İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Tekirdağ’ın Ergene ilçesindeki Karamehmet Mahallesi’nde çiftçilerle bir araya gelerek onların sıkıntılarını dinledi. Dervişoğlu, siyasilerin halkla iç içe olması gerektiğini ifade ederek, şu şekilde konuştu:
– “Siyaseti samimiyetle gerçekleştirilebilecek bir alan haline getirmemiz gerekiyor. Kapalı salonlarda ve görkemli toplantılar yapmak yerine, vatandaşımızın derdiyle hem dertleşmek hem de bu sorunları çözmek amacıyla Anadolu’nun dört bir yanında dolaşıyoruz. Çiftçinin sorunlarını tarlasında, işçinin sıkıntılarını fabrikasında, esnafın sorunlarını dükkanında dinleyerek, karşılaştığımız problemleri ortak bir akıl geliştirerek çözmeye çalışıyoruz.
– Bulduğumuz çözümleri ve yaşadığımız yerlerin sorunlarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerimiz aracılığıyla dile getirip kamuda tartışılır hale getirerek bu problemlerin çözümünde yol gösterici ve uyarıcı bir rol üstlenmeye çalışıyoruz. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında sizin adınıza durmaya çalışıyoruz.”
“Türkiye, Yönetilemiyor”
Dervişoğlu, vatandaşları mağdur eden her olumsuz duruma karşı çıkmanın İYİ Parti’nin ve kendisinin görevi olduğunu belirtti:
– “Sizin adınıza maruz kaldığınız her haksızlığa karşı çıkma sözü veriyorum ama bunu demokratik kurallar çerçevesinde, demokratik bir anlayışla ve temsil ettiğim sorumlulukla yerine getireceğim. Bu nedenle kimse benden çiğ bir söylem beklemesin.
– Tüm sözlerim bu büyük millet içindir. Ergene içindir, Karamehmet içindir. Sonuna kadar konuşmaya devam edeceğim. Kimseye hakaret etmiyor, hiç kimsenin gururunu kırmıyorum. Derdimiz, milletimizin karşılaştığı sorunlardır.
– Bu bölgenin birçok önemli sorunu var. Dünyanın en bereketli topraklarında yaşıyorsunuz fakat çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını alamıyor. Türkiye, büyük bir plansızlıkla yönetiliyor. Gerçekten de yönetilemiyor. Eğer Türkiye, doğru bir biçimde yönetiliyor olsaydı, 25 yıldır süren kuraklık sorununa yönelik bir dizi doğru adım atılmış olurdu.
– Yer altı suları hızlıca çekildi, tarım arazilerinde sanayileşme ve sözde şehirleşme yaşandı. En verimli topraklardan bile beklediğimiz ürünü alamaz hale geldik. Trakya’nın çiftçisi nasıl aç kalabilir? Nasıl mağdur hale gelebilir? Ya da ektiği ürünü masraflarını karşılamadığı için nasıl tarlada bırakır? Planlama yapılmadığı takdirde karşılaşılacak sonuç budur.”
“Çözülmeyecek Sorunlar Değil”
Dervişoğlu, büyük bir doğal afet beklemeye gerek olmadığını söyleyerek şunları aktardı:
– “En büyük afet, planlamadan ülkeyi yönetebileceğini düşünen yöneticilerdir. Bu ülkenin çiftçisini, işçisini, emeklisini, kadınını, yaşlısını, gencini, erkeğini mağdur eden bu anlayış, bugünkü iktidarın başına çökmüş bir felakettir. Bu iktidar gitmeden bu felaket sona ermeyecek. Bu nedenle bir araya gelip, gönül birliğiyle ve doğrularda buluşarak sorunların çözümüne yönelik adımlar atmalıyız. Bunu siyasi gerekçelerle değil, karşılaştığımız ve ortaklaşa tespit ettiğimiz sorunlar üzerinden söylüyorum. Bu sorunlar çözülebilir. Yeter ki bu ülkede doğru, dürüst insanlar yönetsin ve çiftçilerin, işçilerin hakları kendilerine teslim edilsin. Kadınlarımız korunsun, gençlerimiz yaşadıkları ülkede güvenle yaşayabilsin ve başka ülkelerin kapılarında gelecek aramaktan kurtulsunlar.”
“Bu Düzeni Değiştireceğiz”
25-50 yıl önce, topraklarını ekip ürünlerini toplayan herkesin mutlu olduğunu dile getiren Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
– “Herkes emeğinin karşılığını almıyor muydu? Herkes, toprağını ektiği tohumun yeşermesi ve onun hasat edilmesinden sonra çocuklarının eğitimine para ayırabiliyordu. Ama şimdi çiftçi neredeyse tarlasını ekemez hale getirildi. Bu düzeni değiştireceğiz.
– Topraklarını yeşermiş olarak görecek, hasadından kendi geleceğini temin ettiği yeni bir düzeni inşa etmeyi başaracağız. Hiç kimse umutsuz olmasın ve kendisini sahipsiz hissetmesin. Ben söylüyorum; kasket başımda, Ergene’nin ve Karamehmet’in de siyasetçisi, vekili, savunucusu olmaya devam edeceğim.”
Dervişoğlu, daha sonra Şarköy ilçesine hareket etti.
