reklam
reklam
DOLAR39,8862% 0.29
EURO46,7799% 0.14
STERLIN54,8570% -0.02
FRANG49,8702% 0.33
ALTIN4.215,98% -0,94
BITCOIN106.914,77-0.986
reklam

Dünya Ekonomisinde 500 Yıl Önceye Dönüş

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dünya Ekonomisinde 500 Yıl Önceye Dönüş
reklam

ABD'nin ticaret politikalarında benimsediği korumacılık anlayışı, uygulanan gümrük tarifeleri ile küresel ekonomide sınırları yeniden tanımlıyor. Ülkeler, ihracatı ön planda tutan yerli üretim temelli bir ekonomi politikasına geçiş yapma zorunluluğu hissediyor.

Anadolu Ajansı'nın (AA) “Korumacılığın Yeniden Yükselişi” başlıklı özel haber serisinin ilk bölümünde, iktisat tarihindeki “merkantilizm” sistemi incelenmekte ve günümüzdeki sonuçlarına dair değerlendirmelere yer verilmektedir.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde izlediği politikalar, küresel ekonomik yapıları sorgulama ihtiyacını tekrar gündeme getirdi.

Korumacılık Artıyor

Yapay zeka teknolojilerinin gelişimi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının öne çıkması, küresel ekonomide daha esnek bir sistemin olabileceği beklentilerini artırırken, aynı zamanda korumacı politikaların etkisini de güçlendirmektedir.

Bu durum, küresel ekonomi üzerindeki belirsizlikleri derinleştirerek mevcut düzenin sürdürülebilirliğini sorgulatmaya başlarken, “Trump, küresel ekonomik sistemi 1500'lü yıllardaki merkantilist sisteme geri götürür mü?” sorusunu da gündeme getirdi.

Analistler, teknolojik ilerlemelere ve bunun küresel ekonomideki etkilerine rağmen, ülkelerin korumacı politikalarla kendi içlerine kapanmasının veya gruplar halinde hareket etmesinin, önceden var olan ekonomik sistemlerin tekrar ortaya çıkması ihtimalini artırdığına dikkat çekiyor.

İhracat Odaklı Politikalarla Doğdu

15. yüzyıl sonlarında şekillenen “merkantilizm” 18. yüzyıl ortalarına kadar sürmüş olup, Avrupa'nın ekonomik, politik ve askeri dönüşümünü tetikleyen bir sistem olmuştur.

Bu dönemlerde, ekonomik zenginlik, bir ülkenin fiziksel altın ve gümüş miktarıyla ölçüldüğünden, ülkeler ithalatı azaltarak iç üretimin artırılmasına yönelik ihracat odaklı politikalar uygulamışlardır.

Mercantilizm anlayışı, altın, gümüş ve değerli madenlerin zenginlik ve güç getirdiği düşüncesi üzerine kurulmuştur. Devletin zenginliğini artırmak için bu değerli madenleri biriktirmek ve dış ticaret fazlası vermek temel hedef olmuştur.

Buna bağlı olarak, yabancı mallara yüksek gümrük vergileri getirilerek ithalat kısıtlanmış ve yerli üretim teşvik edilmiştir.

Smith ve Keynes'in Fikirleri Ekonominin Yönünü Belirledi

Zamanla, dünyada farklı ekonomik sistemler ortaya çıkmıştır. Adam Smith'in “görünmez el” kavramıyla tanımladığı serbest piyasa ekonomisi, bireysel çıkarların toplumsal refaha hizmet edeceği fikrine dayanmaktadır.

20. yüzyılda, savaşlar ve ekonomik krizler serbest piyasanın kendi kendine denge sağlayamayabileceğini ortaya koyarken, John Maynard Keynes'in devlet müdahalesini vurgulayan teorisi dikkat çekmiştir.

Özellikle 1929 Büyük Buhranı sonrasında birçok ülke, ekonomik durumu düzeltmek için aktif devlet müdahalesi politikaları geliştirmiştir.

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Bretton Woods anlaşmasıyla uluslararası ekonomik sistem yeniden yapılandırılmış; ABD doları küresel rezerv para haline gelmiştir.

Merkantilist Politikalar Yeniden Yükselişe Geçti

Bugün, yapay zekanın geleceği nasıl şekillendireceği konusunda daha fazla tartışma yaşanırken, 2025 yılı itibariyle küresel ekonomik sistemde merkantilist politikaların yeniden yükseldiği gözlemlenmektedir. Özellikle ABD'nin yüksek gümrük tarifeleri uygulaması, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına neden olmuştur.

“Geçici Bir Süreç Değil”

Rabobank Küresel Stratejisti Michael Every, “Merkantilizm geri döndü. Yeni versiyonu, ulusal üretim gücüne odaklanıyor” dedi. “Trumpizm,” neo-merkantilizm ile benzerlikler taşırken, piyasalara bu sürümün geçici bir durum olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.

Every, neo-merkantilist yaklaşımların belirgin farklılıklar sergilediğine işaret ederek, geçmişte serbest ticareti destekleyenlerin bugün bu durumun gerekliliği konusunda tartışmalara girdiğini ifade etti.

Savaş Riskini de Artırıyor

Bahçeşehir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara, Donald Trump’ın değerli madenler ve “güçlü dolar” politikalarının merkantilizmle örtüştüğünü belirtti. Teknolojinin gelişimi ile birlikte dijital finansal araçların da eklenmesi, “dijital merkantilizm” kavramını gündeme getiriyor.

İncekara, merkantilizmin, uluslararası çatışmalara neden olabilecek altyapı sağladığını ve rekabetin arttığı dönemlerde savaş riskini de yükselttiğini ifade etti.

Altın Fiyatları Rekor Kırdı

Bu gelişmelerle birlikte, altın fiyatlarında önemli yükselişler meydana geldi. ABD ve Çin, karşılıklı gümrük vergilerini düşürme konusunda anlaştıklarında, piyasalarda risk iştahı artmış, ancak ticaret savaşlarının devam edeceği beklentileri altın talebini desteklemeye devam etmiştir.

Gümrük vergileri ve tarife korkuları, ocak-nisan dönemi boyunca altının ons fiyatında rekorlar kırılmasına neden olmuş, fiyat 21 Nisan'da 3,500 doları test etmiştir.

Son dönemde, ABD ve Çin arasında nadir toprak elementlerinin ihracatına ilişkin kısıtlamaların hafifletilmesi ve artan jeopolitik risklerle birlikte altın fiyatları tekrar 3,290 dolar seviyelerine geri çekilse de, bu süreçte yeniden 3,450 doların üstüne çıkması bekleniyor.

reklam

YORUM YAP

reklam

DÖVİZ KURLARI

  • DolarDOLAR
    ALIŞSATIŞFARK
    39,883639,8862% 0.29
  • EuroEURO
    ALIŞSATIŞFARK
    46,750846,7799% 0.14
  • SterlinİNG. STERLİNİ
    ALIŞSATIŞFARK
    54,843454,8570% -0.02
  • FrangİSV. FRANGI
    ALIŞSATIŞFARK
    49,848349,8702% 0.33
  • Kanada DolarıKAN. DOLARI
    ALIŞSATIŞFARK
    29,231629,2399% 0.3
  • Çeyrek AltınÇEYREK ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    6.744,856.893,13% -0,94
  • Gram AltınGRAM ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    4.215,534.215,98% -0,94
  • BitcoinBITCOIN
    FİYATDEĞİŞİM
    106.914,77-0.986
reklam

DÖVİZ ÇEVİRİCİ

  • Satış
    Alış