İLKE ÇITIR / NEFES
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gerçekleştirdiği haftalık grup toplantısında güncel konuları değerlendirdi. Pençe-Kilit Harekat Bölgesi'nde şehit olan askerlerin fotoğrafları, toplantının önünde yer aldı.
Dervişoğlu, “Bugün bu kürsüde benden beklenen sadece şehit olan 12 askerimize rahmet dilemek, ailelerine ve yakınlarına taziyelerimi iletmek. 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye eklemek. Sonrasında gözyaşları döken anaların ve babaların 'vatan sağ olsun' demesiyle susmaktır. Hayır, ben sadece taziye dilemekle kalmayacağım. Şehitlerimizin hesabını soracağım, çünkü vatan evlatları sağ kalmadıkça, bu vatan sağ kalamaz” ifadelerini kullandı.
'12 Askerimizin Yitirilmesinin Sorumlusu Hırdavatçıda Satılan Alet Olamaz'
Dervişoğlu, askerlerin şehit olmasındaki ihmal iddialarına dikkat çekerek, “12 askerimizi yitirmemizin sorumlusu, hırdavatçıda 500 liraya satılan bir alet olamaz” şeklinde konuştu.
“Böylesine bir sorumsuzluk, duyarsızlık ve iş bilmezlik kabul edilemez. Türkiye, 12 evladını bu şekilde kaybetmemelidir. Yeter artık. Böyle bir garabetin sorumluları olmalıdır. Sorumlular, kim olursa olsun, öncelikle Milli Savunma Bakanlığı ve tüm yetkililer, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Türk milletine hesap vermelidir” dedi.
'Şehadet Haberi Milletimizi Yasa Boğarken Sayın Erdoğan Ne Yaptı?'
Dervişoğlu, metan gazına maruz kalan 12 askerin şehit olmasına ilişkin ihmallerin araştırılması önergesinin reddedilmesine tepki göstererek şöyle konuştu:
“TBMM, teröristle müzakerede kullanılan bir yer olmamalıdır; bu meclis, bu millete hesap vereceği bir yerdir.
İYİ Parti olarak araştırma önergesi verdik. Ama Cumhur Koalisyonu, eski ve yeni ortaklarıyla bir araya gelerek, önergemizi reddetti. MHP ve AKP oylarıyla bu önerge kabul edilmedi. Gördük, yerlilik ve millilik hassasiyetlerinizi. Saflar netleşti, kim kimi destekliyor herkes gördü. 12 vatan evladının şehadet haberi milletimizi yasa boğarken, Sayın Erdoğan ne yaptı? İmralı'daki teröristlerle görüştü. Böyle bir günde, böyle bir görüşme için hiçbir sakınca görmedi. Ama Adalet Bakanı, şehit cenazeleri olduğunu bahane ederek görüşmelerini erteledi.
Sormak istiyorum; eğer bir hassasiyet gerekiyordu, Cumhurbaşkanı neden bu hassasiyetten kendini muaf tutmuştur? 12 vatan evladının şehadetini de umursamadınız mı? Milletin gözyaşları döktüğü bir günde, o katilin ulaklarıyla görüşmekten rahatsız olmadınız mı? Yurdun dört bir yanında programlar iptal edilirken, ertelemek de mi aklınıza gelmedi? Vicdandan ve milletten bu kadar mı koptunuz?”
“Özgür Medyaya Yasak Olan Yayın, Teröriste Serbest”
Dervişoğlu, son dönemde yasak getirilen kanallar hakkında “Memlekette gece ekran karartan iktidar, sabahına, İmralı'daki teröriste görüntülü mesaj çektirip dünyaya dağıttırabiliyor. Özgür medyaya yasak olan yayın, teröriste serbest. Bu aymazlık nereden geliyor?” dedi.
“Sen Kanlı Bir Darbe İle Meydana Gelmiş Bir Makamda Mı Oturuyorsun?”
Dervişoğlu, eski AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'nın sosyal medyada yaptığı bir paylaşım üzerine, “Kendini imparator zanneden Erdoğan, Yeliz takma isimli kişiyi önce şoförü, sonra da milletvekili yapmıştır. Bugünkü durumu gülünç kılan bir şey yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi, beygir emekli maaşı ödemekle yükümlü değildir. Sayın Erdoğan, sen kanlı bir darbeyle meydana gelmiş bir makamda mısın?” ifadelerini kullandı.
