reklam
reklam
DOLAR38,8949% 0.36
EURO43,4533% -0.25
STERLIN51,6683% -0.22
FRANG46,4694% 0.15
ALTIN4.001,01% -0,81
BITCOIN104.408,181.395
reklam

Eğitim Bilimcisinden ‘Fenomen Öğretmen’ Eleştirisi: ‘Kötü Sonuçlara Yol Açabiliyor’

Yayınlanma Tarihi : Google News
Eğitim Bilimcisinden ‘Fenomen Öğretmen’ Eleştirisi: ‘Kötü Sonuçlara Yol Açabiliyor’
reklam

Eğitim bilimci Prof. Dr. Sefa Bulut, sosyal medya üzerinden popülerlik elde eden fenomen öğretmenlerin, öğrencileri içerik malzemesi olarak kullanmasının çocukların psikolojik gelişimi üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu ve öğretmenlik mesleğinin toplumdaki itibarını zedelediğini belirtti.

Sosyal medyanın, eğitim alanındaki etkisinin her geçen gün arttığını ifade eden Bulut, özellikle özel eğitim kurumlarının da dijital medya platformlarında yapılan reklamlarla öne çıktığını kaydetti. Bu durumun “fenomen öğretmenlik” kavramını tetiklediğini ve öğretmenlerin de kendi reklamlarını yapma yoluna gittiğini dile getirdi.

“Kötü Sonuçlara Yol Açabilir”

Bunun kötü niyetle olmasa da kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde yapılmasının bazı tehlikeleri beraberinde getirdiğini vurgulayan Bulut, “İnternette TikTok, Instagram, Facebook ve X gibi çeşitli mecralar bulunuyor. Burada kullanıcılar sürekli bir şeyler paylaşma isteği duyuyor. Bir şeyi göstermek, satmak veya pazarlamak istiyorlar ve genellikle sadece olumlu içerikler paylaşılıyor. Öğretmenler de bu trende katıldı ve ‘iyi şeyleri’ paylaşma çabaları kötü sonuçlarla karşılaşabilir.” dedi.

“Çocukların Geleceğini Tehlikeye Atabiliyor”

Bulut, küçük yaştaki çocukların görüntülerinin ailelerden izin alınmadan, tamamen denetimsiz bir şekilde çekilerek sosyal medyada kullanılmasının Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) aykırı olduğunu söyledi.

Ayrıca, çocuk görüntülerinin hangi amaçla kullanıldığı ve ne kadar süreyle saklanacağı belli olmayan bir ortamda sergilenmesinin, küçük yaşta olan çocukların mahremiyetini ihlal edeceğini ve onların geleceğini tehlikeye atacağını belirten Bulut, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Sosyal medyada bir ürünü tanıtmak gibi, öğretmenler de verdikleri hizmeti tanıtma çabasında. Bu nedenle sosyal medya üzerinde çeşitli görüntüler paylaşıyorlar. Ancak her paylaşılan görüntü, aslında bir veri olarak kaydediliyor.

Buna dijital ayak izi veya dijital parmak izi diyoruz. Çocukluk döneminde, gençlik yıllarında sizinle ilgili olan bir belge, doküman veya görüntü orada kalıyor. İnternette silinmiyor. Siz silseniz bile, başka platformlarda bu veriler kalabiliyor ve insanlar bunları saklayabiliyorlar.

Özellikle bu görüntüler halka açık bir şekilde yayıldığında, görüntülerin altına gelen yorumlar bazen paylaşılan içeriği aşabilir. Küçük yaştaki çocukların mahremiyetinin ihlali, onların geleceğini tehlikeye atma riskini ortaya çıkarıyor.”

reklam

YORUM YAP