

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı.
Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonun ardından Merkez Bankası’nın dolar satışı hakkında dolaylı olarak ilk kez bilgi verdi.
“Son 1,5 aydır yaşanan dalgalanmalar karşısında başarılı bir sınav verdik” diyen Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hazırladığı ekonomi programının, “şoklara, manipülatif ve sabotaj girişimlerine” karşı dayanıklı olduğunu belirtti.
Erdoğan, “Malum çevrelerin operasyonu ellerinde patladı. Çünkü bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu operasyonunun ardından Merkez Bankası‘nın 50 milyar dolardan fazla bir satış gerçekleştirdiği iddia edilmişti.

Erdoğan, konuşmasının sonunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştirdi. Erdoğan, Özel’in boykot çağrısına “Kantarın topuzu kaçmıştır” diyerek tepki gösterdi.
Erdoğan, CHP’nin ‘hızla normalleşmesi’ gerektiğini de belirtti. Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:
- Her seferinde büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Muhalefetin siyasetinin centilmen bir rekabet yerine yıkıcı bir husumetle sürdürülme çabası aşılmaz bir duvar gibi sürekli karşımıza çıkıyor. Aktörler, isimler ve genel başkanlar değişse de ne yazık ki bu zihniyette zerre miskal bir değişim olmuyor.
- Durum o kadar kritik ki, bu ülkenin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı, kendi ülkesini yabancı medya kuruluşlarına ve yabancı aktörlere şikayet ediyor.
- İktidarı yıpratmaya çalışırken asıl Türkiye’ye zarar veriyor, Türk ekonomisine zarar veriyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli markalara zarar veriyor. Evine ekmek götüren işçi kardeşlerime zarar veriyor.
- Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçılarımıza zarar veriyor. Fabrika kurup istihdam sağlayan sanayicilerimize zarar veriyor. Ülkemizin kalkınmasına, büyümesine ve güçlenmesine destek olan iş dünyamıza zarar veriyor.
- Adı yolsuzlukla, rüşvetle ve sahtecilikle anılan bir grup müteahhit memnun etmek uğruna 85 milyonun tamamını hayal kırıklığına uğratıyor.
“BU MUHALEFET DEĞİL İSPİYONCULUK”
- Sayın CHP Genel Başkanı kusura bakmasın ama bunun adı muhalefet değil; ekonomik tetikçiliktir, jurnalciliktir, ispiyonculuktur.
- Bizim cenahımızdakilerin birbirini jurnallemesiyle herhangi bir sıkıntımız olamaz ama yalan ve iftiralarla Türkiye’nin jurnallemesine gözlerimizi kapatamayız. Hiç kimse “Muhalefet ediyorum.” bahanesiyle kendi ülkesini yabancılara şikayet edemez, ekonomisini batırmaya çalışamaz, firmalarımızı hedef göstererek onlara zarar verme peşinde koşamaz.
“KANTARIN TOPUZU KAÇMIŞTIR”
- Kantarın topuzu kaçmıştır. Düzelme umudu giderek azalıyor. Burada şu gerçeği tüm samimiyetimle ifade etmek isterim: Siyaseti marjinalleştirmek bu ülkeye yapılacak büyük bir kötülük olacaktır.
- Sivil siyaseti zehirli söylemlerle enfekte etmenin haklı bir gerekçesi olamaz. “Hükümet yer alsın da Türkiye’ye ve Türk ekonomisine ne olursa olsun.” anlayışı, açıkça hastalıklı bir zihniyetin işareti. Türkiye bu toksik siyaset dilini 1960 öncesinden iyi bilir. Türkiye bu siyaset tarzını 12 Mart’tan, 12 Eylül’den ve 28 Şubat döneminden iyi bilir. Türkiye bu sorumsuz ve sorunlu söylemleri “Tüketmeyin!” çağrılarının zirveye çıktığı Gezi kalkışmasından iyi bilir.
“CHP’NİN HIZLA NORMALLEŞMESİ ŞART”
- Bu demagoji üslubunun ülkemize ve siyaset kurumuna, bundan siyasi kazanç sağlamaya çalışanlara hiçbir faydası yoktur. CHP’nin hızla normalleşmesi gerekiyor.
- CHP’nin iradesine vurulan vesayet prangalarını kırması şart. Sayın Genel Başkan’ın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtularak kendisini toparlaması ve ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor.
- Buradan herkesi, özellikle de muhalefet aktörlerini aklıselime, sükunete ve sorumlu bir dille siyaset yapmaya davet ediyorum. Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var. Türkiye’nin 86 milyon olarak ortak paydalarda buluşmaya ihtiyacı var. Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken yangına körükle gitme yanlışından bir an önce dönülmesini temenni ediyoruz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.