Fransız Aşırı Sağında Sessiz Darbe: Anketlerde Çarpıcı Sonuçlar

Fransa’nın aşırı sağ lideri Marine Le Pen, yolsuzluk suçlamaları nedeniyle beş yıl süreyle siyasetten men edildiği için 2027’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma hakkına sahip olmayabilir.

Le Pen, dördüncü kez aday olma arzusunu dile getirse de, kamuoyundaki ve parti içindeki desteği hızla sorgulanmaya başladı. Fransız Kamuoyu Enstitüsü’nün (IFOP) son anketleri, Le Pen’in azalan desteğini ortaya koyuyor…

İlk Kez Kamuoyu Bardella’nın Adaylığına Karşı Değil

IFOP’un 12 Mayıs’ta yayınladığı ankete göre, seçmenlerin yalnızca yüzde 53’ü Le Pen’in gerçekten cumhurbaşkanı adayı olabileceğine inanıyor. Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) lideri olarak belirlediği ve “varisi” olarak gördüğü Bardella’nın oy oranı ise yüzde 69.

Son anketler, 29 yaşındaki Bardella’nın Fransız halkı tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak Le Pen ile eşit görüldüğünü de gösteriyor. Her iki siyasetçinin de son anketlerde yüzde 31 oranında destek aldıkları görülüyor.

Bu durum, ilk kez kamuoyunun Le Pen yerine Bardella’yı aday olarak görmekte bir sakınca görmediğini gözler önüne seriyor. Le Pen’in geçmişte parti içindeki çatışmaları önlemek amacıyla tercih ettiği Bardella, şimdi öne çıkan bir lider figürü haline geldi.

Temyizde Aradığını Bulamazsa Aday Olamayacak

Le Pen, mahkumiyet kararının 2027’ye kadar iptal edilmesi için temyiz sürecine güveniyor. Eğer temyiz mahkemesi kararı bozmazsa, Le Pen’in cumhurbaşkanlığı hayalleri resmen sona erebilir.

Aşırı sağcı lider, yolsuzluk davasını “demokrasiye karşı bir saldırı” olarak nitelendiriyor ve halkın istediği adayı seçmesinin engellendiğini savunuyor. Bununla birlikte, yolsuzluk suçlamalarının asılsız olduğunu söyleyemiyor; kullandıkları Avrupa Parlamentosu bütçesinin kendilerinin “hakkı” olduğunu iddia ediyor.

Meğer Ankete Başta Le Pen Dahil Edilmemiş!

Politico’nun haberine göre, parti kamuoyu önünde bir bütünlük sergilemeye çalışsa da, arka planda ciddi bir liderlik çatışması yaşanıyor. Bardella, France Inter radyosuna verdiği demeçte Le Pen ile “el ele çalıştıklarını” belirtirken; partinin üst düzey danışmanı da “Bardella ve Le Pen arasında bir çatışma yok, aralarında uyum var” diyerek söylentileri yalanladı.

Ancak IFOP’un hazırladığı anket, Le Pen’in en sadık destekçilerini öfkelendirdi. Zira ilk başta ankette yalnızca Bardella’nın ismi geçiyordu. Daha sonra parti içindeki yetkililerin müdahalesiyle Le Pen’in ismi ankete dahil edildi.

Anketin arkasında muhafazakâr milyarder Pierre-Edouard Stérin’in olduğu ortaya çıktı. Stérin’in Le Pen’den hoşlanmadığı ve Bardella gibi daha liberal görüşlü bir adayı desteklemeyi tercih ettiği biliniyor.

‘Les Horaces’ Gölgeden Çıktı

Bu sebeple Le Pen’e sadık çevreler, Stérin’in bu hamlesini aşırı sağcı lideri itibarsızlaştırarak Bardella’nın önünü açmaya çalışmak olarak yorumladı.

Bu gelişmeler üzerine, Le Pen’e yıllardır sessiz destek veren teknokratlar, bürokratlar ve bazı milletvekillerinden oluşan “Les Horaces” grubu, 16 Mayıs’ta ilk kez basın karşısına çıktı. Bu basın toplantısı, Le Pen’i yeniden ön plana çıkarma çabası olarak değerlendirildi.

Toplantıda gazetecilerin gruba, Bardella’yı mı yoksa Le Pen’i mi desteklediklerine dair ısrarla sorular yöneltmesi üzerine Avrupa Parlamentosu milletvekili André Rougé, “Şu an RN’in adayı Marine Le Pen’dir. Bizim gibi iyi deneyime sahip kişiler bilir ki, düdük çalana kadar oyun devam eder” açıklamasında bulundu.