Galatasaray Kaderini Alt Etti: Galibiyetin Sırrı Açıklandı

Bazı zaferler yalnızca rakibi değil, kaderi de alt eder. Galatasaray, Eyüpspor karşısında aldığı 5-1’lik galibiyetle kendi yıldızlı geleceğini ilmek ilmek örmeye devam etti.
Sarı Kırmızılılar’ın şampiyonluk yürüyüşünde geriye kalan altı haftalık yolun belki de en sarp, en dikenli virajlarından biri Eyüpspor karşılaşmasıydı.
Çünkü Eyüpspor, bu sezon sarı-kırmızılılardan puan almayı başaran ender takımlardan biriydi; üstelik gözünü Avrupa’nın ışıltılı sahnelerine dikmişti.
Ancak bu maçın öyküsünü asıl büyülü kılan, sahadaki mücadeleden çok, kenardaki satranç tahtasında yaşanan sessiz rekabetti. Zira Galatasaray’da Okan Buruk sonrası için akıllara düşen isim, karşı kulübede oturan Arda Turan’dı.

Dolayısıyla kağıt üstünde zor bir sınavdı bu. Fakat antik filozofların dediği gibi: “Zorluklar, erdemi cilalayan taşlardır.” Zaferi yüreklerine nakşedenler için en sarp yollar bile bir yürüyüş şarkısına dönüşür.
Galatasaray, kupada Fenerbahçe galibiyetiyle yükselen futbolunu, son üç maçta galibiyetle süslemeyi başarmıştı. Bugün de başardı.
Savunma yine granit gibi sağlam, orta saha yine çelikten bir iradeyle dirençliydi. Hücumda çok üretken görünmese de iş bitiriciydi.
Maçın hemen başında Osimhen’in direkten dönen şutu, galibiyetin habercisi bir kehanet gibiydi. Ardından, bir duran toptan gelen Sallahi’nin golü yalnızca Eyüpspor’a değil, Fenerbahçe’ye de “umutlanma” mesajıydı.

İkinci yarıda ise önce Torreira’nın, ardından Osimhen’in, sonra da Morata’nın (2) golleri bu sessiz destanın mühürlenişiydi. Eyüpspor’un Claro ile bulduğu tek gol ise sadece bir prestij olarak kaldı.
Zor görünen maçın sonunda skor tabelasında Galatasaray’ın 5-1 galip olduğu yazıyordu.

Haftalar ilerliyor, zaman kum saatinden damla damla akarken, Galatasaray’dan düşüş bekleyenler her defasında yanılıyor. Ligin bitimine beş maç kala, Fenerbahçe’nin beş puan önünde ilerleyen Sarı-Kırmızılılar, durdurulacak gibi görünmüyor. Çünkü onlar sadece maç kazanmıyor; kaderlerini, tıpkı bir heykeltıraşın mermeri yoğurduğu gibi, azimle, inançla ve sanatla işliyorlar.
Tartışmasız ligin en iyi takımı ve hedefe koşar adımlarla ilerliyorlar, sarsılmaz bir iradenin, ortak bir ruhun eseri olarak.
Homeros’un İlyada destanında şöyle der.

“Onlar, zamanın ve kaderin ipini kendi elleriyle çekenlerdi; yıldızlara yazılan hikâyelerde adlarını parlatanlar gibi.”

Galatasaray kendi kaderini kendisi yazıyor ve formasını 5 yıldızla parlatmaya hazırlanıyor.