

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütüyle ilgili sürecin ilerlemesi için üç ana şartı belirtti: “Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması ve illegal durumların terk edilmesi.” dedi.
Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katılmak üzere Arnavutluk’un başkenti Tiran’da temaslarda bulunan Erdoğan, dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Bir gazetecinin “Sayın Devlet Bahçeli ile birlikte 50 yıllık kabusu sona erdirdiniz. Bu, Nobel Barış Ödülü gerektiren bir adım. PKK tarihindeki ilk fesih ve silah bırakma durumu var. Bundan sonraki beklentilerimiz nelerdir?” sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Terörsüz Türkiye’nin nihai hedefi silahların gömülmesidir. Şartlarımız terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının uygulanması ve illegalitenin terk edilmesidir. Alınan kararların uygulanmasını yakından takip edeceğiz. Şehitlerimizin manevi hatırasına ve gazilerimizin haklarına saygı göstererek terörsüz bir Türkiye’ye ulaşacağız. Terör, Türkiye’nin gündeminden tamamen çıktığında yeni bir döneme girmiş olacağız. Terör belası bu ülkenin ayağında yıllardır bir pranga gibi duruyordu. Hızımızı azaltan zincirleri kırmaya başladık. Terör örgütünün bulunduğu bölgeleri terk etmesiyle neden Güneydoğu’da halaylar çekiliyor? Bu halayların bir anlamı var.
Artık Doğu ve Güneydoğu’da huzur var ve bu yüzden vatandaşım halay çekiyor. Bölgeye gelen huzuru Tayyip Erdoğan kendi menfaati için değil, ülke ve bölge için istiyor. Bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Ekonomik canlanma, bu huzur iklimiyle mümkün olacak. Doğu’daki ve Güneydoğu’daki halkım çok daha iyi bir yaşam sürecek. Ticari hayat canlanacak, insanlar caddelerde, sokaklarda özgürce nefes alacak. Yaylalar yeniden canlanacak ve çobanlarımız güvenli bir şekilde hayatlarını sürdürebilecek. Ülkemin her yerinde huzuru tam anlamıyla hissedeceğiz. Birkaç zayıf ses çıkıyor ama vatandaşımız sürece destek verdikçe bu sesler de yok olacak. Beklentimiz, terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanmasıdır.”
“Sivil Siyaset Güçlenecek”
Erdoğan, “Bu sürecin devamı için, Suriye’de Şam yönetimiyle yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Bağdat ve Erbil yönetimlerinin teröristlerin silah bırakma sürecindeki rolleri ne olacak?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Bundan sonra örgütün fesih ve silahların teslimi ile ilgili çalışmalar, devletimizin güvenlik birimleri tarafından takip edilmektedir. Sınır ötesindeki teröristlerin silah teslimi için komşu ülkelerde görüşmeler devam ediyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçteki rolüne ilişkin planlamalar yapılıyor. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde, terörün Türkiye gündeminden çıkışı sağlanmış olacak. Bu durum annelerin ve babaların yüreklerine su serpecektir. Şiddetin tamamen devreden çıkması, sivil siyasetin güçlenmesini de beraberinde getirecek. Türkiye’nin hedeflerine daha kolay ulaşması mümkün hale gelecek. Ayrıca bu adım, Irak ve Suriye’nin huzuruna ve istikrara da katkı sağlayacak. Suriye yönetimi ile mevcut ilişkilerimiz oldukça iyi durumda. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara iki kez Türkiye’ye geldi. Verimli görüşmeler yaptık. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, İstihbarat Başkanımız İbrahim Kalın ve Savunma Bakanımız Yaşar Güler ile görüşmeler sürüyor. İnşallah hedefine ulaşacağız.”
“Millet Bu İşin İçinde”
AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda, Terörsüz Türkiye ile ilgili sürecin çok başarılı olduğunu, bu başarının altında 86 milyon nüfusun bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu konuyla ilgili daha fazla açıklama yapabilir misiniz? Bu başarıda milletin rolü nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Milletin yer almadığı, aktif olmadığı bir zafer düşünülebilir mi? Şu an benim en doğudaki vatandaşımdan en batıdaki, en kuzeyden en güneye vatandaşım bu sürecin içinde. Milletimizin bu konudaki kararlılığı çok büyük. Allah milletimden razı olsun. Hep birlikte bu gelişmeleri paylaşıyoruz. Eğer Doğu ve Güneydoğu’da büyük bir heyecanla halay çekiliyorsa, bu durum artık onların duygularından kaynaklanıyor. Caddelerdeki halaylar, teröre karşı milletimizin dimdik durduğunu gösteriyor. Terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar sadece devlet politikalarıyla değil, milletimizin kararlılığı ve dayanışmasıyla oldu.
Bu mücadelenin sonucu bizi Terörsüz Türkiye inşa sürecine getirdi. Bu nedenle bu sonuç, milletin başarısıdır. Başarıda hiçbir ayrım ve istisna yoktur. Terörle mücadeledeki başarımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da devletinin yanında duran bölge insanımızın önemli bir rolü var. Karadeniz’e teröristlerin girmesini engelleyen insanımız var. Şehit cenazelerinin sıkça kalktığı İç Anadolu insanımızın da payı var. Ekonomiye katkıda bulunarak savunma sanayimizin gelişmesini sağlayan Marmara, Ege ve Akdeniz insanlarımızın da payı var. Milletimizin başarısı, 86 milyonun ortak kararlılığıyla elde edilen bir başarıdır. Malazgirt ruhuyla geleceğimizi birlikte inşa etmeye kararlıyız. Gençlerimizin özgür, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamasını istiyoruz. İktidar ve ittifak olarak tek arzumuz, onlara güvenli ve müreffeh bir Türkiye bırakmaktır.”