reklam
reklam
DOLAR38,7771% -0.07
EURO43,4932% 0.03
STERLIN51,6268% -0.14
FRANG46,1539% -0.15
ALTIN3.964,02% -2,21
BITCOIN103.292,80-0.142
reklam

Ekrem İmamoğlu’ndan Açıklama: Milletin Vicdanı Hakikate İnandır

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ekrem İmamoğlu’ndan Açıklama: Milletin Vicdanı Hakikate İnandır
reklam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulan Ekrem İmamoğlu, ‘kamu görevlisine hakaret’ iddiası ile ifade verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun, “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçlamasıyla yapılan ifadesinde yargı organlarına yönelik hakaret ifadeleri kullandığını belirtti.

Başsavcılık, İmamoğlu hakkında ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlaması nedeniyle resen soruşturma başlattı.

İmamoğlu, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla saat 14.30 sularında Savcılığa ifade vermeye başladığı ifade edildi.

Saat 15.30 itibarıyla İmamoğlu’nun ifade verme süreci sona erdi.

Avukatı Mehmet Pehlivan, sosyal medya üzerinden İmamoğlu’nun ifadesinde dikkat çeken unsurları paylaştı.

“KURGULANMIŞ BİR SUÇ İSNADI”

İmamoğlu, “Ne emniyette ne savcılıkta bana yöneltilmeyen, daha önce adı geçmeyen iddialar, haritalar, görseller ve hiç alakam olmayan örgüt beyanları dosyaya eklenmişti. Bu durum, baştan kurgulanmış bir suç isnadı ile karşı karşıya bırakıldığımın bariz bir göstergesiydi” dedi.

Sözlerinin hakaret içermediğini ifade eden İmamoğlu, “Ben şahısların aileleri, özel hayatları veya onurlarına dair bir hakarette bulunmadım. Kamu adına, bu görevi kötüye kullanarak siyasete müdahale edenleri eleştirdim” şeklinde konuştu.

Pehlivan’ın paylaşımında yer alan İmamoğlu’nun ifadesinde öne çıkan bazı noktalar şöyle:

“Bu soruşturmanın gerçek bağlamı, uzun süredir devam eden yargı tacizi ve meşru siyasi rekabetin yerine iftira ve algı operasyonlarının yerleştiği bir ortamda şekillenmiştir.”

İmamoğlu, “Seçim sürecinde ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ diyen kişi, bu kaybın iktidarına yönelik olduğunu görünce, hukuk dışı metotlar kullanarak kamu gücünü siyasi bir araç haline getirmiş ve bu yolla kaçınılmaz sonunu ertelemeye çalışmıştır” açıklamasında bulundu.

İmamoğlu, Emniyet’teki suçlamanın, Meclis’te grubu bulunan bir siyasi partinin yöneticisiyle yapılan görüşmenin terör örgütüne yardım olarak değerlendirilmesi olduğunu öğrendiğini aktardı.

Hakimlik sorgusunun başladığında, sevk yazısında hem emniyet hem de savcı önündeki ifadesi sırasında kendisine daha önce hiç sorulmayan soruların yer aldığı, terör örgütü ile ilgili sayısız görselin, haritanın ve terör örgütü yöneticilerine ait beyanların dosyaya eklendiğini gördüğünü vurguladı.

“SİYASİ PUSU İDDİASI”

İmamoğlu, mesleğini icra ederken tarafsız ve bağımsız hareket etmekle yükümlü kamu görevlilerinin davranışlarını nasıl değerlendirilmesi gerektiğini sordu. “Bunun adı kumpas ve siyasi pusudur” dedi.

Hakimlik sorgusunda, kendisine sunulan evraklarla birlikte yalnızca adalet değil, aklının ve vicdanının da sorgulandığını kaydetti. “Bu tablo, baştan kurgulanmış bir suç isnadıyla karşı karşıya bırakıldığımın bariz bir göstergesiydi” diye ekledi.

“İTİBARSIZLAŞTIRMA GİRİŞİMİ”

İmamoğlu, terör örgütüne yardım suçlaması ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının sadece hukuk dışı bir hareket olmadığını, aynı zamanda yaşamını, özverisini ve milletine duyduğu sorumluluk duygusunu hedef alan bir itibarsızlaştırma girişimi olduğunu ifade etti.

“Ben şahısların aileleri, özel hayatları veya onurlarına dair hakaret etmedim. Bunun yerine, kamu görevinin kötüye kullanılması ile ilgili eleştirilerde bulundum” dedi.

İmamoğlu, “Beni değil, temsil ettiğim değerleri ve milletin iradesini yargılamaya çalıştıkları çok açık. Ancak unuttukları bir şey var: Bu milletin vicdanı, kurguya değil hakikate inanır.”

reklam

YORUM YAP