

Olay, 3 Kasım 2022 tarihinde Bornova’daki lüks bir sitede gerçekleşti. Pazarlama müdürü olan Duygu Bölükbaş, erkek arkadaşı Emre T. ile birlikte yaşadığı evin banyosunda bir çarşafa asılı halde ölü olarak bulundu.
Soruşturma sürecinde Emre T. ve halası S.T., hem güvenlik güçlerine hem de Duygu’nun ailesine onun intihar ettiğini ifade ettiler. İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü Biyoloji İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, Duygu’nun tırnak örneklerinde ve tişörtünde Emre T.’nin DNA’sının tespit edildiği bildirildi.
Bölükbaş’ın ailesi, Duygu’nun intihara eğilimli biri olmadığı konusunda güçlü ifadeler verirken, site güvenlik görevlilerinin ifadesinde Emre T.’nin daha önce elinde bıçakla eve girmeye çalıştığı bilgisi ortaya çıktı.
Soruşturma sonunda elde edilen belgeler doğrultusunda, olayın ‘kasten öldürme’ suçu olduğu değerlendirildi ve Emre T. hakkında mart ayında gözaltı kararı çıkarıldı. Suçlamaları reddeden Emre T., olaydan yaklaşık 1.5 yıl sonra 22 Mart’ta tutuklandı.
KARARA İTİRAZ EDİLDİ
Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Duygu’nun çarşafla kendini asmasının mümkün olmadığına ve havlupanın bulunduğu duvar ile bu duvara bitişik ahşap banyo tezgahı nedeniyle maktulün kendini asması için yeterli yüksekliğin bulunmadığına dikkat çekildi.
Savcı, Emre T. için ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası, halası S.T. için ise ‘yalan tanıklık’ suçundan 4 yıla kadar hapis cezası talep etti. İddianame, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık, duruşmalar boyunca Duygu’yu öldürmediğini savunarak intihar olduğunu belirtti.
28 Mayıs’ta görülen duruşmada savcı, tutuklu sanık için ‘kadına karşı kasten öldürme’, S.T. için ‘yalan tanıklık’ suçundan ceza talebinde bulundu. 30 Mayıs’ta yapılan duruşmada karar çıkarak sanıklara beraat verildi. Bu karara İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi.
‘DNA PROFİLİNE RASTLANMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYGUN BULUNDU’
Verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı. Gerekçede, Emre T. ile Duygu Bölükbaş arasında öldürmeyi gerektirir bir sebep bulunmadığı, Emre T.’nin Duygu’ya yönelik yoğun psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı; kamera görüntüleri ve yazışmalarla belgelenmiş olsa da bu durumun, ‘üzerine atılı suçu işlediği anlamına gelmeyeceği’ ifade edildi.
Bölükbaş’ın otopsi raporunda, herhangi bir travmatik lezyon veya yanıcı madde varsa da faksın olmadığı kaydedildi. Duygu’nun Emre T.’ye ait DNA profiline rastlanmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu belirtildi. Emre T.’nin Duygu’yu, asıldığı yerden indirmeye çalışırken kafasını lavabo etrafında bulunan malzemelere çarpmasından kaynaklı yaralanma savunmasının mantıklı olduğu ifade edildi.
‘ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR’
Heyet, Duygu’nun asıldığı havlupanın zemin ile mesafesi ve Duygu’nun boyu dikkate alındığında, Emre T. tarafından asılarak öldürülmesinin mümkün olmadığına karar verdi.
Gerekçeli kararda, Duygu’nun telefonunda yapılan incelemede Emre T. aleyhine herhangi bir somut delil bulunmadığı, sanığın Duygu’yu asılı halde gördükten sonra indirdiği ve halasından yardım istemek için 112’yi aradığı vurgulandı.
Sanığın suçu işlediğine dair kesin ve somut bir delil yok, bu nedenle de ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gereği mahkumiyetine hükmedilemeyeceği ifade edildi. S.T. yönünden ise yalan tanıklık yaptığına dair delil bulunmadığı belirtildi.