Mehmet Tezkan
Mahkeme kararı ile İmamoğlu’nun X hesabı kapatıldı. Bu duruma ise tek bir hakem karar verdi. Bir savcı talep etti, bir hakim onay verdi ve İmamoğlu’nun halka ulaşma kanalı kapatıldı…
Aslında İmamoğlu’na fiilen siyaset yasağı getirildi…
Düşünmek gerekirse, ülkede demokrasinin çıtası bir hakimin elindeymiş demek! Bu çıtayı istediği gibi yukarıya da kaldırabilir, aşağıya da indirebilir. İlgili hakim bu kararında çıtayı aşağı indirmiş durumda… Demokrasiye balyozla darbe yapıldı…
Kararın gerekçesine bakıldığında, savcılık alenen suç işlemeye tahrik etmeye yönelik bir soruşturma açma gereği duymuş. Sulh ceza hakimliğine başvurulmuş, hakim ise tedbiren halkla iletişimin engellenmesini kararlaştırmış…
Önemle vurguluyorum tedbiren… Bu tanım, Türkiye’nin ne kadar tehlikeli bir yolda ilerlediğini ve nasıl bir rejimle karşı karşıya kalacağımızın habercisi olmaktadır…
İmamoğlu’nun açıklamalarında herhangi bir suç unsuru var mı?
Hayır…
Ancak “bir gün suç işleyebilir” düşüncesiyle ceza verildi. İmamoğlu’na verilen cezanın özeti bu.
İmamoğlu’na destek verenler, iktidarın sert tutumuna karşı çıkanlar, meydanlara çıkanlar ve mitinglere katılanlara sadece şüpheyle yaklaşarak ceza yönetimi uygulanabiliyor. Hatta katılmayanlara bile…
10. yargı paketinde, kamu düzenini bozma tehlikesi bir suç olarak kabul edilecek. Hiçbir şekilde kamu düzenini bozmuyorsunuz ama yargı size kamu düzenini bozacağınızı öne sürerek ceza verecek… Tehlikeli şüphesi!
Tıpkı İmamoğlu’na uygulanan ceza gibi; halkı tahrik etmiyor ama etme olasılığına karşı iletişim kanalları kapatılmış durumda… Ceza verilmiş…
Bu durum, sadece İmamoğlu ile sınırlı değil. Çok daha geniş bir mesele…
16 genç, Saraçhane mitinglerine katılmış. Kendileriyle birlikte olan gruptan sekiz kişi Erdoğan aleyhinde slogan atmış. Ancak bu gençler, doğru bulmadıkları için slogan atmamışlar.
Savcı, yanlarında bulundukları için suç saydı ve dört yıl hapis cezası talep etti…
Yakın gelecekte CHP mitingine katılmak suç sayılacak, bir sonraki aşamada mitinge katılmasanız bile o saatlerde çevresinden geçmek bile suç olacak… Hatta evden çıkmak bile!..
Abartmıyorum… İmamoğlu’na getirilen siyasal iletişim yasağından sonra Ankara Belediye Başkanı, alkış toplayacak bir adım attı. Sosyal medyasını İmamoğlu’na açarak, profilinden kendi resmini kaldırıp İmamoğlu’nun resmini koydu. CHP’li milletvekilleri ve teşkilatları da kendi X hesaplarını İmamoğlu’na açtı. Bugünden itibaren İmamoğlu’nun söylemleri yüzlerce, belki binlerce hesap üzerinden paylaşılacak ve milyonlara ulaşacak…
Peki, iktidar o hesapları kapattırabilir mi?
Kapatabilir. Çünkü gözlerini karartmış durumdalar!
Aralık ayının sonunda, İmamoğlu’nun ifade verdiği Çağlayan adliyesinin önünde on binlerce kişi toplanmıştı. CHP, İmamoğlu’nun çıkışta kendisini bekleyenlere teşekkür etmesi için alana CHP otobüsü gönderdi. Ancak polis bu alana girmelerine izin vermedi. Polisle yaşanan tartışma ve mukavemet gerekçesiyle CHP İl Başkanı Çelik ve 26 kişi hakkında 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor…
Ayrıca, yargı, şaibeli damgasını vurdukları CHP kurultayının peşini bırakmamış durumda. Kılıçdaroğlu da ifadeye çağrıldı.
CHP olağanüstü kurultayla gerekli karşılığı verse de savcının umurunda değil. O kurultaydan suç çıkarmak, birkaç kişiyi tutuklamak ya da birkaç milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istemek peşindeler.
Sizlere soruyorum… Yanıtı siz verin…
Bu gelişmeleri alt alta koyduğunuzda otokrat rejim bir sonraki aşamaya geçiyor diyebilir miyiz?
