CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, 10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Şahbaz, Türkiye’de psikoloji mezunlarının istihdam sorununa ve ruh sağlığı hizmetlerinin ihmaline dikkat çekti.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 13 bin kişinin psikoloji bölümlerinden mezun olduğunu belirten Şahbaz, bu duruma karşın Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı için açıkladığı 15 bini aşkın sağlık personeli alımı arasında yalnızca 30 psikolog kadrosu ayrıldığını vurguladı. Türkiye’de 166 psikoloji bölümünden mezun olan gençlerin önemli bir kısmı ya işsiz kalmakta ya da güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda bırakılmakta.
Şahbaz, “Bugün Türkiye’de yaklaşık 150 bin psikolog, meslek yasası olmadan, kamusal destekten yoksun biçimde yalnız bırakılmış durumda.” diyerek, toplumun ruh sağlığının ciddi bir çöküntü içinde olduğunu ifade etti. Depremler, yoksulluk, göç, şiddet ve eşitsizlik gibi etkenlerin halkın ruh sağlığını tehdit ettiğini belirten Şahbaz, milyonlarca insanın profesyonel desteğe ihtiyaç duyduğunu, ancak hizmetlerin piyasaya terk edilmesinin sosyal devlet anlayışına aykırı olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Arjantin’de her 100 bin kişiye 222 psikolog düştüğünü hatırlatan Şahbaz, Türkiye’de ise bu oranın yalnızca 10 ila 30 arasında kaldığını belirtti. Bu rakamların, ülkede ruh sağlığı hizmetlerinin sistematik biçimde ihmal edildiğini açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.
Şahbaz açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
“TÜRKİYE’DE PSİKOLOGLAR HALA BİR MESLEK YASASINA SAHİP DEĞİLDİR”
“Üstelik Türkiye’de psikologlar hâlâ bir meslek yasasına sahip değildir. Bu durum, hem mesleki tanım belirsizliğine hem de danışan güvenliği açısından ciddi risklere yol açmaktadır. 1219 sayılı yasa ve 29 Mart 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik, yalnızca klinik psikolog unvanı taşıyanlara serbest meslek hakkı tanımaktadır. Lisans düzeyinde mezun olan psikologlar ise kendi mesleklerini icra edememektedir. Oysa diğer sağlık meslek mensuplarına tanınan serbest çalışma hakkı, psikologlardan esirgenmektedir. Bu, hem meslektaşlarımıza karşı adaletsizliktir hem de halkın ruh sağlığı hizmetlerine erişimini sınırlamaktadır.
“ANTİDEPRESAN KULLANIMINDAKİ ARTIŞ KAYGI VERİCİ”
Son 10 yılda antidepresan kullanımının yüzde 75 artması, ruh sağlığı alanındaki ihtiyaçları net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu ihtiyaç karşısında kamu eliyle sunulacak, bilimsel temele dayalı ve erişilebilir ruh sağlığı hizmetleri bir zorunluluktur. Psikologlara kadro vermeyen bir iktidar, halkın ruh sağlığını da gözden çıkarmış demektir. Bugün, mesleki etik ilkeler doğrultusunda emek veren tüm psikologların 10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü’nü kutluyoruz. Kamuda istihdam, meslek yasası ve güvenceli çalışma koşulları sağlanana dek bu mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz.”
