını, avını köşeye kıstıran bir avcı gibi uyguladılar. Her Trabzonsporlu futbolcu, ensesinde bir Galatasaraylı’nın nefesini hissetti. Bu boğucu bir kıskaçtı. Rakibi kendi sahasına hapsederek, her topu bir ganimet, her pası zaferin çağrısı haline getirdiler.
Bu, hızlı bir zafer arayışıydı ve kısa sürede sonuç verdi. Maçın daha 6. dakikasında, Yunus’un ince pasıyla Barış Alper sahneye çıktı ve topu Trabzon ağlarına yolladı: 1-0.
“Baskın basanındır” parolası amacına ulaşmıştı, ancak bu durmaksızın süren baskı 90 dakika sürdürülemezdi. Galatasaray öne geçtikten sonra tempo düşse de oyunun kontrolünü handan bırakmadılar.
Trabzonspor, yenilgiyi kabul etmez bir tavırla karşılık verdi. İlk yarıda Ozan ile iki önemli fırsat yakaladılar; ancak kaleci Günay, özellikle ikinci pozisyonda yaptığı kurtarışla takdir topladı.
İlk yarının sonunda, Galatasaray soyunma odasına 1-0’lık avantajla girdi.
İkinci yarıda Galatasaray, hızlı bir giriş yaptı. Daha bir dakika geçmeden Nijeryalı golcüsü Osimhen ile skoru 2-0’a yükseltti. Bu golde Trabzonspor’un faul beklentileri hakem tarafından görmezden gelindi.
Artık Trabzonspor’un direnecek bir umudu kalmamıştı. Özellikle Batagov’un sakatlanması savunmada açıklar vermelerine neden oldu ve 63. dakikada yine Osimhen, 3. golü Trabzonspor ağlarına gönderdi. Nijeryalı yıldız bu golle birlikte 35 gole ulaşarak, Türkiye’de bir sezonda en fazla gol atan Mario Jardel’i geride bıraktı.
Galatasaray, tartışmasız olarak Türkiye futbolunun zirvesinde parlıyor. Yanı sıra, sadece dört gün içerisinde Trabzonspor gibi tarihi bir rakibe tek bir gol fırsatı vermeden beş gol atması, bu başarının en çarpıcı göstergelerinden biridir.
Bu gece, Türkiye Kupası’nı hak ederek müzesine taşırken, sahada asalet ve tutkunun mükemmel bir dansını izledik.
Ancak bu sadece bir başlangıç. Hafta sonu, büyük ihtimalle lig şampiyonluğuna da uzanacak ve tarihe bir zafer daha yazacaktır.
Bu başarı, yalnızca alkışlanmaz; ayakta selamlanır.