TBMM Adalet Komisyonu’nda, kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde görüşmeler devam ediyor. Teklif, toplamda 30 maddeden oluşan 10 farklı kanun değişikliğini öngörüyor.
MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, cezaevlerinde 415 bin 732 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu, bunların 358 bin 582’sinin hükümlü, geri kalanının ise tutuklu olduğunu belirterek, tutuklu oranının yüzde 15 civarında olduğunu ifade etti. Yıldız, Adalet ve Anayasa Komisyonları’nda adaletle ilgili her konunun tartışıldığını ancak Anayasa’nın 138. maddesinin önemine dikkat çekti:
– “Anayasamızın 138. maddesi oldukça açık. Hukukçular olarak biliyorsunuz ki, hiç kimse yargı yetkisini kullanarak hakim ve savcılara emir veremez veya genelge gönderemez. Devam eden bir davayla ilgili yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz ya da görüşme yapılamaz. Bu bir anayasa hükmü.”
Yıldız, “Anayasa’nın bu hükmü doğrultusunda bir soruşturma aşamasında İstanbul merkezli bir belediye soruşturması üzerinden konuşulması, Ceza Muhakemeleri Kanunu 157. maddeyi hiçe saymak anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.
“İyi Bir İnfaz Rejimi Olmadan…”
– “Soruşturmalar adli merciler tarafından titizlikle yürütülmekte ve tarafsız, bağımsız yargı mercileri tarafından değerlendirilerek hüküm kurulacaktır. Ancak henüz işin başında telaşlanmayı anlayamıyorum. İyi bir infaz rejimi olmadan, ceza ve ceza mahkemesi ne kadar iyi olursa olsun ceza adaleti tam olarak sağlanamaz. Her yerde devletin cezalandırma hakkı ile sanığın hakları arasında bir çatışma vardır.”
– “Hukuk devletlerinde bu çatışmanın sınırlarını kanunlar ve insan hakları sözleşmeleri belirlemektedir. Gazi Meclis’te devlet organları ve idare makamları tüm işlemlerinde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadırlar.”
MHP’li Yıldız, mevcut infaz kanunu hakkında şunları kaydetti:
– “Insan onurunu merkez alan ve hükümlülerin anlayabileceği bir infaz kanuncusu geliştirilmeli. Cezanın ıslah edici fonksiyonlarına odaklanarak sık değişikliğe uğramayan bir kanun ihtiyacı var.”
– “Infaz kanunu sıfırdan yeniden yapılmalıdır. Son yıllarda sürekli eklemeler ve çıkarma ile bu kanun bir yamalı bohça halini almıştır. Infaz hukukunun temel amacı, suç işleyen bireyleri belirlenen ceza nedeniyle bir süre topluma karşı korunmasıdır.”
– “Tekrar suç işlenmesini önlemek ve topluma kazandırılmasını teşvik etmek önemlidir. Hukuk kuralları sürekli değişirken, adalet teşkilatları bu kuralları somut olaylara uyarlayarak doğru yorumlamak zorundadır.”
“Genç Hakim ve Savcılar Uygulamada Hatalara Düşüyor”
– “İnfaz savcıları arasında farklı müddetnameler olduğu görülüyor. Bu farklılıklar, önemli farklılıklar oluşturmakta. Bizim infaz rejimimiz üç aşamada uygulanıyor, ancak bu dönemde birçok genç hakim ve savcının yanlış uygulamalar yaptığını görüyorum.”
– “Bu yanlışlıkları düzeltmek ve toplumu suçludan korumak bizim görevimiz. Yasaları toplumun ihtiyaçlarına göre düzenlemek zorundayız.”
“Cezasızlık Algısı Kaldırılsın”
Yıldız, Yargı Paketi ile ilgili eleştirilerde de bulundu:
– “Yeni infaz düzenlemesiyle hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için belli bir süre ceza infaz kurumunda kalması şartı getirilecek.”
– “Sonraki uygulama için cezaların haksız yere ağırlaşabileceği konusunda endişeliyim. Ancak bu uygulama ile rehabilitasyon süreçlerine dikkat etmek gerekiyor.”
– “Hasta ve yaşlı tutuklularla ilgili düzenlemelerin yapılmasına kesinlikle ihtiyaç var. Bu bireylerin, tedaviye muhtaç hastalar olarak değerlendirilmesi önemlidir.”
“Covid Yasası Konusu Tamamen Çıkarılmamış Değil”
– “Covid iznindeki eşitsizlik konusu, şu anda tamamen çıkarılmış değil. Derin bir araştırmaya ve analiz yapmaya ihtiyaç var. Umarım eylülde yapılacak analizler bu durumu netleştirir.”