“Bugün, millet iradesiyle bulunduğun makam, kanlı bir darbeyle inşa edilmiş bir makam mıdır? Cumhuriyet Devleti'ni temsil eden sensin. Haddini bilmezi senin karşılaman ve cevap vermen gerekir. Bu konuda susamazsın.”
“Bu Silahlar, Kimin Ne İçin Kullanıldığına Bakmadan İmha mı Edilecek?”
Dervişoğlu, “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu ihanet kumpanyasının bir ayağı da silah bırakma gösterisidir. PKK, 'iyi niyet gereği' 20-30 kişilik bir silah bırakma töreni düzenleyecekmiş. İletişim Başkanlığı aracılığıyla yayınlanacak. Artık İletişim Başkanlığı, Cumhur İttifakı'nın tüm ortaklarından, yani İmralı ve Kandil’in iletişiminden sorumludur. Bu durum, bir kalkışma ve dolandırıcılık olarak tanımlanmalıdır.”
“Bu silahlar, kimin ne için kullanılacağına bakılmadan imha mı edilecek? Yoksa olması gerektiği gibi adli emanete mi alınacaktır? Bunun yanıtını merak ediyorum.”
“Hangi Sözleri Veriyorlar Bilinmez Ancak Dümen Çevirildiği Açıktır”
Dervişoğlu, silahların bırakılacağı yerin neresi olduğuna dikkat çekerek; “Bu terör örgütünün silahlarını neden başka bir ülkenin topraklarında bıraktıklarını açıklamak zorundalar. Herhangi bir etkin pişmanlıkta bulunmadan yargılanmaları da söz konusu olmayacak. Geldikleri gibi gidecekler. Bu nasıl bir tiyatrodur?” dedi.
“Cumhurbaşkanlığı makamında oturan AK Parti Genel Başkanı, vatandaşlarımızı şehit eden bölücü örgüt üyelerini affediyor. Neredeyse her gün resmi gazetede affedilen teröristler ilan ediliyor. Çözüm süreci denilen ihanetin ikinci versiyonunda, iktidar kadrosunun yürüttüğü alengirli işler ne yazık ki tarihimize kara bir leke olarak geçecek.”
“İktidar, Teröristi Cezaevinden Çıkartıyor, Aykırı Ses Çıkanları Dolduruyor”
Dervişoğlu, son zamanlardaki gözaltı ve tutuklamalara yönelik tepkisini dile getirdi. “İktidar, teröristi affediyor, cezaevinden çıkarıyor. Ama cezaevlerini gazeteciyle, öğrenciyle, siyasetçiyle dolduruyor” dedi.
“Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişi, artık bir unvan daha edindi. Terör örgütü üyelerini affeden bir Cumhurbaşkanısın. Türk Milletinin önüne çıkıp, teröristleri affedeceğini açıklamaktan korkanlar, milleti aldatmaktadırlar. Milletimiz artık bu sürece destek vermiyor.”
Dervişoğlu, “23 yıllık iktidarın sona ermesinin ardından kurulan bu tek adamlık düzeninin artık tek parti dönemine dönüştüğünü ifade etti. Anayasa değişiklikleri, tek partinin ihtiyaçlarına göre yapılırken, meclis sadece kendi kararlarını onaylayan bir mekanizma haline gelmiştir. Bu durum, Türkiye’nin yeni bir tek parti dönemine geçtiğini göstermektedir.”
“Çıkış, tek adam düzenine son verilmesi ve parlamenter sisteme dönüş ile mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin kaderini bir kişinin dua arasına almayı bırakmak gerekiyor.”
“Erdoğan'ın Hayallerini Süsleyen Türkiye Budur”
Dervişoğlu, “İşte terörsüz Türkiye zarfının içindeki gerçek budur. Erdoğan, Bahçeli ve Apo’nun ortak dili budur. Seçimsiz Türkiye, istibdat Türkiye’sidir. İşte bu süreçler Erdoğan’ın hayallerini süslemektedir.”
Dervişoğlu, “Yeni Türkiye diyerek, kendimizi soktukları bataklığın aslında bir inkar ve yıkım projesi olduğunu biliyoruz. Bunun dışında, kimlerle işbirliği yapıldığını ve neler planlandığını hepimiz biliyoruz.”
“Bu şartlar altında, sözde terörsüz Türkiye’nin ne denli bir yanıltmaca olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır.”
