İLKE ÇITIR / NEFES
Ekonomi politikalarında alınan kararlar, halkın alım gücünü büyük ölçüde etkilerken, küçük esnaf da zor günler geçiriyor. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun yayımladığı araştırmaya göre, haziran ayıyla birlikte açlık sınırı 27 bin 415 liraya ulaşırken, yoksulluk sınırı ise 83 bin 859 lira olarak belirlendi. Raporda, son 12 ayda açlık sınırının 6 bin 841 lira, yoksulluk sınırının ise 22 bin 442 lira arttığı vurgulanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri de, hanehalkı harcamalarının en büyük kısmının konut ve kira giderlerine ayrıldığını, gıda harcamalarının ise en düşük paya sahip olduğunu gösteriyor. Sağlıklı ve düzenli bir şekilde beslenemeyen vatandaşlar, ekmek gibi temel gıdaları bile veresiye almak zorunda kalıyor. Ankara'nın yoksul semtlerinden Ovacık'ta bulunan Beyza Bakkal’ın veresiye defteri ise 400 bin liraya kadar ulaştı. 20 yıllık esnaf Murat Kalkan, özellikle son 5 yılda yaşanan enflasyonun veresiye yazımını artırdığını belirtti.
ESNAF DA İSYANDA
Vatandaşların temel gıda ihtiyaçlarını borçla karşıladığını ifade eden Kalkan, sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanlar artık makarna bile alamıyor. Karınlarını ekmekle doyurmak zorundalar. Eskiden yufka satıyorduk, kilosu 100 lira oldu. Satış olmayınca yufkayı raftan kaldırmak zorunda kaldık. Bu mahallenin çoğu kiracı. Kira fiyatları da tavan yapmış durumda. İnsanlar, maaşlarını kiraya mı versin yoksa karnını mı doyursun diye düşünüyor. Son beş yılda her şey on katına çıktı. Yumurtanın fiyatı son iki ayda 80 liradan 150 liraya yükseldi. Peynire de son üç ayda yüzde 25 zam geldi. Eskiden satışlarımızdan kâr edebiliyorduk ama şimdi zarar ediyoruz. Son beş yıldır cepten yiyecek alıyoruz. Vergilere ve elektrik faturasına çalışıyoruz.”
Satılamadığı için yalnızca üç kasa meyve alabildiğini belirten Kalkan, “Meyve fiyatları 100 liradan aşağı değil, çok pahalı. Üç kasa meyve getirdim ama meyveler tükenmiyor. Müşteriler, bir kilo bile almıyorlar, sayıyla alıyorlar. Gelenler, ‘böyle pahalılık mı olur’ diye şikayet ediyorlar.” şeklinde konuştu.
Emeklilerin Veresiye Talebi En Fazla
Mahalledeki Şifa Eczanesi'nde de durum pek farklı değil. Eczanenin veresiye defteri 50 bin lirayı bulurken, vatandaş 10 liralık ilacı bile borçla almak zorunda kalıyor. Eczacı Beyza Güler, veresiye taleplerinin çoğunun emeklilerden geldiğini ifade ederek, “Emekliler, ayda 14 bin lira alıyor ve bu parayla karınlarını bile doyuramıyorlar. İlaç fiyatları oldukça pahalı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), ilaç fiyatlarının yalnızca küçük bir kısmını karşılıyor. Son altı ayda bir ilaca 200 lira zam geldi. En sık kullanılan ağrı kesici, antibiyotik ve tansiyon ilaçlarında ciddi artışlar oldu. Hastalar, fiyatları duyunca şok geçiriyor ve ‘Devlet bize nasıl bakamıyor’ diyerek sitem ediyorlar.” dedi.
