Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 10. Anadolu Medya Ödülleri programında önemli açıklamalarda bulundu.
Yerel medyanın demokrasinin işleyişindeki rolüne vurgu yapan Erdoğan, Türkiye’de basın özgürlüğünün Batı’dan daha ileri bir seviyede olduğunu belirtti.
ERDOĞAN ‘TÜRK BASINI BATI’DAN DAHA ÖZGÜR’ DEYİP SOKAK RÖPORTAJLARINA YÜKLENDİ
Siyasi kariyerinde medyanın itibar suikastlarına maruz kaldığını ve tek sesli medya düzeninin zorluklarını yoğun bir şekilde hissettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Manşetlerle mücadele ederek geldik. Bunları ifade etmemiz hamaset içindir demiyorum, gerçeğin ta kendisidir. 25-30 yıl öncesinin manşetlerine bakıldığında, Türkiye’nin ne kadar yol kat ettiğini hepiniz net bir şekilde göreceksiniz.
Bugün Türkiye, 2002 öncesine nazaran daha özgür, daha zengin ve tartışmasız daha serbest bir medya yapısına sahiptir. Hatta açıkça belirtmeliyim ki, bu özgürlük çoğu zaman sorumsuzluk ve kural tanımazlık seviyesine ulaşmaktadır. Özellikle milli güvenlik konularında, Türk basın kuruluşları Batı’daki meslektaşlarına göre daha özgür bir şekilde kalem oynatabilmektedir.
Son günlerde tanık olduğumuz üzere, bu kişilerin sokak röportajı adı altında sokaklarda adeta terör estirdiği görülmektedir. Mikrofonu kapan, millete hakaret etme cesaretini kendinde bulmaktadır. Sorumlu yayıncılık ilkeleri maalesef bir tarafa bırakılmış durumda. Bu ilkelere dikkat edenlerin sayısı ise oldukça sınırlı.
‘MİKROFONU ALAN KENDİNİ GAZETECİ SANIYOR’
Eline bir mikrofon ve kamera alanlar kendilerini gazeteci ve muhabir olarak gördükleri bir ortamda yaşıyoruz…
Halkın duygularını yansıtmak yerine, provokatif sorular ve sorunlu üslupla milletimiz açıkça tahrik edilmektedir. İtibar suikastları ve hakaretlere karşı yargı harekete geçtiğinde ise bu sefer basın özgürlüğü denilerek tartışma yaratılmaktadır.
Bu durumun kabul edilebilir bir yönü yoktur. Nasıl ki cübbe giyen bir hakim, savcı veya avukat olmazsa, nasıl ki üniforma giyen bir polis ya da asker sayılmıyorsa, eline mikrofon ve kamera alıp sokağa çıkan herkes de gazeteci ya da basın mensubu değildir.
